Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/250 E. 2023/61 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/250
KARAR NO: 2023/61
DAVA: İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 26/01/2017
KARAR TARİHİ: 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ——- tarihinden itibaren 1 yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verildiğini, kararın bir kısım müdahiller tarafından temyiz edilerek dosyanın ——- gönderildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, müvekkili şirketin mali durumunun iyileşme ihtimalinin söz konusu olduğunu, kayyım raporlarında da bu durumun belirtildiğini belirterek ——- sayılı dosyada verilen iflas erteleme kararının 1 yıl süre ile uzatılmasına, İİK 179/B-4 maddesi ve —–uyarınca verilen erteleme kararının bekletici mesele yapılmasına, tedbirlerin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile; iflas ertelemenin 1 yıl süreyle uzatılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1 yıllık sürenin ——- tarihinde dolacağını belirterek iflasın ertelenmesinin 1 yıl süreyle uzatılmasını taleple dava açmıştır.
Ülke genelinde———- tarihinde ilan edilen Olağanüstü Hal Kapsamında çıkarılan ——— devamı süresince İİK.nun 179.maddesi uyarınca sermaye şirketleri ile kooperatifler tarafından iflasın ertelenmesi talebinde bulunulamayacağı, bu yönde yapılan taleplerin mahkemelerce reddedileceği hükmü getirilmiş olup, 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4.maddesi 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 10/3 fıkrasıyla değiştirilmiş ve bir kısım fıkralar eklenerek olağanüstü halin ilanından itibaren ve devamı süresince iflasın ertelenmesi talebiyle dava açılamayacağı iflasa ilişkin araştırma yapılmaksızın davanın derhal reddedileceği olağanüstü hal süresince iflasın ertelenmesine karar verilemeyeceği, olağanüstü halin ilanından sonra ve devamı süresince herhangi bir tedbir kararı verilemeyeceği, verilmişse derhal kaldırılacağı hükümleri getirilmiş olduğundan 669 ve 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ve ülkemizde olağanüstü halin halen devam ediyor olması gözetildiğinde olağanüstü hal süresi içinde açılan iş bu uzatma davasının yeni dönem için iflas erteleme talebini içerdiği, dolayısıyla yeni bir dava olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, mahkememiz kararı ——sayılı dosyasında değerlendirilerek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş bu karar davacı tarafça temyiz edilmekle —– bozularak dosya tekrar mahkememize gönderilmiştir. ———– bozma ilamında özetle——Dava, iflas erteleme süresinin uzatımına ilişkindir. İflas erteleme kurumu, bilançosu borca batık sermaye şirketleri ve——– borca batıklıktan kurtulma ümidinin olması halinde kanun koyucu tarafından tanınmış bir haktır. ——- dinamiği olan bu kurumların yüklendikleri görev sadece bu şirketlerin kendileriyle değil toplumla da ilgilidir. Yapılan işlerin kendileriyle ilişkili bir çok şirket, kurum, işçi, vb. çevreleri ilgilendirmesi nedeniyle bu durumdaki şirket ve kooperatiflere imkan tanınması halinde borca batıklıktan kurtulabilecek iseler, iflaslarının kanunda tanınan haklar çerçevesinde ertelenmesine karar verilmelidir. Mahkemelerce verilen iflas erteleme kararları yargı yolundan geçmeden veya geçerek kesinleşmiş veya kesinleşme aşamasında erteleme sürelerinin dolması nedeniyle yapılan uzatma talepleri yeni bir dava değil, ——- çerçevesi çizilen iflas erteleme kurumu içerisinde bir taleptir. Bu nedenle iflas erteleme kararının uzatılması talebini yeni bir talep gibi görerek ——- ilanından sonra çıkartılan —— — kapsamında reddine karar verilmesi ne iflas erteleme kurumunun ruhuna, ne de —– amacına uygun düşmemektedir. İflas erteleme talebinin ——– tarihinden önce yapılmış olması halinde talepte bulunan şirketin veya——— borca batık olması, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı görülmesi, kayyım tarafından üç aylık dönemlerde ibraz edilen raporlara göre şirketin durumunun iyiye giderek iflas halinden kurtulmasının mümkün bulunması izleniyor ise bu durumda iflas erteleme kararı da verilemeyeceği için dosyanın olağanüstü halin kalkmasına veya mülga ancak derdest davalarda uygulanmasına devam edilen İİK’nın 179/b-7 maddesinde belirlenen sürenin dolmasına kadar elde bekletilmesi, bu süreler sonunda mevcut duruma göre karar verilmesi ancak iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı görülmemesi, bekleme süresinde alınan kayyım raporlarına göre şirketin iflas halinden kurtulmasının mümkün bulunmaması ve nihayet İİK’nın 179/b-7 maddesinde belirlenen sürenin dolması halinde ise şirketin veya kooperatifin iflasına karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olaya gelince iflasın ertelenmesinin uzatılması talebinin—- tarihinden önce yapıldığı aynı şirketle ilgili iflas erteleme talebinin—– tarihinde 1 yıl süre ile kabul edildiği, iflas erteleme kararında belirtildiği üzere kayyımların davacı şirketin faaliyetleri ve davacının durumu hakkında mahkemeye rapor vermeye devam ettiği, davacı şirketin borca batıklığının devam ettiği ve iyileştirme projesi kapsamında borçtan kurtulmalarının mümkün olduğundan bahisle ertelemenin bir yıl süreyle uzatılmasını talep ettiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken, yukarıda yazılı ilkeler ışığında 673 Sayılı KHK’nın 10. maddesinin 2/c fıkrasında yazılı şekilde gerekli araştırma yapılarak, davacı şirketin el konulan şirketlerden olmaması halinde iyileştirme projesi bilirkişi ve kayyım raporları göz önünde bulundurularak halihazır durumda iflastan kurtulması mümkün ise iflas kararı verilmeyerek şirketin olağanüstü hal süresince ve en nihayet İİK’nın 179/b-7 maddesinde belirlenen süreler de nazara alınarak izlenmesi, bu süre içerisinde durumunun kötüye gitmesi veya sürenin dolmasına rağmen borca batıklık halinin devam etmesi halinde iflas kararı verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı istinaf isteminin reddi kararı usul ve yasaya aykırı görülmüştür.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile——- istinaf isteminin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, ——–Ticaret Mahkemesi kararının BOZULMASINA”denilmiştir.
Usul ve Yasaya uygun bulunan —– bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı şirket hakkında mahkememizin —-sayılı dosyasında —- tarihi itibariyle iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verildiği, kararın —— denetiminden geçerek —— tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozmadan sonra tayin edilen ilk duruşma gününe davacı vekili katılmış, izleyen duruşmalara davacı taraf adına duruşmalara katılan kimse olmamıştır. Dosyada gider avansının olmadığı ve davacı tarafa gönderilen ihtara rağmen davacı tarafça yatırılmadığı anlaşılmakla açılan dava aynı zamanda kamu düzenine ilişkin olduğundan tüm işlemler HMK 324/3 maddesi uyarınca resen suç üstü ödeneğinden karşılanmak suretiyle yürütülmüştür. Mahkememizin —–esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararlarının aynen devamına karar verilmiş, kayyım heyetinde değişikliğe gidilerek ——- kayyım olarak atanmasına karar verilmiştir. Davacı tarafça kayyım ücreti yatırılmadığından muhtıra gönderilerek verilen kesin süre içinde kayyım ücretinin yatırılmaması durumunda borca batık olmakla birlikte iflasın ertelenmesinin uzatılması talebi yönünden davacının iyi niyetli olmadığı kabul edilerek ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılacağı davacı vekiline bildirilmiş ancak davacı vekilince kayyım ücretlerinin yatırılmadığı ve mahkememizin —- esas sayılı dosyasında —– tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının üzerinden 5 yıllık sürenin geçtiği tespit edilmekle —– günlü duruşmada davacı şirket hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı şirket ve yönetim kurulu üyeleri hakkında 673 sayılı K.H.K 10.maddesi 2.fıkrası (c) bendi uyarınca gerekli araştırmalar yapılmış, İİK.nun 179/a maddesi uyarınca aynı Yasanın 166.maddesinde öngörülen usulle ilan gerçekleştirilmiştir.
Davacı şirketin borca batıklık halinin devam edip etmediğinin tespiti yönünden şirketin mal varlığıyla şirket ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için davacı şirkete ve vekiline —– tarihinde şirket merkezinde inceleme yapılacağı hususunda muhtıra gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı şirket adına çıkarılan muhtıranın adresten sürekli ayrıldığı belirtilerek iade olduğu, davacı vekiline ise inceleme gün ve saati ile defterlerin ibrazı yönündeki muhtıranın tebliğ olduğu ancak belirlenen inceleme gününde mahkemeye müracaat eden olmadığı anlaşılmış, bu konuda inceleme yapılamadığına dair tutanak tutularak bu kez incelemenin —— tarihinde yapılmasına karar verilmiştir. Belirlenen yeni inceleme günü davacı şirkete TK.nun 35.maddesi uyarınca tebliğ edilmiş, davacı vekiline de yeni inceleme gün ve saati ile defterlerin ibrazı yönünde muhtıra tebliğ edilmiş olmasına rağmen ticari defter ve dayanak kayıtların ibraz edilmediği, inceleme gününde gelen olmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi heyetince düzenlenen—– tarihli raporda davacı şirketin merkezine gidildiği ancak adreste şirketin olmadığının belirlendiği, dolayısıyla ticari defter ve dayanak kayıtlara ulaşılıp şirket mal varlığının rayiç değerlerinin tespitinin yapılamadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili —— tarafından —— tarihli istifa dilekçesi sunulmuş olup davacı asile tebliğ edilmiş, ancak davacı asil tarafından da dava takip edilmemiştir. Ancak iflasın ertelenmesi istemli davalar kamu düzenine ilişkin olduğundan dava dosyası işlemden kaldırılmayarak re’sen yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı hakkında mahkememizce 1 yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verilmiş olup bu karar kesinleşmiştir. Davacı yan 1 yıllık sürenin bitiminde açtığı iş bu dava ile borca batık halinin sürdüğünü iflas erteleme süresinin 1 yıl daha uzatılması halinde durumunun iyileşeceğini, borca batıklıktan çıkabileceğini belirterek iflas ertelemenin 1 yıl süre ile uzatılmasını talep ettiğini bildirmiştir. Dava açıldıktan sonra yürütülen yargılama sürecinde davacı yargılamaya katılmamış, ara kararları ile belirtilen masrafları, kayyım ücretlerini yatırmamıştır. Davacı şirkete gönderilen tebligatlar şirketin adresinden ayrıldığı belirtilerek iade olmuş bu nedenle TK.nun 35.maddesi uyarınca tebliğ işlemleri yürütülmüştür. İflas ertelemenin 1 yıl süreyle uzatılabilmesi için şirketin borca batıklık halinin devam etmesi ve bunun yanısıra dosyaya sunulan iyileştirme projeleri uyarınca iflastan kurtulma imkanının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkememizce davanın açılmasıyla birlikte daha önce verilen ihtiyati tedbir kararının aynen devamına karar verilmiş ancak davacı tarafça kayyım ücretleri yatırılmadığından ve esasen ilk ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten itibaren 5 yıllık süre dolduğundan ihtiyati tedbir kararı kaldırılmıştır. Davacı tarafça ticari defter ve dayanak kayıtlar sunulmadığı gibi şirketin ——-kayıtlı adresinde olmadığı, şirket merkezinden ayrıldığı bilirkişi raporuyla da tespit edilmiştir. Bu durumda borca batık halde bulunan şirketin iflasının ertelenmesi talebi ilk iflas erteleme kararının verildiği tarihten itibaren 5 yıllık süre dolmuş olmakla yerinde görülmemiş, şirketin adresinde bulunmadığı bilirkişi raporuyla belirlenip yargılama sürecinde davacı şirkete ulaşılamadığı bu haliyle borca batık durumda bulunan davacının iflasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının iflasın ertelenmesinin uzatılması talebinin reddine,
2—— numarasında kayıtlı —— itibariyle iflasına,
Kararın derhal —– bildirilmesine,
3-Karar harcı 179,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 148.50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 325,00 TL.tebligat gideri 1.280,91 TL.ilan masrafı ve 2.000,00 TL.bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.605,91 TL.nin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Suç üstü ödeneğinden mahkememiz dosyasına yatırılan 46,00 TL.avansın kullanılmaması halinde karar kesinleştiğinde hazine adına irad kaydına, kullanılması halinde davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere müdahil ———— vekilinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2023