Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/252 E. 2021/499 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/252 Esas
KARAR NO : 2021/499

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2017
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

İstanbul ——- Karar sayılı ile davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf dilekçesi doğrultusunda dosya—- Karar sayılı karar ilamı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin —- Esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket—– Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalı bu takibe itiraz ederek takibin durduğunu, müvekkili——- verdiğini, davalı şirket bu bedelin—- ödediğini, çeklerin bir kısmı icra vasıtası ile tahsil edildiğini, taraflar arasında 22.335,81 TL’lik açık hesap kaldığını, müvekkili davalıdan açık hesabın ödenmesini talep etiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından davalıya mal—- verildiğini, bu malların davalı tarafından teslim alındığı defter kayıtları ile sabit olduğunu, davalı tarafından bakiye alacak müvekkili şirkete ödenmediğini, davacının icra dosyasına sunmuş olduğu itirazların yerinde olmadığını, davalı şirket dava konusu alacağı ödememek için icra takibinden bir gün sonra gerçeğe aykın bir şekilde müvekkili şirkete iade faturası düzenlendiğini, düzenlenen iade—— yevmiye numaralı ihtarı ile davalıya iade edildiğini, borçlu şirketin müvekkil şirkete 22.335,81 TL borcunun olduğunu, müvekkili şirket üzerine düşen edimini yerine getirdiğini, davaya konu fatura bedellerine ait ödemeleri yapmadığını, müvekkili şirketi ödeme taahhüdünde bulunarak oyaladığını, —- Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, müvekkil şirketin davalıdan alacaklı olduğunun tespiti ile takibin asıl alacak olan 22.335,81 TL ile işlemiş ve işleyecek %9 oranında yasal faiziyle birlikte devamını, davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, cari hesap bakiye alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
—— sayılı takip getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesaba dayalı 22.335,81 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe, borca itiraz ederek, hak düşürücü sürenin ve zamanaşımı süresi yönünden itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce her iki tarafın defterlerinin incelendiği ve davacının alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne yönelik hüküm kurulmuş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
——- sayılı karar ilamına göre; “Yargılama sürecinde davalı yanca süresinde cevap verilmemiş, süre uzatım dilekçesi üzerine ise mahkemece 28/06/2017 tarihli ara karar oluşturulmuştur. Sonrasında davalı yanın katılmadığı — ara karar ile davalıya HMK 147 maddesi uyarınca tahkikat duruşma günü bildirir tebligat çıkarılmasına karar verilerek yerine getirilmiş, —- nolu ara karar ile ise davacı tarafa ticari ilişkiye ilişkin dönemi açıklaması için süre verilerek, açıklandığında davacı defterlerinin davacı adresi itibariyle incelenmesi için talimat yazılmasına karar verilmiş, davacı yanca ticari ilişki dönemi açıklanınca ara karar doğrultusunda davacı defterleri incelenmek üzere talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunun davalıya tebliği üzerine davalı yanca itirazlar yöneltilmiştir. Davacı yanca delil olarak dayanılmasına rağmen ve davalı yanca bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde bu hususa da vurgu yapılarak davalı ticari defterlerinin de incelenmesi gerektiği talep edilmiştir. Ancak buna rağmen davalı yanın bu talepleri karşılanmadığı gibi, bu yönde gerekçeli bir ara karar da oluşturulmaksızın davacı kayıtları esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Üstelik gerekçeli karara da her iki tarafın defterlerinin incelendiği, defterlerde faturaların kayıtlı olduğu bu surette fatura konusu malların tesliminin davacı yanca kanıtlandığı belirtilerek alacağın sabit görüldüğü belirtilmiştir.
Eldeki davanın ticari bir dava olduğu ihtilafsızdır. Eldeki davada ispat yükü davacıda olup; fatura tek başına alacağı ispata yeterli olmayıp, alacağa dayanak fatura konusu mal ve hizmetin teslimi de kanıtlanmalıdır. Mahkeme gerekçeli kararında her iki tarafın defterlerinin incelendiğini, defterlerde faturaların kayıtlı olduğu bu surette fatura konusu malların tesliminin davacı yanca kanıtlandığı gerekçesine yer vermiş, ancak dosyada davalı defterlerinin incelenmediği anlaşılmıştır. Davacı alacağın kanıtı için fatura, irsaliye sunmakla birlikte, delillerinde taraf ticari defterlerine de dayanmıştır. Davalı ise süresinde cevap vermeyip, yasa gereğince münkir sayılmalıdır. Mahkemece yalnızca davacı defterleri incelenerek ve bu yönde davalının yönelttiği — ve talep karşılanmaksızın ve ayrıca davalı yana defterlerini sunma olanağı tanınmadan sonuca gidilerek hüküm kurulmuştur. Gerek bu hususlar gerekse yukarıda yer verilen TTK 83 ve HMK 222/1 maddesi düzenlemeleri ışığında davanın esasına etkili delil niteliğindeki davalı defterleri incelenmeksizin hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Kabule göre ise, davacı takip ve davada müddeabihi 22.335,81TL asıl alacak olarak göstermiş, davada da itirazın bu tutar yönünden iptalini talep etmiştir. Takipte ve davada işlemiş faize ilişkin bir talep olmamasına rağmen, mahkemece kurulan hükümde talep aşılarak ayrıca 122,85TL işlemiş faiz yönünden de hüküm kurulmuştur.
Yine mahkeme gerekçesinde tarafların delil olarak gösterip söylemedikleri icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine ilişkin itirazların yerinde olmadığına ilişkin değerlendirmeler yapılıp, yine delil olarak sunulmuş mutabakat belgesi olmamasına rağmen buna ilişkin değerlendirmeler yapılarak hüküm kurulmuş olması da HMK 297. maddesine aykırılık teşkil etmiştir.Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. ” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırıldığı görülmüştür.
İstinaf kararı taraflara tebliğ edilmiş ve mahkememizce davalı taraf defterleri incelenmediğinden davalı tarafın uyuşmazlığa ——– incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
————- tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin ———- ticari defterlerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanana güre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen dava konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerine göre davalı şirketin davacıya takip tarihi itibariyle 22.335,81 TL tutarında borçlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın süresinde cevap vermediği, bu nedenle yasa gereğince münkir sayılması gerektiği, somut olayda ispat yükü davacıda olup; fatura tek başına alacağı ispata yeterli olmayıp, alacağa dayanak fatura konusu mal ve hizmetin tesliminin de kanıtlanması gerektiği, davacı tarafın defterlerinin incelendiği ve faturalardan oluşan cari hesaptan kaynaklı davacının davalı şirketten 22.335,81 TL alacağının olduğu, mahkememizce istinaf kararından sonra davalı şirket defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu surette fatura konusu malların tesliminin davacı yanca kanıtlanmış olduğu, davalı defterlerine göre de; davalının davacı —– borçlu olduğu, dolayısıyla her iki tarafın defterlerinin mutabık olduğu, davacının 22.335,79 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu,—–kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak cari hesap alacağı olup likit olduğundan davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının——-takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 22.335,79 asıl alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın takip talebinde yasal faiz talep ettiği anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda yasal Faiz yürütmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının——- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 22.335,81 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 22.335,81 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.525,75 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 269,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.256,00 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 296,76 TL peşin harç olmak üzere toplam 301,16 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 280,10 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 500,00 TL talimat bilirkişi rapor ücreti, 600,00 TL bilirkişi rapor ücreti olmak üzere toplam 1.380,10 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.