Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/293 E. 2022/470 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/293 Esas
KARAR NO : 2022/470

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ——– tarihinde sevk ve idaresindeki motosikleti ile —— istikametinde sipariş götürmek için seyir halinde iken —- bulundurmadan işaretsiz ve —- bir şekilde park etmiş halde bulunan —-sevk ve idaresindeki —– çarptığını, kusurlu tarafın KTK 6O/1A kuralırı ihlal eden sürücü —– olduğu tespit tutanağı ile sabit olduğunu, kaza sonrasında —- olan müvekkili yaralanarak olay yerine gelen ———- kaldırıldığını,—– ——ve —— hasar ayrıca ————– saptanmış ve —- tedavisi uygulandığını, müvekkili kaza tarihinden itibaren 2 ay boyunca çalışamadığı gibi işi gereği sürücü olması sebebi ile işsiz kalma riski ile de karşı karşıya kaldığını, kaza sonucunda —– —- nolu dosyası ile davalılardan —– hakkında taksirle yaralama suçundan dolayı soruşturma başlatıldığını, soruşturmada ifadesi alınan — yolun solunda aracını park ettiğini kabul ettiğini, kaza neticesinde müvekkilin sol bacağındaki diz kapağının altı kırıldığını, eklemin döndüğü yer kırıldığını müvekkili dizini tam olarak bükemediğini, —-sayılı raporunda —–hassasiyet, ———- mevcut olduğu, —– saptandığı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 60. Maddesi uyarınca ——– duraklamanın yasaklandığının —– ile belirtilmiş olduğu yerlerde ve sol şeritte durmanın yasak olduğu, davalı —, sevk ve idaresindeki ——– duraklamanın yasaklandığı yerde ——-bir biçimde durduğunu, müvekkilinin kaza yapmasına sebep olduğunu, kazanın olmasında davalı —- kazanın gerçekleşmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkili —- manevi tazminata hükmedilmesini, davalı— kullandığı ——– plakalı aracın —–tarafından yapılmış olup, —-çalışma gücünün azalması ve yitirilmesinden doğan kayıpları (iş gücü ve beden gücü kaybı) ile tedavi masrafları olmak üzere sürücü ve araç sahibi yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini, müvekkili için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin sürücü ve araç sahibinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: kaza olayında—– sevk ve idaresinde bulunan —-plakalı araç sürücüsü aslı kusurlu olduğunu, kaza mahallinde ——her iki tarafa da kusur vermekle tutanak tanzim edildiğini, kaldı ki kaza olayının —– davacının kendisi olduğunu, kazaya maruz kalan şahsının olduğunu, maddi hasarın kendisinden talep edilmesinin iyi niyetle bağdaşmadığını, kanunilik ilkesine aykırı olduğunu, kazaya sebebiyet veren davacı tarafın kusur oranını %100 anlaşılacağını, bu nedenle haksız çıkar ilişkisine yönelik açılan davanın reddini ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar———– dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ——- tarihinde —— olarak çalışan davacının —-seyir halinde iken sol şeritte park halinde bulunan — plakalı araca çarpması sonucu geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davaya konu araçların trafik kayıtları,—— ve hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, kazaya ilişkin ceza dosyası ilgili yerlerden celbedilmiş;—-müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş; —– vasıtasıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış ve yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı ileri sürülmüşse de davacının maluliyet oranı, kusur durumları ve dolayısıyla maddi zararın yapılacak yargılama sonucu tespit edilebileceğinden ve davanın açıldığı sırada zararın belirsiz olduğu görüldüğünden davalı tarafın bu yöndeki itirazının reddine karar verilmiştir.
—- Esas sayılı dosyası celp edilmiş, yapılan incelemesinde; söz konusu olayda kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla—- kusur raporu alındığı, alınan—– tarihli rapora göre katılan sürücü —-asli kusurlu, sanık sürücü —— asli kusurlu olduğu, katılan ve sanığın eşit kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece bu rapor esas alınarak sanık —-cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı kararı itiraz edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
Davadan önce —–yazılı olarak başvuru şartı yerine getirilmiştir.
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonucu Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca maluliyet raporu alınması için ara karar kurulmuş olsa da, iptal kararından sonra —-içtihatlarına göre kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik uyarınca rapor alınması gerektiğinin belirtildiği, somut olayda kaza tarihi ——-olduğu ve bu tarihte geçerli olan yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmelik olması nedeniyle; Kaza tarihinin —- olması sebebiyle davacı —-davacı—- geçici ve sürekli maluliyet tespitinin Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değil, —- tarih ve — sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik uyarınca maluliyet raporu alınmıştır.
——- sayılı — raporunda özetle:—- —davacının —– tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının——- tarih ve — sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; sürekli iş göremezlik oranının % 3 (yüzdeüç) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
——tarafından tutulan trafik kazası tutanağına göre:
—–üzerinde —-, sevk ve idaresindeki — motosikleti ile—- istikametine seyir halinde iken ——– durağına geldiği esnada sol şeritte park halinde bulunan —- plakalı araca arkadan çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Bu kazanın oluşumunda sürücü—– 2918 sayılı KTK’nın 57/1-b (aracın hızını aracın yük ve teknik özelliğine göre kullanmamak ) kusurunu ihlal ettiğini, ayrıca aracı park eden sürücü—-2918 sayılı KTK’nın 60/1-a (—— üzerinde duraklamanın yasaklandığı yerlerde durmak) kusurunu ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve davacının maddi zararının hesaplanması amacıyla—– mühendisi ve aktüerya uzmanından rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda özetle: —– yapıldığı,—–motosiklet sürücüsü —— görüşe açık yolda seyri sırasında gereken dikkatini yola vermesi, hızını mahal şartlarını da dikkate alarak ayarlaması, ilerisinde park halinde olan —– ettiğinde zamanında etkin —-tedbiri alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, KTK Madde 52/b, 56/c de belirtilen kuralları ihlal etmiş, aracını görüş, yol trafik durumunun gerektirdiği hız şartlarına uydurmadığı, önündeki araç ile takip mesafesini korumayarak önündeki araca arkadan çarptığı, sürücü trafik dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranmış olup karayolu üzerinde park etmiş olan — arkadan çarptığı, davacı sürücü — meydana gelen kazada asli ve % 50 kusurlu olduğu, davacı—takdiri Mahkeme ‘ye ait olmak üzere meydana gelen kaza esnasında —– olup olmadığının dosya kapsamında tespitinin yapılamadığı ve yaralanma bölgesinin bacağı olması nedeni ile müterafik kusur verilemeyeceği, ——–sürücüsü dava dışı — kaza mahallinde yapılan incelemede park yasağı kurallarını ihlal ettiği, kavşak içinde park ederek, 5 metre uzaklık kuralına uymadığı, bu nedenle kazanın oluşmasında tali ve % 25 kusuru olduğu,— plakalı araç sürücüsü davalı —- arkasından gelen araçlar tarafından fark edilebilirliğinin sağlanması açısından yol üzerinde gerekli tedbirleri alması, taşıt trafiğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde uygun konumda aracını park etmesi gerekirken aykırı ve tehlike arz eder şekilde sol şerit üzerinde aracını park ederek kazanın oluşumunda etkili olduğu, duraklama ve park yasağı kurallarını ihlal ettiği, trafik dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, KTK’nın 60/b-61/a maddelerini ihlal ettiği, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde asli ve % 50 kusurlu olduğu, kişinin meydana gelen kaza sonucu tedavisi sırasında 330,00 TL yol gideri olacağı, %50 oranında kusurlu olduğu kabulü halin de 165,00 TL olacağı, dava dışı — tarafından davacı —toplamda 6.218,54 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, davacının hesaplanan geçici iş göremezlik zararından yapılan ödemenin davalı tarafın kusuru oranında rücuya tabi kısmının tenzil edildiği, davacının hesaplanan toplam tedavi gideri ve bakiye geçici iş göremezlik zararının 4.394,61 TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik zararının —-olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından;—-tarihinde davacı sürücü —- —- ile sol şeritte seyir halinde iken sol şeritte park halindeki —— arkasından çarparak yaralandığı, ceza dosyasında alınan raporda ve mahkememizce alınan kusur raporunda davacı— davalı sürücü —- % 50’şer oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, her ne kadar davacı vekili kusur raporuna yönelik itiraz dilekçesinde müvekkilinin hız sınırlarına uymadığına dair somut bir delili olmadığının, müvekkiline müterafik kusur verilemeyeceğinin, davalı sürücünün sol şeritte —–bulundurmadan işaretsiz ve — bir şekilde aracını park ederek kazaya sebebiyet verdiğini, davacının kusur oranının % 50’den daha az olduğunu belirterek ek rapor alınmasını talep ettiği, davalı —– ise kazaya ilişkin fotoğrafları mahkememize ibraz ettiği ve kazanın oluşumuna ilişkin 4 nolu celsede beyanda bulunduğu, sonuç olarak davacı —— idaresindeki ——ile ——– görüşe açık yolda seyri sırasında gereken dikkatini yola vermesi, hızını mahal şartlarını da dikkate alarak ayarlaması, ön ilersinde park halinde olan — fark ettiğinde zamanında etkin fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, dikkatsiz seyri neticesinde ön ilerisinde park halinde olan —- arkadan çarptığı, olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine saykırı davranışları nedeni ile olayda % 50 kusurlu olduğunun anlaşıldığı, yine davalı sürücü —- sevk ve idaresindeki—- olduğu sırada gerisinden gelen araçlar tarafından fark edilebilirliğini sağlaması açısından yol üzerinde gerekli tedbirleri alması, —– tehlikeye düşürmeyecek şekilde uygun konumda aracını park etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, nizamlara aykırı ve tehlike arz eder şekilde sol şerit üzerinde aracını park ederek kazanın oluşumuna zemin hazırladığı, olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile % 50 kusurlu olduğu, bu nedenle davacı vekilinin aksine yönelik itirazlarına itibar edilmediği, kaza tespit tutanağında, davacının kask takıp takmadığının belirlenemediği, davacının bacağından yaralandığı gözetildiğinde kask takıp takmamasının yaralanmasına herhangi bir etkisi bulunmadığı anlaşıldığından, davacının müterafik kusurunun bulunmadığı,
Davacının % 100 oranında sürekli iş göremez ve 6 ay süreyle geçici iş göremez olduğu,
Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde —- Kabul edilerek —-tarihinde — kanunun yürütmesi ile ilgili “—- tarihinde —- yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği —- tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, —– tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel —- kararlarından olan—–İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar—- kullanılarak ——–göre hesaplama yapıldığı,
—raporunda yapılan hesaplamanın gerekçeli ve denetlenebilir olduğu, davacının sürekli iş göremezlik zararının 32.958,67 TL, bakiye geçici iş göremezlik zararının 4.394,61 TL ve tedavi gideri zararının 165,00 TL olduğu, davacı vekilinin 03/03/2022 tarihli dilekçesinde, bilirkişi raporu doğrultusunda 1.000,00 TL olan taleplerini 36.353,28 TL artırarak toplamda — olacak şekilde artırtıklarını belirttiği, her ne kadar davalı —-talep artırım dilekçesine yönelik zaman aşımı def’ini ileri sürmüşse de kazanın 11/10/2019 tarihinde meydana geldiği, 8 yıllık ceza zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zaman aşımına yönelik itirazın reddine karar verildiği, davacı tarafın talep artırım dilekçesi doğrultusunda belirtilen miktarlarda taleplerinin kabul edilmesinin gerektiği, davacının müterafik kusuru bulunmadığından müterafik kusur indirimine gerek görülmediği, —- plakalı araç malikinin davalı —-olup, söz konusu şirketin ——— bulunduğundan meydana gelen zarardan her 3 davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı taraf dava öncesinde sigorta şirketine başvuru yaptığından sigorta şirketine yapılan başvurunun tebliğ tarihi olan 27/12/2019 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasından faiz işletilmeye başlandığı, davacının ve davalı tarafın aracının ticari araç olmaması nedeniyle yasal faiz uygulandığı, araç sürücüsü ve maliki yönünden söz konusu zararın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle faizin kaza tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Manevi tazminat açısından ise; 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, —– önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir —- tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi,—- hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —- ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde — göre isabetli bir biçimde göstermelidir. (—- tarihli kararı)
Davacı taraf yaralanması nedeniyle davalı sürücü ve araç malikinden —–manevi tazminat talep etmişse de kaza tarihi, davacının yaralanma derecesi, geçici iş göremez kaldığı süre, tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur oranları gözetilerek davacı için 12.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, söz konusu tazminattan araç maliki ve sürücüsü sorumlu tutulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-32.958,67 TL sürekli iş göremezlik,
4.394,61 TL geçici iş göremezlik,
165,00 TL tedavi gideri alacağının, davalılar—– tarihi olan 11/10/2019 tarihinden itibaren, davalı —- yönünden temerrüt tarihi olan 08/01/2020 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile birlikte davacıya verilmesine,
2-12.000,00 TL manevi tazminatın davalılar—- —-kaza tarihi olan 11/10/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
3-a) Maddi tazminat yönünden; alınması gerekli karar harcı 2.562,87 TL’den davacı tarafından peşin olarak yatırılan 71,73 TL peşin nispi harç ve 621,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 692,73 TL harçtan mahsubu ile 1.870,14 TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b)Dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 71,73 TL peşin nispi harç, 621,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 747,13 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden; 819,72 TL nispi harcın davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 442,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi masrafları (3 farklı bilirkişi), ———tarafından düzenlenen 1.070,00 TL —- ücreti olmak üzere toplam 3.312,50 TL yargılama giderinin 2.851,78 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye talebin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Maddi tazminat yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 5.627,74 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden;
a-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar —— alınarak davacılara verilmesine,
b-Davalı —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalı tarafa ödenmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —arabuluculuk ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı —- vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.