Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/226 E. 2023/850 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/226 Esas
KARAR NO:2023/850
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/07/2020
KARAR TARİHİ: 16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil ile davalı arasında ticari ilişki sebebiyle aralarında cari ilişkinin mevcut olduğunu, ancak davalının borcunu ifa etmekten imtina ettiğini, ———- Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, arabulucuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın gerçeklemediğini, davalının haksız itirazının iptalinin gerektiğini, ——- sayılı dosyasının icra takibinin devamının gerektiğini, takibe haksız şekilde itiraz eden davalının aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini beyanla talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirket tarafından davalı müvekkili arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklandığı iddia edilen bir icra takibi başlatıldığını, açılan davanın hukuki bir gerekçesinin olmadığını, tarafların arasında borç ilişkisi olmadığını, cari hesap sözleşmesinin ibraz edilmediğini, yazılı bir şekilde yapılması sözleşmenin gereklerinden olduğunu, ———sayılı dosyasına yapılan itirazın kabulünü, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak şartıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini beyanla talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmişlerdir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 10/07/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tarafların ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde incelemede yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınması için ;Davacının ticari defterleri yönünden ———- Mahkemelerinden talimat yoluyla alınan Mali Müşavir bilirkişi tarafından sunulan—— tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı şirketin, dava konusu döneme ait ticari defterlerinin 6102sayılı TTK’nun 64/3.maddesi ve VUK 221.ve 222.,maddeleri uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu ve —— takip tarihi itibari ile davacı şirketin ticari defterlerinde, davalı ——firmasının —– borçlu göründüğü” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Davalının ticari defterleri yönünden yapılan inceleme sonucu Mali Müşavir bilirkişi tarafından sunulan —— tarihli bilirkişi raporu özetle; Sayın Mahkemeye hitaben talimat ile düzenlenen bilirkişi raporunda “ Davacı —– tarafından davalı —— adına düzenlenmiş toplam —– bedelli 1 adet fatura kaydı bulunduğu, —- tarihinde dava dışı ——- borcunun, davalı şirket hesabına virmanlanarak davalı şirket borcuna kaydedildiği “ tespiti bulunmakla birlikte, davacı ile davalı arasında söz konusu olan 19.811,38 USD tutarındaki faturanın davalı şirketin borcuna kaydedileceği ile ilgili yazılı bir sözleşme bulunmamakta olup, bu aşamada davacı şirketin bu fatura bedelini isteyemeyeceğinin söylenebileceği, Bu durumda, davacı tarafın davalıdan 09.01.2020 takip tarihi itibariyle 9.507,30 TL (1.724,34 USD ) tutarınca alacağının bulunduğu, davacı tarafın takipten borç tamamen ödeninceye kadar 1.724,34 USD matrah üzerinden Kamu banklarının 1 yıllık USD mevduata fiilen uyguladığı faiz oranlarını aşmamak kaydı ile faiz isteminin mümkün bulunduğu, davacı taraf takipten önce faiz istenmediğinden, bu konuda değerlendirme yapmaya gerek bulunmadığı, Davacı tarafın 19.811,38 USD tutarındaki fatura bedelini de isteyebileceğinin Mahkemece benimsenmesi durumunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —— tutarınca alacağının bulunduğu söylenebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.Mahkememizce incelenen sicil kayıtlarında davalı ile dava dışı —- arasında organik bağ olduğu görülmekle —— tacir olduğundan dava konusu talebi kapsayacak şekilde tüm yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup;Dava dışı ——— ticari defterleri yönünden yapılan inceleme sonucu Mali Müşavir bilirkişi tarafından sunulan 19/06/2023 tarihli bilirkişi raporu özetle; “Davalının dava dışı ——— organik bağının olduğu ——–kayıtlarında ve ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde yoğun bir ticari ilişki içinde oldukları tespit edilmiştir. Davacı Şirketin huzurdaki davaya konu ettiği ———– fatura alacağından kaynaklı olarak Dava dışı şirketin, ———- yevmiye kaydı ve ——– nolu mahsup fişi ile ——- Ticari defterlerine kayıt ettiği, —- kapanış mahsubu ile— yılına devir ettiği bu fatura bedelini grup şirketi olan —— tarihinde virman yaparak cari hesabı kapattığı tespit edilmiştir. Davacının, —— ASIL Alacak Talebinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatlerine varılmıştır. Davalı şirketin, Dava dışı —– tarihinde virman ettiği —— Borcu ile birlikte 147.964,13 TL borcunun bulunduğu, Davacı Şirketin Davalı Şirketten Faturalara Dayalı Açık C/H Bakiyesinden kaynaklanan —– ASIL ALACAĞI bulunduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bilirkişi raporlarının incelenmesinden anlaşılacağı üzere; davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş toplam 9.507,30 TL (1.726,34 USD) bedelli 1 adet fatura kaydı bulunduğu, 30.09.2019 tarihinde dava dışı ——– borcunun davalı şirket adına virmanlanarak davalı şirket borcuna kaydedildiği, davalı şirketin —– formunda ——- bedelli faturanın Ba formu ile beyan edildiği, davalı —— yoğun bir ticari ilişki içinde olduğu, bu ilişkinin mal alış verişinden ziyade daha çok nakit ve çek alış verişinden kaynaklı olduğu anlaşılmış olup, ticaret sicili müdürlüğünün müzekkere cevabından davalı —- dava dışı ———-, türlerinin, çalışma konularının, yönetim kurulu üyelerinin ve yetkililerinin aynı olduğunun tespit edildiği, bu suretle davalı —- dava dışı —- arasında fiili, idari ve organik bağ bulunduğunun sabit olduğu, dolayısıyla davalının davacı tarafa bakiye borcunun 21.537,72 USD olduğu anlaşılmakla icra takibine yapılan itirazın iptaline, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının———— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan tutarın % 20’si (25.416,23 TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 10.107,43 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.908,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.198,79‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 1.908,64 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.963,04‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 219,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.719,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 23.674,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2023