Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2021/658 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/373 Esas
KARAR NO: 2021/658
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 15/12/2015
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
—- sayılı Görevsizlik Kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin—- kaydının yapıldığı anlaşılmakla:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı —- imzalandığını ve davalı —– müştereken borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığını, ancak sözleşmeye uygun olarak borçlunun yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle borçluya ve müteselsil kefillere ihtar çekildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine —— sayılı dosyasında ilamsız olarak takip başlatıldığını, davalının/borçlunun takibe haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, itiraz üzerine takibin durduğunu, belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; —– dosyasında icra takibi yapıldığını, yasal süresinde bu takibe itiraz ettiğini, çünkü borcun kaynağı olan alacak asıl borçlu tarafından davacı bankaya ödendiğini öğrendiğini, sözleşmeyi sınırlı bir miktar için imzaladığını, ancak davacı hakkında —- takip yaptığını, bankanın icra müdürlüğünde tespit ettikleri miktarda alacaklarının bulunduğunu, banka kayıtları geldiğinde bu durum açıklıkla ortaya çıkacağını, bu arada bankanın talep ettiği faiz oranı da çok yüksek olduğunu, davacı banka alacak miktarını tam olarak yansıtmadığı için % 20 oranında icra inkar tazminatı talep etmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddini talep ettiklerini, yetki itirazının kabulünü, davanın yetkili olan —— gönderilmesini, davanın haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle reddini, inkar tazminatı taleplerinin yasaya uygun olmadığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davacının başlangıçta —- sayılı dosyasında açıldığı, adı geçen mahkeme tarafından yapılan yargılaması sonucunda verilen —– sayılı ilamı ile kaldırıldığı, bu defa söz konusu mahkeme tarafından dosyanın —— kaydedilerek, yargılamaya devam edildiği ve yapılan yargılama sonucunda, ——– karnesinden kaynaklarlan kredilerin ticari kredi olması ve bu kredi kartları ile çek karnesinden doğan uyuşmazlıkların ticari nitelik taşıdığı, çek karnesinden kaynaklanan kredilerin —– olması ve bu kredi kartları ile çek karnesinden doğan uyuşmazlıklarda — görevli olduğundan bahisle mahkememize görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- tarafından alacağın tahsili için, dava dışı asıl borçlu—— icra takibi başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle bankacı bilirkişi—- bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle; Dava konusu alacak tutarının, davacı — dava dışı asil borçlu —arasında imzalanan —- istinaden, dava dışı asıl borçluya kullandırılan —- kaynaklandığı, davalı —- ise kefalet imzasının bulunmadığı, —— numarasına —–, dava dışı——– nitelikte olarak tasnif edilmesi gerektiği, Kullandırılan krediler ile ilgili davacı bankanın resmi internet sitesindeki bilgilerden, davanın temelini teşkil eden —– kaynakları alacakların ticari nitelikte olduğu kanaatine ulaşıldığı, Söz konusu alacak tutarları esas alınarak dava dışı asıl borçlu bakımından, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda, davacının takip tarihi itibariyle;—– bulunduğu, Dava dışı asıl borçlu ile birlikte —- tutarında kefalet imzası bulunmakla birlikte, —- kefalet imzası bulunmadığından, belirtilen sözleşmelerden doğan —- borcundan davalı kefilin sorumlu tutulamayacağı, bu durumda davalı kefilin sadece ——borçtan sorumlu tutulabileceği, Mahkeme tarafından, kefilin tüm kredi borçlarından sorumlu olduğu görüşünün benimsenmesi halinde ise, —– kararlarında belirtildiği üzere, adı geçen kefilin, Asıl Alacak tutarının kefalet limiti ile sınırlı olan —– kısmından ve bu tutara temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizinden sorumlu tutulabileceği, bu durumda taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek takip tarihi itibariyle —— borçtan sorumlu tutulabileceği, —- emsal kararlarına göre, kefilin —– sorumlu tutulabilmesi için, İmzalanan sözleşmede açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunması gerektiği oysa taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde bu yönde bir düzenleme bulunmadığı; bu nedenle, davalı kefilin, banka yükümlülük tutarından kaynaklı —–gayrinakdi borcun depo talebinden sorumlu tutulamayacağı, Dava konusu —-uygulanacak temerrüt falzi taraflarca birlikte kararlaştırıldığından, — Asıl Alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık —oranı üzerinden —- kaynaklanan asıl alacak tutarlarına ise—- temerrüt faizi talep edilebileceği, ancak — taleple bağlı kalınmasının yerinde olacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı— —imzalandığı, davalı—- müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, taraflar arasında ayrıca — —– davalı —- imzasının bulunmadığı,
Davacı —–ihtarname keşide edilerek, kredi hesabının —- tarihi itibariyle kat edildiği ve kat tarihi itibariyle toplam — nakit borcun ödenmesi, —- iade edilmemiş/karşılıksız yazılmış çek sebebiyle toplam —– nakden depo edilmesi veya çek yapraklarının iade edilmesi için tebliğinden itibaren —- içinde ödenmesi/ depo edilmesi için ihtarname gönderildiği, davalı kefil — davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan—– tutarında müşterek borçlu müteselsil kefil olarak geçerli kefaleti bulunduğu, davalı kefil dava dışı asıl borçlu ile birlikte— tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Davadışı asıl borçlu —– şahıs olması nedeniyle —- niteliği ve kullanım amacına göre ticari olup olmadığının belirlendiği, bu kapsamda; —— kaynaklı olması nedeniyle belirtilen krediler yönünden inceleme yapıldığı,
—– için davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında——-bağımsız olarak —- imzalandığı, söz konusu sözleşmede| davalı —- imzasının bulunmadığı, bahse konu sözleşmenin tanımlar bölümünde, ——- olarak tanımlandığı, bu durumda, krediye ilişkin özel hükümler içeren —–, davalı kefilin sorumlu tutulamayacağı,
Dava dışı asıl borçlu adına düzenlenen ——- olarak imzasının bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan ve davalı kefilin imzasının bulunduğu —— doğrultusunda kendisine veya belirlediği elamanlarına —– Sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan ——hükmüne yer verildiği ve şirket kredi kartlarına ilişkin diğer tüm şartların —- tespit edildiği, davalının kefalet imzasının bulunmadığı —– doğan borçlardan da davalı kefilin sorumlu tutulamayacağı,
—- yönünden; bilirkişi tarafından davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının —- olarak hesaplandığı, bilirkişi tarafından temerrüt tarihine kadar hesaplanan işlemiş faiz miktarı olan —- alacağa eklenmesi gerektiği, bu kapsamda yapılan hesaplamada davacının taleplerinin daha düşük olduğu ve asıl alacak, işlemiş faiz ve —- yönünden taleple bağlı kalınması gerektiği anlaşılarak alacak kalemlerinin kabulüne karar verildiği,
—- taahhütnamesinden kaynaklanan alacak bakımından; kat tarihi itibariyle davacı bankaya iade edilmemiş —- adedinin, takip tarihinden önce çek hamilleri tarafından davacı bankaya ibraz edildikleri, ancak karşılıksız kalmaları nedeniyle —- davacı banka tarafından çek hamillerine takip tarihi uyarınca —-ödendiğinin tespit edildiği, davacı banka tarafından toplamda —-talep edildiğinden bu alacak yönünden de bankanın talebi ile bağlı kalarak hüküm kurmak gerektiği,
—- kefaleti bulunan davalı kefil— takip tarihi itibariyle toplam—— alacak tutarının talep edilebileceğinin anlaşıldığı,
Davanın temelini teşkil eden takip talebi incelendiğinde davalı kefilden, nakit alacak tutarının yanında iade edilmemiş çek yaprak risk bedellerinden kaynaklı, —– gayrinakdi borcun deposunun da talep edildiği, ancak ——- kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için, imzalanan sözleşmede bu konuda açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren hüküm bulunması gerektiğini belirttiği—— davaya konu kredi sözleşmesi incelendiğinde, kefilin, gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu olduğuna ilişkin bir hükme rastlanmadığı, bu nedenle, davalı kefilin, iade edilmemiş çek yaprak risklerinden kaynaklı depo talebinden sorumlu tutulamayacağı anlaşılarak bilirkişi raporundaki ilk ihtimal yani kefilin imzalamadığı sözleşmelerden sorumlu olmayacağına yönelik görüşü kapsamında yapılan hesaplamalar dikkate alınarak karar verilmiştir.
Alacağın likit olması göz önünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —– dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin;
a)—- hesabı yönünden;

—olmak üzere
— üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında temerrüt faizi ve temerrüt faizinin —işletilmesine,
b)—- taahhütnamesi yönünden;
—–

—-
— üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —- oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-a)—- kaynaklanan alacak talebinin REDDİNE,
b) — Kartından kaynaklanan alacak talebinin REDDİNE,
c)— kaynaklanan alacak talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan —- harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek — davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021