Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/276 E. 2021/496 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/276 Esas
KARAR NO : 2021/496

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- şirketinin sahibi olan davalı——yapıldığını, daha sonra yapılan araştırmalar sonucunda davalı …—–benzerliğinden kaynaklandığı tespit edildiğini, müvekkilinin, davalının bankada kayıtlı bulunan iletişim bilgilerinden davalıya ulaşmaya çalışmış olup numaraların kullanılmadığını—– kartla harcama yapmış olup yaptığı harcama tutarından kaynaklı borç bakiyesi bulunmadığını ve davalının ödeme yapmadığını, söz konusu tutarın —- ekstresinden çıkarıldığını, davalıya söz konusu borcu ödemesi için Sultanbeyli — yevmiye numaralı ihtarname gönderilmiş olup herhangi bir tahsilat sağlanamadığını,— tarafımızca –yapılan son tutanağa göre süreç anlaşamama ile sonuçlandığını, davalının yaptığı harcamaların tahsili amacıyla işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu beyan etmiş, davalının yapmış olduğu 8.749,57 TL tutarındaki harcamanın, 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca %13,75 avans faiziyle (değişen oranlarda) birlikte sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama masraf ve yasal vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı taraf dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Görev kamu düzeninden olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına —” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum —takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Davalının tacir araştırması kapsamında — müzekkereye verilen cevapta davalının gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olduğu ve işletme defterine göre defter tuttuğunun bildirildiği,—müzekkereye verilen cevapta ise davalının—-olmadığının bildirildiği görüldü.
Somut olayda davacı bankanın tacir olduğu şüphesiz ise de,——- verilen cevaplar ile tacir olmadığının anlaşıldığı, bu hali ile söz konusu davanın mutlak ticari dava olmadığı, davacı tacir olsa da davalı tacir olmadığından mahkememizin söz konusu davaya bakmakta görevli olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (İstanbul BAM—. HD ——- )
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin—- Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli —Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.