Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/3 E. 2020/278 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/3 Esas
KARAR NO: 2020/278
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/07/2015
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Mahkememizden verilen ——-sayılı kararı ——— Hukuk Dairesi’nin —————-Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkemizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——- tarihinde davalı nezdinde ————– sürücüsünün tek taraflı olarak yapmış olduğu kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, ve sakat kaldığını, davadan önce davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —————– sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, dava konusu kaza sebebiyle oluşan zararlardan sorumluluğun —————-olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, araca ait ruhsatnamede amacının ticari yolcu nakli olduğunun yazılı olduğunu, ayrıca müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olduğunu, davacının ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle sürekli sakatlık tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin —- tarih ve ———- sayılı kararı ile davanın kabulü ile ——— tazminata hükmedildiği, —–Adliye Mahkemesi –Hukuk Dairesi’nin ——————-Karar sayılı kararında davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, davacı vekili —— tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, —- Hukuk Dairesi’nin ————– Karar sayılı ilamıyla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu görülmekle, mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay kararına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişk–in ———— havale tarihli dilekçe verildiği, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Yine davalı vekili de; davacı tarafla sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL’nin başlangıçta yatırılan 27,70 TL peşin harç, 421,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 448,70 TL harçtan mahsubu ile 394,30 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça sarfedilen yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya vekillerine iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde———–yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2020