Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/222 E. 2022/542 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/222 Esas
KARAR NO : 2022/542
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/07/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- plakalı araç ile —- istikametine seyir halinde iken kavşağa geldiğinde — sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile çarpıştığını, meydana gelen trafik kazası sonucunda — plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkili —- ağır derecede yaralandığını, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, davanın gerçek değeri belirli olduğundan eksik harcın ikmal edileceğini, kaza sonucunda müvekkilinin—gördüğünü, kazanın —- karar numara kazanın soruşturması yürütüldüğünü, —- poliçesini düzenleyen sigorta şirketi aleyhine açılan—- numaralı dosyada alınan —- aracın sürücüsü — %75 oranında kusurlu bulunduğunu, kusur durumu yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, —— nezdinde kaza tarihini kapsar —- olduğunu, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı —- tazmini talep ettiklerini, sigorta şirketine yazılı başvuru şartını ve arabuluculuk dava şartını yerine getirdiklerini, fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydı ile müvekkili için — kalıcı iş göremezlik tazminatı, —-geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam—– maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesini, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, 6704 sayılı Kanun ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca zarar gören, dava ikame etmeden veya tahkim yoluna müracaat etmeden evvel sigorta şirketine yazılı olarak müracaat etmekle yükümlü olduklarını, usulüne uygun olarak müracaat edilmediğini, davanın bu nedenle reddini, — tarihli kazaya karıştığı belirtilen —- tarihleri arasında geçerli olmak üzere —- olduğunu, söz konusu poliçede teminat limiti bedeli zararlarda kaza başına —- olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davacının maluliyetin oranının belirlenmesi gerektiğini, başvuranın iyileşme süreci tamamlandıktan sonra —-sevkini talep ettiklerini, geçici iş göremezlik tazminatı poliçe kapsamında olmadığını,—— geçici iş görmezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığının açıkça belirtildiğini, müterafik kusur araştırmasının yapılmasının gerektiğini, faiz talebinin reddi gerektiğini, davacının yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin reddinin gerektiğini, davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddini, davanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmaması sebebiyle reddini, davanın geçici iş göremezlik tazminatı —– poliçe teminatı kapsamında olmadığından reddini, müterafik kusur araştırılması yapılmasını, maluliyet tespitinin yapılmasını, müvekkili şirketin temerrüde düşmemiş olması ve diğer anılan gerekçelerle faiz talebinin reddini, aleyhlerine yargılama ücreti ve vekalet ücretine hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, — tarihinde davalı— sigortalı— sevk ve idaresindeki —- plakalı araçla dava dışı — sevk ve idaresindeki — plakalı aracın çarpışması sonucu —— araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması sonucu geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava—– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Hasar dosyasının, —yazı cevabının, hastane, —- trafik tescil kayıtlarının ve ekonomik sosyal durum araştırma sonuçları celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının maluliyet oranının tespit edilebilmesi açısından — talimat vasıtasıyla—— tarihli maluliyet raporu alınmış, dosya kusur ve aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek kusur ve hesap raporu alınmıştır.
Davacı vekilinin—–üzerinden sunmuş olduğu dilekçesi ile davalı şirkete karşı açtıkları davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan masraf, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekilinin —- üzerinden sunmuş olduğu dilekçesi ile davacı vekili ile ibraname doğrultusunda sulh olduklarını, vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını, davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda davanın feragat nedeniyle reddi yönünde karar verilmesini beyan etmiştir.
HMK 307.maddesi Feragat’ı düzenlemiş olup, buna göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
HMK 309.maddesine göre “Feragat beyanı dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Tüm dosya kapsamından, davacı vekili açılan davadan feragat ettiğini belirttiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin olduğu anlaşılmakla, davayı sona erdiren taraf işlemleri olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine gerek olmadığı, Hazine tarafından karşılanan arabuluculuk ücreti yargılama gideri adı altında tarafların anlaşması sonucu davalı tarafından davacıya ödendiğinden söz konusu giderden davacı tarafın sorumlu olması gerektiği ve sonuç olarak tarafların sulh olması sonucu davadan feragat edildiğinden anlaşılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekilince vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 30/06/2022