Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/333 Esas
KARAR NO: 2021/703
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —– açıldığını ve kullandırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi —- müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, asıl borçlu tarafındarı kredi borcunun öngörülen vadelerde ödenmediğini, bunun üzerine müvekkil banka tarafından—– yevmiye numarasından keşide editen ihtarname ve eki hesap özetleri ile kredi hesabının kat edildiğini ve borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ayrıca bankaya iadesi gereken çek yaprakları nedeniyle toplam — gayrinakdi rişk oluştuğunu, İhtarnamenin borçlulara tebliğ edildiğini ve borçlular tarafından ihtarnameye karşı bir itirazda bulunulmadığını, bunun üzerine borçlulara karşı—– dosyası ile yasal takip başlatıldığını, ancak borçlular tarafından anapara, faize ve ferilerine itiraz edikliğini, belirterek sonuç olarak; davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icranın devamına ve haksız itirazdan dolayı inkar tazminatı ile ücreti vekalet ve dava masraflarının davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, huzurdaki iş bu davanın açılmasının kötü niyetli olduğunu ve yalnızca yargıyı oyalamakla kalmadığını, aynı zamanda davalı müvekkilleri de zor duruma düşürdüğünü belirterek sonuç olarak işbu itirazın iptali davasının esastan reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı alacaklı hakkında takip konusu alacağın yüzde 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
——- eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. —-dava şartı arabuluculuk başlığı ile —- eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —- tarihinde yapılan toplantıya davacı vekilinin katıldığı, davalıların katılmadığı, —-tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——– takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalılar aleyhine —– alacağına dayalı —– masraf olmak üzere — kredi alacağının tahsili için ve — depo edilmesi amacıyla takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dosya davacının takip tarihi itibariyle davalılardan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı ve miktarının tespiti bakımından bankacı bilirkişiden banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle rapor alınmıştır.
Bilirkişi —– tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle: Davalı asıl borçlu şirkete ait mevduat hesap hareketleri ve taksitli kredilere ait ödeme planlarına göre —- sonrasındaki taksitlerin ödenmediği ve davacı banka tarafından—– tarihinde kredi hesabının kat edildiği, davalı asıl borçlu şirkete verilmiş çek yapraklarından—-yaprağının iade edilmediği, Söz konusu çek yaprağının kat tarihi itibariyle de ibraz edilmediği, Davalı asıl borçlu şirket için yapılan hesaplama sonucunda, davacı bankanın —- takip tarihi itibariyle; Temerrüt faiz oranının —olarak kabul edilmesi halinde, toplam — bulunduğu, takip talebinde ise davacı tarafından —- nakit alacak talep edildiği, bu durumda —– fazla talebin yerinde olmadığı, Temenüt faiz oranının talepteki gibi —-olarak kabul edilmesi halinde ise toplam — bulunduğu, bu durumda ise — fazla talebin yerinde olmadığı, davalı kefil — taraflar arasında imzalanan —kefaleti bulunduğu, kefilin davalı asıl borçlu ile birlikte —- tarihinde temerrüde düştüğünden, davalı asıl borçlu için takip tarihi itibariyle hesaplanan ve davalı kefilin kefalet limiti içinde kalan miktarlarla sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın, davacı bankanın—- kaynaklanan alacak nedeniyle davalı asıl borçlu şirket ve davalı kefil şahıs hakkında başlatılan takibe yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı—- imzalandığı, davalı —- tutarlı müteselsil kefil sıfatıyla imzasının mevcut olduğu, —- tarihinde yürürlüğe giren—– hükümlere göre düzenlendiği, davalı asıl borçlu şirkete ait —- —- eklenen fıkra ile şirket ortaklarının kefaleti için eşin rızasının aranmadığı, dolayısıyla kefaletin geçerli olduğu, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden, davacı banka tarafından davalı asıl borçluya; çek karnesi verildiği ve aşağıda detayı verilen —- kullandırıldığı, davacı —- numarasıyla, davalı asli borçlu——– saat içinde—- ödenmesi, —- gayrinakit borcun —- nakit olarak depo edilmesi veya çek yapraklarının bankaya iade edilmesi ihtarını içeren ihtarnamenin davalı asıl borçlu ile davalı kefile — tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen —-tarihinde temerrüde düştükleri,
Bilirkişi tarafından temerrüt faiz oranının belirlenmesi açısından alternatifli olarak hesaplama yapıldığı, davacı vekili rapora yönelik itiraz dilekçesinde alacağa —- temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de taraflar arasında imzalanan —- bankanın——- bildirdiği kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihinde yürüdükte olan —– oranına, bu oranın —- ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceği hükmünün bulunduğu, temerrüt faiz oranının tespitinde —- bildirmiş olduğu muacceliyet tarihi itibariyle geçerli olan, —– alınacaktır.———– bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiştir. O halde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar —- uyarınca akdi faizin—- temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacak tespit edilmeli…” şeklindeki kararı gözetilerek somut olayda kredi hesabının kat edildiği tarihte dava konusu kredilere bankaca uygulanan en yüksek akdi faiz oranı yıllık — olduğundan,—– temerrüt faizi talep edilebileceğinin anlaşıldığı ve bu nedenle rapordaki temerrüt faiz oranının —– hesaplamaya itibar edildiği, bilirkişi raporundaki yapılan hesaplamanın gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, yalnızca bilirkişinin hesapladığı tüm kalemleri toplayarak icra takibindeki kalemlerinin toplamıyla karşılaştırdığı, oysaki her bir kalem yönünden yapılan hesap ile takip tarihindeki talepler karşılaştırılması suretiyle karar verilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, raporda hesaplanan şekilde davacının takip tarihi itibariyle ——– alacağının olduğu, takibe yönelik itirazların iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamının gerektiği, asıl alacağa takip tarihinden itibaren açıklanan gerekçe ile —– işletilmesi gerektiği, alacak likit olduğundan takdiren % 20 oranında inkar tazminatına hükmedildiği, davacı taraf takip başlatmakta haklı olduğundan davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine, davacının, dava dışı asıl borçlu nezdinde mevcut bulunan ——– alacak tutarı bulunduğu, bu miktarının deposuna karar verildiği, davalı kefilin de hükmedilen bu tutarlardan sorumlu olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların —- dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile takibin;
—-
—
—
— noter masrafı olmak üzere
— üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüd faizi ve bunun — işletilmesine,
2-Davacı banka tarafından verilip iade edilmeyen —- faiz getirmeyen bir hesapta deposuna,
3-Fazla talebin reddine,
4-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —- oranında inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalıların kötüniyet tazminat taleplerinin reddine,
6-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan —-harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan — tamamlama harcı olmak üzere toplam — davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi masrafı olmak üzere toplam — yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek — davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılardan yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12—– uyarınca —– tarafından karşılanan —– arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
13-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2021