Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/360 E. 2021/847 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/360
KARAR NO : 2021/847

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalılardan ———— tarihli ————– borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcu ödenmediğinden—– olmak üzere toplam ——için davalılara ihtarname keşide edildiğini, ancak davalıların borcu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla davalılar hakkında —— takip başlatıldığını, davalıların takibe haksız ve kötüniyetli itirazı ile takibin durduğunu, talep edilen faiz oranlarının imzalanan sözleşme ve Yasaya uygun olduğunu belirterek ——- davalıların ———- icra takibine olan tüm itirazlarının iptaline, —— müvekkilinin—— tarihinden itibaren işleyecek %57 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ve ———— —–edilmesine, ——- sonra nakde dönüşmesi halinde müvekkilinin muhataplara ödenecek —sözleşmesi hükümleri doğrultusunda nakde dönüştüğü tarihten tahsil tarihine kadar işleyecek %57 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahisiline, davalı— — icra takibine olan tüm itirazlarının iptaline, takibin takip talebinde yazılı şartlarla aynen devamına, itiraz olunan alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı —sözleşmesinin genel işlem koşullarına aykırı olduğunu, davacı — olduğunu, müvekkillerinden—– olmadığını, ———- gerektiğini belirterek davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı —- davalılardan ———– borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini, borcun muaccel hale geldiğini, sonuç alınamaması üzerine başlatılan takibe davalıların haksız yere itiraz ettiklerini, kredi borçlusu yönünden İİK.nun 45.maddesi uyarınca ——alacağın tamamı için itirazın iptali davası açtıklarını, takipte talep edilen faiz oranının imzalanan sözleşme ve yasa hükümlerine uygun olduğunu belirterek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına ve davalıların %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar süresinden sonra sundukları cevap dilekçesinde davacı tarafından—— taşıdığını, talep edilen——–, — borçlusu durumundaki—- tutulmasının mümkün olmadığını, —– istediklerini belirterek davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuşlardır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin——- duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
——- getirtilmiş, davacının davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla —— talep ettiği, ödeme emrinin tebliği ile davalıların takibe süresinde itiraz ettikleri, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan delillerden, davacı banka ile davalı —– bu sözleşmelerden—–olanların diğer davalı —- tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmış olduğu, her iki sözleşmedeki kefalet beyanlarının TBK 583 maddesindeki şekil koşullarını taşıdığı ve TBK 584 maddesi hükmü uyarınca—- içinde rızasının alındığı, davalı—– toplam kefalet— görülmüştür.
Davalı— koşullarına ———– yapılmadığını, —- ileri sürmüş, davacı ise davalıların tacir olup —– olduklarını,—–aykırılık teşkil etmedikçe geçerli oluğunu ileri sürmüştür. Dayanak—- —- düzenlenip davalı asıl borçluya teslim edildiği, davalının—– —– olduğunu, içeriğini öğrendiğini, genel——- sözleşme öncesi düzenlenen——- tarihli sözleşme öncesinde de davalılara bilgilendirme ve mutabakat formunun ——-davalının sözleşmede yer—–varlığı hakkında bilgi sahibi olduklarını, içeriğini inceleyip öğrendiklerini ve kendilerine uygulanmasını kabul ettiklerini beyan ettikleri görülmüştür.
TBK 20 ve devamı maddelerinde genel işlem koşulları düzenlenmiş olup, TBK 20/1 maddesinde genel işlem koşulu “—— sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir.”şeklinde tanımlanmıştır. Aynı maddenin 3.fıkrasında da “Genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların ———-edilmiştir. Bir—– niteliğinde olması onun geçersiz olması sonucunu doğurmaz. İlgili hükmün geçersiz olması için onun dürüstlük kurallarına aykırı olması gerekir. Sözleşme—— kabul edilebilmesi için tek taraflı olarak hazırlanması, ileri —— amacıyla düzenlenmesi ve bu nitelikteki sözleşmenin kullanan tarafından sözleşme yapılırken karşı tarafa sunulmuş olması gerekir. Davacı —— önceki tarihlerde davalılara——- tarafından —– geçerli ve taraflar yönünden bağlayıcı olduğu, her iki tarafında tacir olup — yer—-aykırılık taşımadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı — tarihinde kat etmiş ve 17/12/2018 tarihli ihtarnameyi düzenlemiş, ihtarname ile davalılara — verilmiştir.
Davalıların temerrüd durumunun tespiti ve davacıların takip tarihi itibariyle davalılardan talep edebileceği,——– bilirkişiden rapor alınmış, sunulan kök raporda her iki davalı—- oluştuğu belirlenmiştir. Davacı—– tarihine itiraz edilerek temerrüt—- gerektiği— açıklandığı üzere —olup ihtarın tebliğ edildiği gün süre hesabında dikkate alınamayacağından davalıların —itibariyle temerrüde düştüğü mahkememizce kabul edilmiştir.
Kök —- tarihli ek rapor alınmış ancak bu raporda yer alan temerrüt tarihi ile takip—-ödenen bir kısım — sonrası davalılara usulüne uygun ihtarname keşide edip muacceliyet koşullarını oluşturmaması nedeniyle çek bedeli tazminatları yönünden temerrüdün takip tarihi itibariyle oluşacağı yönündeki görüşe davacı tarafça —-“Davacı tarafın rapora itirazlarının karşılanması ve taktiri mahkememize ait olmak kaydıyla —- talebinde bulunduğu, daha sonra takipte — bilirkişi raporunda takipten sonra da tazmin olan çekler bulunduğu— edilebileceği yönünde tespit yapıldığı anlaşılmakla; —— tarihinden sonra tazmin olan çekler yönünden her bir çek için tazmin olduğu tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması gerektiği gözetilerek tazmin olan her bir çekin tazmin tarihi ve tazmin tutarı tek tek belirtilerek talep edilebilecek temerrüt faizi ile birlikte hesaplama yapılması hususunda bilirkişiden ek rapor alınmasına, bu hesaplama ———– uyarınca bilirkişiden rapor düzenlenmesi istenmiş —– mahkememiz ara kararına uygun şekilde düzenlendiği anlaşılmakla mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile davacı banka —— sözleşmelerinin imzalandığı, bu sözleşmelerden bir kısmında diğer davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu—– olarak borçtan sorumlu olduğu, davaya konu ——— bedelinin depo edilmesi talebinin de yer aldığı ancak dayanak sözleşmelerde —–yönünden davalı———-.tutarında çek taahhüt bedelinin deposunu talep ederken —–.olarak talep edildiği ve bilirkişi tarafından takipten sonra da tazmin edilen çekler olduğu —— bulunabileceğinin açıklandığı, tazmin edilen her bir çek sorumluluk tutarı içinde tazmin tarihinden itibaren, temerrüt faizi hesabının yapılması gerektiği, alınan son raporda bu hesaplamanın denetlenebilir şekilde yapıldığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit ve davalılar itirazlarında haksız olduklarından davacı lehine ihbar tazminatına hükmedilip, davalıların kötü niyet tazminatı talebi ise davacının kötüniyeti ortaya konulamadığından reddedilmek suretiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların —— dosyasında itirazının nakdi kredi yönünden;
690.966,78 TL asıl alacak,
313.117,63 TL işlemiş faiz,
15.655,89 TL %5 ——-
606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam
1.020.346,30 TL üzerinden iptali ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla takibin bu tutar üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 —– uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Fazla talebin reddine,
2-Hükmedilen tutarın %20’si oranında 204.069,26 TL inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Takipte depo talebine konu edilen takip tarihinden sonra tazmin edildiği anlaşılan çek sorumluluk bedellerine ilişkin olarak;
Tazmin ———– tazmin tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar olmak kaydıyla %57 oranında temerrüt faizi ve % 5—- uygulanmak suretiyle tahsili yönünde tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla davalılar hakkındaki takibin devamına,
5—– yaprağına —davalı asıl borçlu —yönünden kabulü ile bu davalının itirazının iptali ve takibin bu şekilde devamına, diğer davalı yönünden talebin reddine,
6-Karar harcı 69.699,85 TL ‘den davacı tarafça icra dosyasına yatırılan 5.132,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 64.567,76 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafından icra dosyasına yatırılan 5.132,09 TL. harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 109,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.609,50 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%99) 1.593,40 TL.nin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —.arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.