Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/336 E. 2021/322 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/381 Esas
KARAR NO : 2021/282

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun — nedeniyle müvekkili şirkete 22.010,39 TL borcunun olduğunu, davalı/borçlu aleyhine— dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu icra takibine şirkete bu miktarda borcum yoktur gerekçesi ile itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu— dosya numarası ile dava şartı — yoluna başvurulduğunu, davalı/borçlu ile anlaşılamadığını, 24/01/2020 tarihinde anlaşamama son tutanağı tutulduğunu, ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile müvekkili şirketin 22.010,39 TL tutarındaki rehinle teminat altına alınmayan alacağı nedeniyle davalının taşınır, taşınmaz ve 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini, davalı/borçlunun—dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, takip konusu alacağa icra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi yürütülmesini, davalı/borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğunu, bu nedenle takip konusu asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacıdan—- aldığını, davacı şirket ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, icra takibine müvekkili şirketin borcu bulunmadığından itirazda bulunduklarını, davacı şirket ile ticari ilişkileri nedeniyle borçlarının kısmen çek, kısmen banka havalesi ile ödeme yapıldığını, davacı şirkete 10.000,00 TL civarında borcunun kaldığını, pandemi nedeniyle işlerinin aksaması nedeniyle davacı taraf kendisinden para talep ettiğini, aralarında anlaşmazlık olduğunu, davacı tarafın yapmış olduğu icra takibine kısmen itirazda bulunduğunu, bu nedenle davayı kabul etmediğini, davacının davasının reddini, mahkeme harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 18/09/2020 tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 24/01/2020 günü ilk toplantının yapıldığı, davacı vekilinin toplantıya katıldığı, davalı tarafın toplantıya katılmadığı, 24/01/2020 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
—– sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla 22.010,39 TL asıl alacak, 7.032,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.043,16 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——- kayıtları celbedilmiştir.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi —–tarafından hazırlanan raporda özetle: davacının defterlerini ibraz ettiği, davacının defterlerinin usule uygun olduğu, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, uyuşmazlık konusu faturaların davacı tarafından —- bildirimi ile bağlı bulunduğu –içinde davacı şirketten —– bildirimlerinin birbirini teyit eder nitelikte uyumlu olduğu. Davacının davalıdan 22.010,39 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında ticari satım ilişkisi bulunmaktadır. Satım ilişkisinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedelleri tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmuş olsalar da davada icra takibinde takibe konu ettikleri işlemiş faiz yönünden bir talepleri olmadığından davanın yalnızca asıl alacak talebine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davalı tarafın yapılan ihtara rağmen defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın defterlerinin incelendiği, alacağın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların celbedilen —- kayıtlarından her iki tarafın da karşılıklı olarak davacı tarafından davalıya düzenlenen— bildirdiği, böylece davalı taraf defterlerini ibraz etmese de davacı tarafından düzenlenen faturaları — formu ile —- bildirmekle faturaları defterlerine kaydetmiş olduğu, dolayısıyla davacının tüm faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 22.010,39 TL alacaklı olduğu, her ne kadar davalı cevap dilekçesinde; ticari ilişki nedeniyle davacıya olan borçlarını kısmen çek kısmen banka havalesi ile ödediğini, davacıya bakiye civarında borcunun kaldığını bildirmişse de davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği anlaşıldığından davacının 22.010,39 TL alacaklı olduğu anlaşılarak bu bedel üzerinden takibe yönelik itirazın iptalinin gerektiği, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu ve takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği, davacı şirketin davada takipten önceki tarihe ait işlemiş faiz talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine gerek görülmeyerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 22.010,39 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davada takipten önce işlemiş faiz talebinde bulunulmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 22.010,39 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.503,53 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 465,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.037,89 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 465,64 TL peşin harç olmak üzere toplam 520,04 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 122,50 tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 722,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —– arabuluculuk ücretinin taktiren tamamının davalı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.