Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/220 E. 2023/846 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/220 Esas
KARAR NO: 2023/846
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 08/07/2020
KARAR TARİHİ:14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkiline ait şantiyenin davalı —–poliçe numaralı ——— sigortalandığını, söz konusu şantiyeye 16/02/2020 tarihinde kimlikleri henüz belirsiz 4 kişi tarafından B giriş kapısından araç ile girildiği, akabinde A Blok -3 kattaki elektrik malzeme deposunun kapısında bulunan demir zincir ve asma kilidinin kırılması sureti ile depoda mevcut emtiaların çalındığını, söz konusu zararın tazmini için davalı —- müracaat edildiğini, —— tarafından söz konusu talebin 10/06/2020 tarihinde “ilgili poliçenin özel şartlar bölümünün 9. maddesinde hırsızlığın kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlama ile yapılması gerektiğinin belirtildiğini, bu koşullar yerine getirmediğinden bahsi geçen diğer bilgiler dahilinde herhangi bir işlem yapılmayacaktır” denilerek reddedildiğini, sigorta şirketinin söz konusu cevabın yerinde olmayıp ilgili zararın Tazmin edilmesi gerektiğini zira poliçe özel şartlar başlığının 9. maddesine göre; “hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün”, “kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlama ile girilerek”, öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle”, “araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek”, “sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak yapılması halinde meydana gelecek hasarlar teminat altına alınmıştır”, “açıkta bulunan muhteviyat için yirmi dört saat bekçi bulundurulması ve etrafının kıyafet edecek halde kapatılmış, çevrelenmiş olması ön şarttır” olmak üzere muhtelif şartların öngörüldüğünü, güvenlik kamerası görüntülerinden şantiyenin etrafının ——– tel çit ile çevrili olduğu ve 24 saat boyunca 3 sabit devriye olmak üzere 4 bekçi görevlendirildiğini ve bu görevlendirmenin güvenlik kamerası ile de iş yerinin 24 saat denetlendiğini, böylelikle poliçede müvekkili tarafından yerine getirilmesi beklenen gerekli tüm güvenlik önlemlerinin alındığını hırsızların araç ile şantiyeye girdiği ve zincirle kilitli kapalı alanda muhafaza altında bulunan emtiaları kırarak hırsızlık eyleminin gerçekleştirdiklerinin sabit olduğunu, hırsızlık hadisesinin sigorta şirketinin sorumluluğu kapsamında olduğunu, 16/02/2020 tarihinde meydana gelen hırsızlık hadisesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini için fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak şartı ile şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkiline verilmesine, tüm yargılama giderleri, vekalet ücretleri ve arabuluculuk vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmesini arz ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şantiye sahasında yapılan eksper incelemesinden sonra ekspertiz raporunun taraflarına ulaştığını, rapor ışığında ilgili poliçenin özel şartlar bölümünün 9. maddesinde hırsızlığın kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlama ile yapılması gerektiği belirtildiğini, özel şartlarda belirtilen koşullara uymadığından herhangi bir tazminat ödemesinin yapılmadığını, sahanın etrafının osb ve tel çit ile çevrili olduğunu, 24 saat güvenlik altında tutulduğunu, kamera görüntülerinden hırsızların depodaki malzemeleri çaldığının sabit olduğunu, gerek olay yeri inceleme raporunda gerek ekspertiz sırasındaki bulgularda gerekse kamera görüntülerinde kapının kilitli olduğu ve kırma/zorlama ile içeriye girildiğine dair bir emare ya rastlanılmadığı belirlendiğinden söz konusu hasar talebinin teminat kapsamı dışında kaldığını, şantiye tesis kapsamında incelenen el aletlerinin satın alma faturaları olmadığı ve taraflarına iletilmediğinden el aletleri ve bilgisayar talebinin değerlendirilmediğini tüm bu nedenlerle açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve arz etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle —– ile davalı sigorta şirketince sigortalanan şantiye içerisinde malzeme deposunda meydana gelen hırsızlık nedeniyle oluşan zararın poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinden tazmini talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 08/07/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——– sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; 16/02/2020 tarihli olay nedeniyle hırsızlık suçundan faili meçhul şahıslar hakkında 06/02/2028 zamanaşımı tarihine kadar daimi arama kararı verildiği, soruşturma dosyası kapsamındaki şikayet dilekçesi, olaya ilişkin tutanaklar ile dosya kapsamındaki tüm belgelerin mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.Mahkememiz huzurunda davacı tanıkları dinlenilmiş olup;Tanık ——- olayın hafta sonu meydana geldiğini, hafta sonu şantiyede tüm işlerden sorumlu bir kişinin nöbetçi bırakıldığını, olayın gerçekleştiği gün kendisinin tüm işlerden sorumlu olarak saha formenliği yaptığını, olayı birebir görmediğini, ancak inşaatın hemen girişinde -3 kat olarak geçen yerde davacı firmaya ait malzeme deposunun bulunduğunu, malzeme deposunun kapısının demir olduğunu ve kapının zincirle ve asma kilitle bağlanmak suretiyle kilitli olduğunu, olaydan sonra depoyu kontrol ettiklerinde depodan malzemelerin çalınmış olduğunu fark ettiklerini, normalde şantiyeyi bir vardiyada 4 güvenlik görevlisinin kolladığını, güvenliğin iki vardiya olarak çalıştığını, inşaatta 3 kapı olduğunu, her kapıda bir güvenik görevlisinin durduğunu, bir kişinin de devriye olarak dolaştığını beyan ettiği görülmüştür.
Tanık ——–davacı şirkette güvenlik müdürü olarak çalıştığını, olayın hafta sonu gerçekleştiğini, olayın meydana geldiği saha içerisinde başka bir yerde olduğunu, olayı kamera kayıtlarından izlediklerini, davacı şirket çalışanlarından birinin hırsızları yönlendirdiğini ve güvenliği oyaladığını düşündüklerini, hatta şüphelendikleri bir kaç ismi savcılığa bildirdiklerini ancak bir sonuç alamadıklarını, malzeme deposunun kapısının demir ve kapının zincir ve asma kilitle kilitli olduğunu beyan ettiği görülmüştür. Dosyaya sunulan belge ve kayıtlar bilirkişi heyetine tevdii edilmekle,15/10/2022 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda; davacı —— dava konusu olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunun mütalaa edildiği, çalındığı tespit edilen kabloların tutarının KDV hariç 80.403,20 TL olduğu, çalınan 4.500 TL tutarında 1 adet bilgisayar kasası ile 10.000 TL tutarında 1 adet —– faturaları mevcut olmadığından inceleme dışı bırakıldığını, sigorta poliçesinde yer alan özel şartlar gereği meydana gelen hırsızlık hasarının sigorta poliçesi kapsamında olmadığı belirtilmiştir.28/04/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; kök raporda belirtildiği üzere davacı —- personeli tarafından korunan alanda söz konusu hırsızlık olayının meydana geldiği, bahse konu alanda bu hizmeti sunan görevlilerinin 5188 sayılı kanun kapsamında çalışmaları gerektiği, gelen ziyaretçilerin kimlik kontrollerinin kayıtlarının yapılması gerektiği ve bu alan içerisinde yer alan bölümler ve çevresinde devriye görevi ifa ederek kontrol yapması ve güvenlik kameralarını özenli bir şekilde izlemelerinin gerektiği, davacı ——- personelinin ve işverenin can ve mal güvenliklerinin etkin bir şekilde sağlaması gerekirken
güvenlik görevlilerinin personelinin ve işverenin can ve mal güvenliğini koruma hizmetini gerektiği gibi yerine getirmediği, şantiye girişinde 24 saat güvenliğin olmasına rağmen içeriğe giren şahısların gerekli kontrolleri yapılmadan şantiye sahasına alındıkları ve sonrasında şantiye içerisindeki hareketlerinin takip edilmediği, güvenlik kameralarının özenli ve dikkatli bir şekilde izlenmediği ayrıca yeterli seviyede devriye görevi ifa edilmediğinden kontrolsüz geçişlerine müsaade edildiği, “mevcut güvenlik cihaz ve sistemlerinin kullanılması” güvenlik görevlilerinin sorumluluğunda olduğundan bu cihazların işleyişlerinin kontrol edilerek verimli şekilde kullanımını işverenin sağlaması gerekirken sağlanmadığı, bu bakımdan gerekli tedbirleri zamanında alınmadığı tespiti ile kimliği meçhul
şahısların ve araçlarının kontrolsüz geçişlerine müsaade edildiği, bu bakımdan gerekli tedbirlerin zamanında alınmadığı davacının işyerine şahsın/şahısların girişini ve deponun soyulmasının, kıymetli eşyaların çalınmasını kendi güvenlik
personellerinin önleyemedikleri ayrıca basiretli işveren olarak davranmayarak, güvenlik personelini denetlemediği, ortak alanlarda gerekli seviyede devriye ihdasının yapılmadığı ve ortak alanlarla bağımsız bölümlerin korumasız bırakıldığı
sadece giriş kapısında önlem alındığı dikkate alındığında (işyeri dahilinde) koruma ve güvenlik esas ve usullerine göre hizmet verilemediğinden dolayı güvenlik zafiyeti yaşanmasına sebebiyet verildiği anlaşılmakla ve hırsızlığın bu nedenle olduğundan bu ayıplı hizmeti neticesi davacı —-%100 (yüzde yüz) oranında sorumlu olduğu, çalındığı tespit edilen kabloların tutarının KDV hariç 80.403,20 TL olduğu, çalınan 4.500 TL tutarında 1 adet bilgisayar kasası ile 10.000 TL tutarında 1 adet —- faturaları mevcut olmadığından inceleme dışı bırakıldığı, sigorta poliçesinde yer alan özel şartlar gereği meydana gelen hırsızlık hasarının sigorta poliçesi kapsamında olmadığı belirtilmiştir.Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere; 16/02/2020 tarihinde davacıya ait şantiye içerisinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili olarak tutulan olay yeri inceleme raporu, ekspertiz sırasındaki elde edilen bulgular ve incelenen kamera görüntülerinden şantiyeye ait kapının kilitli olduğu ve kapının kırılması ya da zorlama sonucu içeriye girildiğinin tespit edilemediği, bekçinin şantiye kapısını açtığı ve kapatmadığı, hırsızların açık olan şantiye kapısından içeriye girmiş olduğu hususlarının tespit edildiği, davalı sigorta şirketince sigortalanan —-hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüs hasarları için özel şart olarak düzenlenen “kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlama ile girilerek…” maddelerinin yer aldığı, ancak olayın poliçe şartlarında belirtilen “kırma, delme, yıkma, devirme, zorlama ile girilerek” koşullarına uymadığı, bu haliyle hırsızlık hasarının poliçe kapsamında değerlendirilemeyeceği, meydana gelen zarar nedeniyle poliçe kapsamında davalı sigorta şirketi sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2023