Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2022/109 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/239 Esas
KARAR NO: 2022/109
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı şirket ile Davalı şirket arasında —– satımına dair anlaşma bulunmakta olduğunu, buna göre müvekkili şirketin davalı şirkete avans oluşturarak belli—– konusunda anlaşmakta ve akabinde davalının ——- getirmesini müteakip cari hesapta avans olarak verilen kısmın kapatılmakta olduğunu, Bu kapsamda —- Davalı Şirkete farklı tarihlerde toplamda avans olarak —- göndermiş fakat davalı şirketin taahhütte bulunduğu paslanmaz çelik hurdasını getirmediği gibi kendisine gönderilen paranın iadesine de yanaşmadığını, Davalı Şirket ile yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine davalı şirket aleyhine icra takibi yapılmış, ancak davalı yanca haksız ve mesnetsiz olarak itirazda bulunularak takibin durmasına sebebiyet verildiğini, davalıya gönderilen ödemeler banka dekontları ile sabit olduğu gibi, müvekkili şirketin —– ile de sabit olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketten almış olduğu ödemelerin karşılığını hiçbir şekilde yerine getirmemiş, para iadesini sağlamamış, haksız itirazla da süreci uzatmış olmakla müvekkili şirketin mağduriyetine sebep olduğunu, Dava Şartı Arabuluculuk sürecinin de anlaşamama ile sonuçlandığını ve buna ilişkin tutanağın dosyaya sunulduğunu, Davalı Şirketin davanın dayandığı takibe kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi sürüncemede bırakmış ve ödeme yapmamış olduğunu iddia ederek, Davalı Şirketin Vaki İtirazlarının İptali ile Takibin takip tarihinden itibaren İşleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle en az —– İcra İnkar Tazminatı Mahkümiyetine, Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücretinin Davalı Şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili aleyhine açılan işbu dava hukuk ve yasaya aykırı olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, Müvekkili şirketten davacı şirketin alacağı bulunmamakla birlikte aksine—- alacağı bulunduğunu, Davalı ile davacı şirket ——alım satımı yapmış olup, bu ticari ilişki içerisinde davacı şirketin bahsettiği gibi avans verilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, Müvekkili şirketin almış olduğu ödemenin karşılığını mal olarak vermiş olup, delil listelerindeki Sevk İrsaliyeli faturalar ve ticari defterlerin bu durumu doğrulayacağını, Ticari defterler ve diğer delilleri incelendikten sonra gerekli görüldüğü taktirde tanıklarının da dinletileceğini, Davayı ve talebi kabul etmemekle birlikte bir an için Mahkemenin aksi kanaatte olduğunu farz ettiklerinde davacı şirketten alacaklı olunduğundan ödemezlik ve takas definde ve ayrıca zamanaşımı definde bulunduklarını, Davacı şirketin kötüniyetli icra takibinde bulunduğunu savunarak, Hukuk ve yasaya aykırı davanın öncelikle ödemezlik zaman aşımı defi takas mahsup defi ve esasa ilişkin itirazlarda bulunarak haksız hukuka aykırı davanın reddine, davacı şirketin—–aşağı olmamak üzere müvekkil lehine davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerine bırakılmasının karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu —-takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine takip talebine—— asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve tarafların ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenerek, davacının takip tarihi itibariyle cari hesap alacağının olup olmadığı, varsa miktarının tespiti için rapor hazırlanmak üzere dosyanın mali müşavir ve hesap uzmanından oluşan iki kişilik bilirkişilik heyetin tevdi ile hazırlanan —- tarihli raporda özetle; Davacı Şirket tarafından ibraz edilen—– elektronik defter tutulmasına ilişkin tebliğ kapsamında elektronik ortamda tutulmuş oldukları, bu kapsamda tutulan elektronik defterlerin hesap döneminin ilk ayı ve son ayının beratlarının alınmış olduğu ve söz konusu beratların açılış ve kapanış onayı olarak kabul edilmesi gerektiği, başkanlık mali mührünü de içeren beratların taraflarına sunulduğu, davacının sunduğu elektronik defterlerin başkanlık tarafından onaylanan beratları ile birlikte Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında geçerli kanuni defter olarak kabul edilmesi gerektiği, kayıt nizamı bakımından V.U.K. Md.215-219 Md. İle Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun, dayanak belgeleriyle uyum içinde ve birbirlerini teyit ettikleri, davacının Ticari Defterlerinin; TTK md 66 ve 1 no.lu Elektronik Defter ile ilgili tebliğde de ifade edildiği üzere, Nihai Takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere HMK 222 uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu sonuç ve kanaatlerine varıldığını, davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtları ve dayanak belgeleri muvacehesinde, davacı şirketin takip/dava tarihi itibarıyla davalı şirketten —-avans alacaklısı olduğunun tespit edildiği, davalı şirket tarafından ibraz edilen —– yılı ticari defterlerinin noter açılış ve yasa gereği yapılması zorunlu yevmiye defter noter kapanış onamalarının usul ve yasaya uygun olarak yasal sürelerinde yaptırılmış oldukları, kayıt nizamı bakımından V.U.K. Md.215-219 md. ile muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerine uygun, dayanak belgeleriyle uyum içinde ve birbirlerini teyit ettikleri görüldüğü, davalının Ticari Defterlerinin; TTK md 66’da da ifade edildiği üzere, Nihai Takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere HMK 222 uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğunun sonuç ve kanaatine varıldığı, davalı şirketin davacı şirketten —– alacaklı durumda bulunduğunun tespit edildiği, tarafların defterlerinde yapılan defter incemelerinden görüldüğü üzere, davacı şirket ticari defter kayıtlarında, davalı şirketten —-alacaklı durumda bulunduğu, davalı şirket ticari defter kayıtlarında ise, davalı şirketin davacı şirketten — alacaklı durumda bulunduğu, dolayısıyla taraflar arasında, — mutabakatsızlık bulunduğu,— mutabakatsızlığın; davalı yanca — tarihinde alınan sipariş avansları hesabına —–nolu cari hesaba geri —- yapılmamasından kaynaklandığı,davacı tarafından davalı şirkete banka aracılığıyla muhtelif tarih ve tutarlarda olmak üzere yapılmış bulunan toplam —–ödemenin her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ve ödeme kayıtlarının birbirlerini teyit ettiği, buna mukabil davalı şirketçe davacı şirket adına toplam tutarı —- dahil—–adet satış faturası düzenlenerek davacı şirkete keşide edildiği ve ticari defterlerde davacı şirket adına borç kaydedildiği, davalı şirketçe davacı şirket adına düzenlenen ve toplam tutarı —– adet satış faturasının davacı şirketin ticari defterlerinde herhangi bir çekişmeye sebebiyet vermeyecek şekilde davalı şirket alacağı olarak kaydedilmiş olduğu, dolayısıyla tarafların alım/satım faturalarına ilişkin ticari defter kayıtlarının da birbirlerini teyit ettiği görülmekle; davacı şirketin — tutarındaki banka ödemelerine karşın davalı şirketin—-satış faturası düzenlediği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığından, Davacı —– asıl alacaklı durumda bulunduğuun tespit edildiği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Dava,cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defter ve dayanak kayıtlarına dayanmış olmakla, mali müşavir bilirkişisince tarafların defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda usul ve yasaya uygun tutulduğu ve de birbirlerini teyit ettiği tespit edilen tarafların ticari defter ve kayıtlarında toplam —ödeme gerçekleştirildiği, tarafların ticari defter kayıtlarının bu ödemeleri teyit eder nitelikte olduğu, buna mukabil davalı şirketçe davacı şirket adına toplam tutarı——— adet satış faturası düzenlenerek davacı şirkete keşide edildiği ve ticari defterlerde davacı şirket adına borç kaydedildiği, davalı şirketçe davacı şirket adına düzenlenen ve toplam tutarı —–adet satış faturasının davacı şirketin ticari defterlerinde herhangi bir çekişmeye sebebiyet vermeyecek şekilde davalı şirket alacağı olarak kaydedilmiş olduğu, dolayısıyla tarafların alım/satım faturalarına ilişkin ticari defter kayıtlarının da birbirlerini teyit ettiği görülmekle; davacı şirketin — tutarındaki banka ödemelerine karşın davalı şirketin —- satış faturası düzenlediği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığından tarafların gerek alım/satım faturaları gerek tahsilat/tediyeleri yönünden birbirlerini doğrulayan kayıtları karşısında, davacı şirketin davalı şirketten;—– kadar alacaklı olduğu mahkememizce kabul edilerek, takip talebinde yasal faiz talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan — %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 18.855,39 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.713,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.141,54 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 4.713,85 TL peşin harç olmak üzere toplam ‭4.768,245TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 42,25 TL tebligat ve müzekkere gideri,2,000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.042,25TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 27.771,87TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2022