Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/339 E. 2023/700 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/339 Esas
KARAR NO: 2023/700
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/09/2020
KARAR TARİHİ: 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili davacı şirket ile davalı şirket arasında Kontenjan Sözleşmesi akdedilmiş olup, söz konusu sözleşme gereği davalı şirketin, müvekkili şirkete ait otel/lerde sözleşmede kararlaştırılan süre zarfında ve bedellerle müşteri konaklatmayı taahhüt etmiş ve sözleşme gereğince davalı şirkete ait müşterilerin müvekkiline ait otellerde konaklamışlar, müvekkili şirketin de düzenli olarak bu hizmetinin karşılığı davalı şirket adına faturalar düzenlemiş olduğunu, Davalı şirketin, müvekkili davacı şirket ile kurduğu ticari ilişkiden kaynaklanan faturalı borçlarının ancak küçük bir kısmını ödemiş, kalan borçlarını ise ödeyememiş olduğunu, Davalı şirketin 2018 yılı sonraları doğru ekonomik olarak zora düştüğünü beyan etmiş, faturalı C/H’ tan kaynaklanan borçlarını en kısa süre içerisinde ödeyeceğini beyan etmiş olup, bu süre zarfında davalı şirket ile görüşmeler yapılmış, her seferinde kısa süre içerisinde müvekkili şirketin C/H’ tan kaynaklanan dava konusu alacaklarının ödeneceği belirtilmiş ise de bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, Bunun üzerine müvekkili şirketin ticari defter ve belgeleri ile de fatura ile sabit sabit cari hesaplardan kaynaklanan alacaklarının tahsili için——–dosyası üzerinden takip başlatılmış ise de davalı borçlunun takibe itiraz etmiş olduğunu, Yasal prosedür gereği arabuluculuğa başvurulmuş ise de başvurularından olumlu netice alınamamış olup, 17.08.2020 tarihli arabuluculuk tutanağının ekte sunulduğunu, Müvekkili şirketin alacağı taraflar arasındaki ticari ilişki sebebi ile C/H’ tan kaynaklanan alacak olup, taraflara ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile alacağın varlığı ispat olunacağını, bu sebeple tensiple birlikte müvekkili davacı şirketin merkezinin —– olması sebebi ile —– talimat yazılarak; müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenerek alacağın varlığı konusunda bilirkişi raporu aldırılmasına, müvekkili şirketin e defter kullanıyor olması sebebi ile bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ve iddia ederek, Davalı Borçlu şirket tarafından yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına, Haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itiraz sebebiyle takip bedelinin %20’ den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı Şirketin dava dilekçesinde taraflar arasındaki Ticari ilişki gereği fatura tanzim edildiğini ve bu faturalar ve cari hesap uyarınca müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia etmekte ise de davacının taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, Davacı, fatura tanzim edildiğini ve bu faturalar ve C/H uyarınca müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia etmekte ise de; bildirilen borç tutarının kabulünün mümkün olmadığını, Müvekkili şirketin dava dilekçesinde bahsi geçen faturalara ilişkin hizmeti almamış olup, —–içtihatlarında da fatura tanzimi hizmetin verildiği anlamına gelmemekle tek başına ispat aracı da olmadığını, bu nedenle alacağını faturaya dayandırdığını iddia eden davacının fatura içeriğindeki hizmeti verdiğini ve faturaların usulüne uygun tebliğ edildiğini ispatla yükümlü olduğunu, Müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığının tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi ile ortaya çıkacağından huzurdaki haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep ettiklerini ve aynı zamanda müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğinden faiz talebi ve faiz oranının da yerinde olmayıp, Davacının Talep Ettiği İcra İnkar Tazminatı Talebine de İtiraz ettiklerini, kesinlikle davaya konu borç tutarını kabul etmemekle birlikte; borcun likit-belirlenebilir olmayıp, belirlenebilir olmayan ve yargılamayı gerektiren borçlar üzerinden de icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, İşbu itirazın iptali davasının dayanağı bulunmamakta olup, Davacının davasını ispatlayacak deliller sunmadan kötüniyetli ve haksız olarak dava açtığını, ayrıca takibin dayanağı olmadığından takibe konu asıl alacak ile birlikte işletilmiş olan faizin, faiz tür ve oranının, sair ferilerinin de kabulünün de mümkün olmadığını savunarak ve diğer dava ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla; Haksız ve hukuka aykırı Davanın Reddine, İcra takibi ile işbu davada kötüniyetli hareket eden davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmişlerdir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.Uyuşmazlık, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır. itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.———takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 179.808,62 TL asıl alacak toplam alacağın tahsili için takibi başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ettiği akabinde takibin durduğu mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Davalı şirketin 2018 yılına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtları ile tüm dosya kapsamının incelenerek davacının takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı yani takip tarihi itibariyle davalının alacaklıya borcunun bulunup bulunmadığı var ise miktarı hususunda rapor hazırlanmak üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.Bilirkişinin 20.06.2022 tarihli raporunda özetle ; Davacı ile Davalı arasında sözleşmeye uygun olarak Fatura düzenlendiğini , düzenlenen faturalara iptal iade yada itiraz edilmediğini, yevmiye kayıtlarının yasalara uygun olarak yapıldığını, Davalının yapmış olduğu ödemeler düşüldükten sonra) davacı şirketin davalıdan bakiye olarak 180.913,62-TL olduğu ve alacağını isteme hakkına sahip olduğunu belirtmiştir.Mahkememizin 19.01.2023 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı gereği ——- Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yolu ile ek rapor aldırılmasına karar verildiği ancak bilirkişinin “ek rapor düzenlemeye gerek olmadığı” görüşü ile dosyamıza cevap verildiği anlaşıldı.Dosyanın incelenmesinde toplanan deliller doğrultusunda yapılan defter incelemesinde taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak fatura düzenlendiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete yasal sürede (faturanın tebliğinden itibaren 8 günlük süre) iade faturası düzenlenmediği, iptal faturası da düzenlenmediği, yevmiye kayıtlarının yasalara uygun olduğu, yapılan defter incelemesinde 180.913,62 TL davacının bakiye alacağı olduğu, davaya konu edilen ——- sayılı dosyasında taleple bağlı kalınarak 179.808,62 TL işbu icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın faturaya dayalı ve likit olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan 179.808,62 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının———— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konulan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19.5 ve değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 179.808,62 TL asıl alacağın %20’si olan 35.961,72-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 12.282,72 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.171,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.111,07 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54.40 TL başvurma harcı ve 2.171,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.226,05 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 350,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.350,40 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 28.769,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğuna gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile ———– Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2023