Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/337 E. 2021/837 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/337 Esas
KARAR NO : 2021/837

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil hakkında davalı …—- Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ödeme emrinin 28/08/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, takibin henüz kesinleşmediğini, Müvekkilinin söz konusu takibe konu senedi tüketim ödüncü karşılığında teminat — verdiğini, ancak vade tarihinin boş bırakıldığını; davalının zaten ödenmiş olan senedin vade tarihini kendisi doldurarak diğer davalı ….–ciro ettiğini ve davalının da kötüniyetle takibe koyduğunu, — gönderdiğini; kalan miktardan da——- kalan borcunun —- tarihli senetten dolayı müvekkilinin davalılara takip dosyasındaki meblağ kadar borçlu olmadıklarının tespitine…” karar verilmesini talep etmiştir.
…—senedi müvekkiline ibraz etmediğini— isteğiyle dava dışı —isimli hesaba senet ödemelerinin yapıldığını, İbrazdan sonra yapılan cironun alacağın temliki hükmünde olduğunu ve senedin yetkili hamil tarafından ibraz edildiğinin ispatı gerektiğini, .— sadece 7.500TL borçlu olunduğunu, alacağın temliki kapsamında — borçlu olmadıklarını,—olduğunu ileri sürerek dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlamıştır.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin takibe konu senedi diğer davalı ve ilk ciranta —— kendisine olan borcu karşılığında devrettiğini ve ciro yoluyla devralınan senedin tahsil için icraya tevdi edildiğini, Davacının dava dilekçesinde — borcu ödediğini— borcu kaldığını beyan ettiğini; davanın 54.818,00TL borç üzerinden görüleceğini, Takibe konu senedin keşide tutarının 64.500,00TL olduğunu, ancak senedin müvekkil tarafından alacağına karşılık gelen 34.500,00TL üzerinden takibe konulduğunu ve bu tutarın ödenmediğini, Taraflar arasında nakit borçlandırıcı bir işlemin var olduğunu ve borç senedi tanzim edildiği, diğer davalı …— borcuna istinaden senedi müvekkile ciro ettiğini, Davacı borçlunun senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiğini, davacının bu iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, Davacının ödeme yaptığına ilişkin dekontlar sunduğunu, —— yüklü olmadığını; dekont ödemelerinde muhatapların davalılar olmadığını ve müvekkilinin söz konusu kişileri tanımadığını, davacının üçüncü kişilere ödeme yaptığını, ödemelerde senet için yapıldığına ilişkin şerh düşülmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..— cevap dilekçesinde özetle; Takibe dayanak senet, borcumdan dolayı borcun tahsili için usulüne uygun olarak ciro yolu ile diğer davalı ..— cirolanmış olup, diğer davalı … — uygun ciro yoluyla devraldığı senedi alacağının tahsili için icraya tevdii etmiştir. Davacı/borçlu kötü niyetli olarak— yapıldığı belli olmayan ödemeleri kendince bu dosya kapsamında yapılmış gibi iddia ederek işbu dosya konusu borcun neredeyse kalmadığı şeklinde yanıltıcı beyanlarda bulunduğunu,——— kaldığını beyan ettiğini, Davacı borçlu beyanında 9.682,00 TL bakiyenin sabit olduğunu kabul etmesinden dolayı bu meblağ dava dışında kalmaktadır. Buna göre uyuşmazlık konusu ödendiği iddia edilen 54.818,00 TL üzerinden görülmelidir. Davacının şahsıma borcundan dolayı bahsettiği tutarlarda ödeme yaparak kalan borcunun 9.682,00 TL kalmış olduğu tarafımca asla kabul edilemez. Zira, davacı/borçlunun şahsıma yapmış olduğu ödemeler bulunmakta — zaten davacı tarafından şahsıma yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra kalan borç tutarı için verilmiş olup, davacı/borçlunun bahsettiği minvalde bir ödeme yapması da söz konusu olmamıştır. Davacı/borçluya vermiş olduğum — yapılan ödeme mahsup edilerek kalan için senet düzenlenmiştir. Kaldı ki, davacı/borçlu şahsıma böyle bir borcunun bulunduğunu, senetteki imzanın kendisine ait olduğunu—aksine söz konusu borcunu ikrar ederek ödedim demekle yetinmiştir. Davacının iddiasını ispat etmekle mükellef olup, iddiaya konu ödemelerin şahsıma yapıldığına ilişkin hiçbir bilgi/belge/ödeme dekontu sunulamamıştır. Davacı/ Borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak ikame ettiği iş bu davanın reddini, takibin devamını, davacı dava değerinin % 20’si üzerinden tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davacı yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava — takip sayılı dosyası sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti ile ve takibe dayanak yapılan senedin iptaline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, mahkememizin 19.01.2021günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek, tarafların sulh olma imkanını bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları tespit edilip tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Bilirkişi —— tarihli raporda özetle; Davacı senet keşideci .—takip konusu bono’nun vadesinin sonradan doldurulduğu ve bononun teminat senedi olduğuna ilişkin iddiasını,– uygulamalarına göre, yazılı delille (senetle) ispatlaması gerektiği, davacı senet keşidecisi ….—- takip konusu bono bedelinin bir kısmını senet lehtarı davalı ..— ödediğine ilişkin iddiasını ortaya koyacak belge ve bilginin dosyada bulunmadığını; bu hususta sunulan— ve internet bankacılığı görüntülerinde bono bedeli ödemesi olduğuna ilişkin açıklama bulunmaması ve ayrıca söz konusu ödemelerin banka kayıtlarla desteklenmemesi sebebiyle yeterli olmadığı, davacının iddiasını ispatlaması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı vekili 09.11.2021 tarihli celsede davanın reddini talep etmiş olup davacı vekilinin beyanı doğrultusunda mahkememizce davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 59,30 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90TL’nin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 5.265,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı , davalı ..—- yokluğunda, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.