Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/294 E. 2021/695 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/294 Esas
KARAR NO: 2021/695
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 13/08/2020
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait ve —- plakalı aracın, müvekkili şirkete —- tarihinde çarpması sebebiyle trafik kazası gerçekleştiğini, müvekkili şirketin —- tazminat ödediğini, —- gerçekleştirilmiş olan kusur incelemesinde kazaya karışan davalı şirkete ait aracın sürücüsünün kazanın oluşumunda %50 kusurlu olduğu tespit edildiğini, hasarın ödenmesi ile ——– müvekkili şirketin, zarara uğrayan karşı taraf yerine kaim olduğunu, zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakları müvekkili şirkete intikal ettiğini, davaya konu hadisedeki kusuruna binaen davalıya rücu edilmesi gerektiğini, davalı taraf alacaklarına ilişkin olarak—- dosyası ile başlatmış oldukları icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, — — yapıldığını, —–davalı ile anlaşma sağlanamadığını, davanın kabulü ile davalı borçlunun itirazının iptalini, takibin devamını, davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, —-uyarınca dava dışı —- ödenen araç hasar bedelinin davalıdan rücuen tazmini talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine — plakalı —– hasar tutarının —- alacağın takip tarihi itibariyle yasal faizi ile tahsili için başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davalı —- tarihli beyanı ile müvekkilinin ünvanını —- değiştirdiğini beyan ederek sicil kayıtlarını sunmuştur.
Davacıya —— tarihleri arasında genişletilmiş —-yapıldığı, sigortanın olayı kapsadığı, poliçenin dosyada mevcut olduğu görülmüştür.
Bilirkişi — tarafından hazırlanan raporda özetle; — tarihinde davacı sigorta şirketine — plaka nolu — plakalı çekici sürücüsü—– meydana gelen trafik kazasında, kazaya karışan sürücülerin düzenledikleri anlaşmalı kaza tespit tutanağında,—- çekicinin sağ yan kısmı ile sağ şeritte seyreden sürücü —– plakalı —– sol yan kısmının çarpıştığının açıklandığı, araçlardan birinin diğer aracın şeridine tecavüz etmiş ve çarpmış olması gerektiği, çarpan araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olacağı, ancak mevcut deliller ile diğer şeride tecavüz eden aracın ve tam kusurlu sürücünün belirlenmesinin mümkün olmadığı, kusurun kime ait olduğunun tespit edilememesi durumunda, —- uyarınca tehlike eşit varsayılarak kusur ve zararın yarı yarıya paylaştırılabileceği, davaya konu kazanın meydana gelme şekli mevcut deliller ile anlaşılamadığından —– gereğince tehlike eşit varsayıldığından kusurun ve zararın her iki sürücü arasında yarı yarıya —- paylaştırılabileceği kanaatine varıldığı, davalı —- — plakalı aracın sürücüsü —- kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğu, tazminata konu — adına tescilli hususi otomobilin, hasar tutarının— olduğu ve davacı —- olarak ödendiği; davalı taraf sürücünün %50 kusur oranına denk hasar tutarının — numaralı—– tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği — tarihini de kapsayacak şekilde, rayiç değeri ile sigorta teminatı altında olduğu; —- — hasarların kasko teminatı altında olduğu; —- hasar tutarının takip tarihi itibariyle yasal faizi ile tahsili için — tarihinde icra takibi yapıldığı;— hasar tutarının —- itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; — tarihinde davacı —- plakalı aracın sürücüsü —- arasında meydana gelen trafik kazasında, davacıya —- araçta hasar meydana geldiği, tarafların beyanı ile düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı ve dosyaya sunulan deliller ile kazanın meydana gelme şeklinin anlaşılamadığı, bu durumda ——– gereğince tehlike eşit varsayıldığından kusurun ve zararın her iki sürücü arasında yarı yarıya —- davacı sigorta şirketinin dava konusu —-tarihli kaza ile ilgili dava dışı zarar görene —— tutarında ödeme yaptığı ve sigortalısına yapılan ödemeden davalı tarafın kusuruna denk gelen —- rücuen tahsilinin talep edildiği, davacının yaptığı ödemeye ilişkin dekontu dosyaya sunduğu, —- tarihinde gerçekleşen kazada dava dışı sigortalısı tarafından davacı şirkete başvurusu sonucunda davacının sigortalısına ödeme yaparak onun haklarına halef olduğu, davalı —- maddesi gereğince sahibi olduğu —–kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğu anlaşılmıştır. —- göre, işleten ve teşebbüs sahibinin, aracın işletilmesinin sebep olduğu zararlardan doğan sorumluluğu, kusur sorumluluğu olmadığı gibi, özen sorumluluğu da değildir. Bu itibarla, işletenin veya teşebbüs sahibinin hiçbir kusuru bulunmasa bile, aracın işletilmesinin sebep olduğu zararları tazmin etmek zorundadırlar. Sorumluluk kusura dayanmadığı için, kendileri veya eylemlerinden sorumlu oldukları kimseler, ayırt etme gücüne sahip olmasalar da işleten ile teşebbüs sahibi, doğan zarardan sorumludur. —- sorumluluğu, aracın işletilmesine dayanan tehlike sorumluluğu olarak düzenlediğinden, işleten veya teşebbüs sahibi kusurlu olsa bile, kusur ilkesine göre değil, tehlike ilkesine göre sorumlu olurlar. Bunun nedeni, böyle bir halde işleten ve teşebbüs sahibinin şahsında birden çok sorumluluk sebebinin birleşmesi veya başka bir deyişle çeşitli sorumluluk normlarının çatışmasıdır. —— öngördüğü sorumluluk ilkesi, —- kusur sorumluluğu ilkesine oranla özel bir sorumluluk türü olduğundan, tehlike sorumluluğu ile kusur sorumluluğu aynı işletenin veya teşebbüs sahibinin şahsında birleştiğinde, işleten ya da teşebbüs sahibi, tehlike sorumluluğuna tâbi olur. —-olduğundann, hâkimin, bunu re’sen gözetmesi gerekmektedir. Bu nedenle, zarar gören, dava ve iddiasını kusur sorumluluğuna dayandırsa bile, ———– Davalı vekili her ne kadar müvekkili şirketin üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiğinden kurtuluş beyyinesi, getirmeye — uyarınca işletenin tehlike sorumluluğu ilkesi uyarınca sorumlu olduğundan bilirkişi raporuna itirazlarının dinlenmediği, dolayısıyla davalı işleten şirketin meydana gelen gerçek zarardan %50 oranında sorumlu olduğu, mahkememizce kusur oranlarının, hasar bedelinin ve davacının davalıdan talep edebileceği bir zararının olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapıldığı, bilirkişi raporunda hasar bedelinin —– olarak hesaplandığı, hasar bedeli ve kusur oranları hususunda raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, raporda davacı sigorta şirketine kasko sigortalı —sürücüsü — plakalı aracın sürücüsü — kazanın meydana gelmesinde—- gereğince tehlike eşit varsayıldığından kusurun ve zararın her iki sürücü arasında yarı yarıya —- paylaştırıldığı, davacının ödediği hasar bedelini halefiyet kuralları gereği ve kusuru oranında davalı sigorta şirketinden talep edebileceği, mahkememizce alınan raporda tespit edilen —- hasar bedelini talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile davalının —- dosyasında yaptığı itirazının kısmen iptaline, takibin — asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hasar bedelinin tespiti yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- dosyasında yaptığı itirazının kısmen iptaline, takibin — asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan —- davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek — davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9—- — —- — davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021