Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/378 E. 2021/163 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/438 Esas
KARAR NO : 2021/111

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından aleyhine İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, ancak müvekkilinin icra dosyasına dayanak teşkil eden senetten dolayı muaccel bir borçlarının bulunmaması dikkate alınarak müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyetli hareket ederek müvekkilinin hayatlarına onarılmaz zararlar veren davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ———– şubesinde kasiyer olarak çalıştığını, davacının suç teşkil eden eylemleri sebebiyle de iş akdi İş Kanunu md. 25 gereğince, davalı şirket tarafından haklı nedenle sonlandırıldığını ve 28.01.2020 tarihinde feshedildiğini,
İşbu dosyaya konu 40.000-TL bedelli senet ise, davacının müvekkil şirket zararına gerçekleştirdiği zincirleme şekilde nitelikli hırsızlık ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını teşkil eden eylemleri ve davacının savunmasındaki ikrarı sebebiyle, davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisi içerisinde ve iş ilişkisi sebebiyle davalı şirkete davacı tarafından verildiğini, dolayısıyla, —- birden fazla, içtihat haline gelmiş kararları ve mevzuat gereğince her ne kadar uyuşmazlık konusunun Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen senet hakkında olduğu ileri sürülse de, görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olacağından görevsizlik ve dava şartı arabuluculuğuna başvurulmamış olması sebebiyle usulden reddini, İİK md. 72/3 gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddini, esastan reddini ve mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesini karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, şantaj ve cebir kullanılarak imzalatıldığı ileri sürülen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili davacının davalı şirkette kasiyer olarak çalıştığı sırada usulsüzlükler yaptığını ve bu durumun işyeri yetkililerince öğrenilmesi ile müvekkiline şantaj yapılarak zorla imzalatılan senedin icra takibine konu yapılması sebebiyle, icra takibine dayanak yapılan senet dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,davaya konu senetin davacının müvekkili davalı şirket zararına gerçekleştirdiği eylemler sebebiyle davacı ile davalı şirket arasındaki iş ilişkisi içerisinde ve iş ilişkisi sebebiyle davalı şirkete davacı tarafından verildiğini,bu sebeple görevli mahkemenin İş mahkemese olacağını belirtmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Dosya kapsamı incelendiğinde davacının davalı şirkette 22.02.2018 tarihinde işe başladığı ve davalı şirket tarafından Kartal —–.noterliğinin —— yevmiye nolu ihtarname —- tarihinde iş akdinin tazminatsız olarak feshedildiği ,28.01.2020 tarihinde de davacının işten ayrılış —- işten ayrılış bildirgesinden anlaşılmıştır.
Dava konusu bononun düzenlendiği tarihte davacının, davalı işyerinde hizmet — olarak çalıştığı sabit olup taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmaktadır. Bu durumda taraflar arasında bir ticari ilişkinin varlığından bahsedilemeyecektir. Dava, bu ilişki içinde verilen bonodan kaynaklandığına göre, 4857 sayılı İş Kanunu ve 5221 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun ilk maddelerinde belirtildiği üzere davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiğinden dolayı mevcut iş bu dava ticari dava olmadığından TTK’nun 4. ve HMK’nun 1.,4.,114. ve 115. maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi İş Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli—— Anadolu Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.