Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/398 E. 2022/20 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/398 Esas
KARAR NO: 2022/20
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/09/2020
KARAR TARİHİ: 11/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirketin davalı şirketin siparişi üzerine faturalarda detayları yazılı olan —- imal ederek davalı şirkete teslim ettiğini, Yapılan işlerin karşılığı olarak davalı şirkete — tarihinde —-tutarında — kesildiğini, davalı şirket tarafından yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra —tarihi itibariyle bakiye —üzerinden davalı şirket ile mutabakat yapıldığını, Davalı şirketin davacıya —borcu olduğu hususunda hiçbir uyuşmazlık bulunmadığını, söz konusu belgenin davalı şirket tarafından kaşe ile birlikte imzalandığını, ödeme yapılmaması üzerine davalı tarafa —- sayılı dosyası İle takip başlatıldığını, başlatılan takibe karşı haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz edilerek icra takibin durdurulduğunu, davalının takibin durmasına sebebiyet vermesinin kötüniyetli olarak hareket ettiğinin açıkça göstergesi olduğunu, taraflar arabuluculuğa başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamadığını, davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullere tensiben ihtiyati hacir niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasını, icra takibine yapılan itirazın reddini, davanın kabulü ile takibin asıl alacak ve işlemiş faizler yönünden devamını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazlar ınedeniyle %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı şirketin takipte alacaklı görünen şirkete bu tutarda borcunun bulunmadığını, davacı tarafın davalı tarafa teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunu, bu ayıpların yerine getirilmesi talep edildiğinde davacı tarafın bu yükümlülüğünü yerine getirmeden icra takibine geçtiğini, takip konusu alacağın likit nitelikte olmadığını, belirli vadeli bir alacak söz konusu olmadığından davalı şirketin temerrüde düşürülmeden faiz istenmesinin hukuka uygun olmadığını, bu nedenlerle, haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu — takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı şirketçe davalı aleyhine takip talebinde—— alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların —- yılına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenerek ve tüm dosya kapsamının incelenerek davacı tarafın takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı varsa miktarının tespiti için rapor hazırlanmak üzere mahkememizce resen seçilecek mali müşavir bilirkişisine tevdi ile —-tarihli raporda özetle;Davacı ve davalı her iki tarafın yerinde inceleme taleplerinin bulunduğu, davacının ticari defterler ve dayanak belgelerini incelemeye ibraz ettiği, ancak davalının ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği; davacı —– dönemi yasal ticari defterlerinin ; 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK. ‘nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun tutuldukları, açılış kapanış noter tasdiklerinin kanuni süreleri içinde yapılmış, onaylı oldukları ve ticari defterlerin sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir. davacının, davalı adına düzenlediği —- faturanın ve davalıdan gelen – adet havalenin yasal ticari defterlerinde kayıt görmüş oldukları, davacı nezdinde davalının cari hesabının —— borç bakiyesi verdiği, davacının ticari defter kayıtları ve muavin defter hesap hareketlerinden tespit edilen —alacağına ilişkin olarak, davalı —- borç bakiyesinin bulunduğunu belirttiği; dava dosyası kapsamında görülen söz konusu mutabakat belgesinde her iki tarafın —- bakiyede mutabık olduklarına dair kaşe ve imzalarının bulunduğu, davacının, —- tarihine kadar süre verdiği bildirim mektubunun ,—- tarafından —– değişen oranlarda avans faizinin uygulanması gerekeceği belirtilmiştir.
Davalı tarafın — yılına ilişkin ticari defter ve dayanak belgelerin —formunun ve dosya kapsamının incelenerek ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdii ile hazırlanan —– tutuldukları, yevmiye defteri ile defter-i kebir defterlerinin açılış kapanış beratları ve envanter defteri noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde onaylanmış oldukları ve sahipleri tehine delil olma niteliklerinde oldukları, davacının davalı adına düzenlediği faturanın— esasında, ——üzere —-yasal yevmiye defterinin —— kayıt görmüş olduğu, davalı — nezdinde davacı—- üstünde olması durumunda, mükellefi bulunulan —-tutarlı alımını, mükellefi bulunduğu—–örtüştüğü, incelenen dosya kapsamında——- sırasında tespit edildiği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;Davanın, bakiye cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Hükme ve denetime elverişli olan bilirkişi raporunda tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacının ve davalı tarafın —-hesap dönemi yasal ticari defterlerinin ; 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK. ‘nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun tutuldukları, açılış kapanış noter tasdiklerinin kanuni süreleri içinde yapılmış, onaylı olduklarının tespit edildiği, davacının, davalı adına düzenlediği —- tutarlı faturanın, tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu,davacı nezdinde davalının cari hesabının —borç bakiyesi verdiği, davalı —- tutarlı alımını, mükellefi bulunduğu—- dönemine ilişkin olarak—-beyan ettiği tespit edilmiş olup tarafların kanuna ve usulüne uygun tutulmuş defterlerinin birbirleriyle uyuşması ve davalı tarafça ticari defterlerine kaydedilen faturanın —-nezdinde davacı —- alacak bakiyesi vermesi karşısında cari hesabın dayanağı faturaya konu malların davalı tarafa teslim edildiği ve davacının takibe koyduğu —- bakiye alacağının varlığı mahkememizce kabul edilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davacı tarafın davalı şirkete teslim ettiği mobilyaların ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpların giderilmeden takibe geçildiğini müvekkilinin borcunun bulunmadığını beyan etmiştir. Taraflar tacir olup — gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. —– düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü ayıplar, açık ayıp olup dosya kapsamında ayıp ihbarının süresinde yapıldığına dair delil bulunmadığından ayıp iddiası mahkememizce kabul edilmemiş olup davacının icra takip tarihinden önce davalı tarafı —- temerrüde düşürdüğüne dair dosya kapsamında delil bulunmadığından yani temerrüt olgusunun gerçekleşmemesi nedeniyle takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, davalının —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık—— oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, fazla talebin reddine, alacak likit olmakla hüküm altına alınan — %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, fazla talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 45.100,02 TL’nin %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.080,78 TL harçtan peşin olarak yatırılan 583,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.497,42 TL harcın davalı taraftan tasili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 583,36 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam ‭637,76‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 99,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.099,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek ‭1.026,63 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.663,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 3.201,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek ‭87,48‬ TL’sinin davacı taraftan, 1.232,52TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022