Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/355 E. 2021/716 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/355 Esas
KARAR NO : 2021/716

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili———- yazılı bonoyu keşide ederek lehdar———– adına ciro ederek kendisini ——— ihbarname gönderilerek borcun ödenmesi talep edildiğini, bunun üzerine davacı—- tarihinde senede dair herhangi bir borcun kalmadığına ve borcun ifa edildiğine dair ”——-‘ imzalandığı, .—– davacıya iade edilmesi gereken —— davacıya iade edilmediğni, kötü niyetli olarak …—— ciro ile devredildiğini, bononun,—— icra takibine konulduğunu ve usulsüz tebligat yapılması suretiyle dosyanın kesinleştirildiğini, İİK madde 72/2 uyarınca takibin ivedilikle durdurulması için tedbir kararı verilmesini, davacının davalı ..——– borçlu olmadığının tespitini, İİK madde 72/7 uyarınca icra tehdidi —— itibaren işleyecek %13,75 oranında faiziyle birlikte davalı .——- alınarak davacıya iadesini, davacı lehine davalılar aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, Mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu ——teslim aldığını, —–mevcut olduğunu, …——– sahibi olduğunu, ortaklık teklif ettiğini ve———- verdiğini, borcunu ödemeğinden——– dosyasında icra takibi başlattığını, davaya cevaplarının kabulü ile davacı tarafın davasının ve dava kapsamındaki tüm taleplerinin reddini, davacı tarafın tedbir talebinin ve para cezasına hükmedilmesi taleplerinin reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; borçlu olmadığının tespiti ile yapılan ödemenin istirdadı talebine ilişkindir.
——- yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava—–başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk ———- Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “——— dava açıldığının anlaşılması ————– bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Kanun koyucu —-davaları belirlerken konusunun alacak ve tazminat olan davalar olması gerektiğini özellikle vurgulamıştır. Bu nedenle menfi tespit davası niteliği gereği bir olumsuz durumun tespiti istemine ilişkindir. Bir miktar paranın ödenmesi veya tazminat talebi yoktur. Bu dava davalı açısından bir alacağın tahsili davasıdır—. Nasıl ki alacak davasına davalı açısından bu bir menfi tespit talebidir —-menfi tespit davasında da davalı açısından bu bir alacak davasıdır nitelendirmesi yapamayız. Bir hukuki durumun savunulması ile dava edilmesi birbirinden farklı kavramlardır.Bu nedenle menfi tespit davaları——değildir.
Farklı——- sayılı kararında menfi tespit davaları——yönde karar verildiği bilinmektedir.
Ancak eldeki davada ödenen—–bulunmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davası birlikte talep edilmiş ise de talep ödenen paranın istirdadına ilişkindir. Talep tek bir hukuki gerekçeye dayalı olmakla tefriki de mümkün olmayan taleplerdir. —— tektir. Bu nedenle menfi tespit ve istirdat davasının birlikte açılmış olması halinde istem sonucunuda bir miktar paranın ödenmesi talebi bulunduğundan artık bu hali ile arabuluculuğa tabi olduğunun kabul edilmesi gerekecektir.—– takibe konu paranın tamamı ödenmiş olup istirdadı talep edilmektedir.
Tüm dosya kapsamına göre; mahkememizce davacı vekiline arabuluculuğa ilişkin evraklarını mahkememize sunması için bir hafta kesin süre verildiği, davacı vekilinin verilen sürede——mahkememize sunulan beyanı ile arabulucuğa başvurulmadığı, icra dosyasına yatırılan paranın davalı —— davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan ettiği, icra dosyasının mahkememizce celbedilerek incelenmesi üzerine ödemenin dava tarihinden önce yapıldığı, dolayısıyla davanın istirdat davası olduğu, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması gerektiği, bu hususun dava şartı olduğu, davacının huzurdaki davayı açmadan önce—-başvurmadığı anlaşıldığından davanın davalı—- yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davacı——-tarihli beyanı ile davalı —- sulh olunduğunu, bu davalı yönünden davadan feragat ettiğini, davalıdan yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiş, davacı ve davalı .—– imzasını taşıyan sulh protokolünü dosyaya sunmuş, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle … yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ….——–davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davalı ..—– 6100 sayılı HMK.114(2) ve 115. Maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Karar harcı 59,30 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 697,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 638,10 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—– ücretinin davacıdan alınarak davalı—- verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı— vekilinin yüzlerine karşı, davalı .—- yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı