Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/203 E. 2021/997 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/203 Esas
KARAR NO : 2021/997

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- işleri yapan bir firma olduğunu, davalı şirketin de aynı sektörde faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkilinin yaptığı işler karşılığında davalı şirkette doğan navlun bedeli alacağının taraflar arasındaki cari hesapta takip edilmekte olup buna dair düzenlenen faturaların bir kısmının ekte sunulduğunu, —– alacağı karşılığında davalı tarafından müvekkili şirkete —- tutarında çek verilmiş olup taraflar arasında devam eden ticari ilişki nedeniyle çekin müvekkili tarafından bankaya ibraz edilmediğini, müvekkilinin davalıdan alacağının ödenmesini beklediğini, davalının ödeme yapmamış olduğunu, çek süresinde ibraz edilmediği için kambiyo vasfını kaybettiğini, bu sebeple davalı aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak sırf takibi sürüncemede bırakmak için takibe itiraz ettiğini, takibin bu itiraz sebebiyle durmuş olduğunu iddia ederek davanın kabulüne, karar verilmesi gerektiğini, haksız itirazından dolayı davalı aleyhinde alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm dava giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 01/01/2019 tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 06/11/2019 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 06/11/2019 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
—- sayılı takip dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine, —- işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.450,00 USD alacağının, takip tarihinden itibaren Asıl alacaklarına işleyecek 3095/4-a usd faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı,—- tebellüğ eden takip borçlusu şirketin, 14.10.2019 tarihinde takibe itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davalı şirkete ait —- celbedilmiştir.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi —- tarafından alınan 18/06/2021 tarihli kök raporda özetle; davacı şirketin takip ve davaya konu etmiş olduğu, keşidecisi davalı şirket, muhatabı —– vasfını kaybetmiş çekin, davacı şirketin incelenen ve listelenen ticari defter kayıtlarında yer almadığı, ancak davacı yanca bilirkişi incelemesinde sunulan ve rapor ekinde dosyaya kazandırılan ve de yasal ticari defter kayıtlarıyla özellikle tahsilat kayıtları yönüyle birbirlerini doğrulamayan ——– konusu çekin kayıtlı olduğu, yasal ticari defter kayıtlarıyla gayri —- öncesinden gelen devir bakiye, gerekse tahsilat kalemleri, özellikle davaya konu edilen çek yönünden birbirlerini teyit etmedikleri görülmekle, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, davacı şirketin hem 2016 yılından devir gelen mutabakatsızlığın tespiti, hem de 2016 yılı dahil olmak üzere tüm yasal ticari defter ve kayıtlarının taraflar arasındaki ilişkiyi ilgilendiren dayanaklarına da inilmek suretiyle incelenmesi gerektiği, davacı şirketin 2016 yılı ticari defterleri ile birlikte, 2016 -2017-2018 yılında taraflar arasındaki ilişkiye konu tüm dayanak belgelerini —- sunması halinde taraflar arasındaki borç/alacak ilişkisi, davaya konu çek nedeniyle davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği bir alacağının varlığı ve varsa miktarı hususlarında denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek bilirkişi raporu hazırlanabileceği belirtilmiştir.
Kök raporda belirtilen eksiklikleri sunmak üzere davacı tarafa süre verildiği, davacı vekilince 2016 yılı yasal ticari defter ve kayıtları ile 2016-2017 yılına ait satış faturaları ile bu faturaların dayanağı —– sözleşmeleri, —- dosyaya sunulması akabinde bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin 2015 yılından itibaren süre geldiği ve 2016 yılında da yoğun bir şekilde sürdürüldüğü, davacı şirketçe davalı şirket adına —- düzenlenen navlun fatura bedellerine ilişkin olarak davalı şirketçe davacı —-hesabına muhtelif tarih ve tutarlarda kısmi banka ödemeleri gerçekleştirildiği, banka ödemelerinin yanı sıra çekler keşide/ciro edildiği, —-sıfırlandığı görülen cari hesap bakiyesinin 31.12.2016 tarihine kadar gerçekleşen işlemler sonucunda davacı lehine —- tamamlandığı ve 2017 yılına devir edildiği tespit edildiği,—- satışlarının 18.900,00 USD olarak gerçekleştiği ticari defter kayıtlarından tespit edilmiş olup, bu kayıtlar çerçevesinde aralarındaki —- sürdüren davacı şirketin yasal ticari defter kayıtları ve dayanakları itibarıyla davalı şirketten; —– alacaklı durumda bulunduğu, kök raporda —-gerekirken sehven hatalı olarak —– alınarak devir bakiye 81.618,81 USD kabul edildiği, ancak —- yılı ticari defterlerindeki —–düzenlenen dayanak belgelerle değerlendirildiğinde devir gelen bakiyenin ——- farkın oluşmasına sebebiyet verdiği, itibar edilebilecek —- davacı şirketçe dosyaya sunulan ve yasal ticari defterlere dayanmayan ve — olarak tutulduğu belirlenen gayri resmi hesap ekstresinde ise, davacı şirketin davalı —- yılı içinde gerçekleştiği belirtilen kayıtlar sonucunda — alacaklı durumda bulunduğu, davacı tarafın 2017 yılı yasal ticari defter kayıtlarında yer aldığı tespit olunan —- toplam— tutarlı navlun faturasının yer aldığı, —- faturasının ise yer almadığı, yer almadığı tespit olunan bu faturaya ilişkin dayanak belgenin ise sunulmadığı, — ve içeriğinde takip dayanağı yapılan dava konusu —- niteliğini yitiren —- ödemeden, muhtelif tarih ve tutarlı —-yasal ticari defterlerde kayıtlı oldukları, muhtelif tarih ve tutarlarda, dava konusu —- ödemenin ise yasal ticari defter kayıtlarında yer almadıkları, ticari defter kayıtlarında yer almayan ancak davacı şirketçe dosyaya sunulmakla aleyhine delil niteliğine haiz olan — bazlı — ekstresinde yer alan bu ödeme kayıtlarına ve sonucunda —- alacak bakiyesine itibar edilip edilmeyeceği, takip ve kısmi itirazın iptali talebiyle dava konusu yapılan —- kambiyo vasfını yitirmiş çekin yasal ticari defter kayıtlarında yer almaması nedeniyle huzurdaki davada değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususlarının mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacı şirketin davalı — hizmeti verdiğinden bahisle cari hesap alacağına karşılık çek aldığı, çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle çekin kambiyo vasfını kaybettiği bu nedenle ilamsız takip başlattıklarını, davalının takibe yönelik itirazı nedeniyle takibe yönelik itirazın kısmen iptalini, takibin 13.600,00 USD yönünden devamını ve davalı şirketin % 20 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiği, uyuşmazlığın davacının takip tarihinde davalıdan talep edilen alacak kadar alacağı olup olmadığı hususunda toplandığı, mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesi amacıyla ara karar kurulduğu, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, muhtıraya rağmen defterlerini ibraz etmediği, davacı şirket ticari defterlerine göre; taraflar arasında 2017 yılı öncesinden süre gelen —- dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketçe davalı şirket adına —- karşılık davalı şirketçe muhtelif tarih ve tutarlarda çekler keşide edilmek ve banka havale/eft’ leri suretiyle ödemeler gerçekleştirildiği, keşidecisi davalı——– kaybetmiş çekin, davacı şirketin yukarıda listelenen ticari defter kayıtlarında yer almadığı, davacı şirketin bilirkişi incelemesi sırasında ticari defterler yanında bir kısım gayri resmi cari hesap ekstresini ibraz ettiği, rapor ekinde dosyaya kazandırılan ve de yasal ticari defter kayıtlarıyla özellikle tahsilat kayıtları yönüyle birbirlerini doğrulamayan gayri resmi hesap ekstresinde söz konusu çekin ve bir kısım tahsilatların kayıtlı olduğu,
Davacı şirketin ticari defterlerine göre —- olduğu, davacı şirketçe dosyaya sunulan ve yasal ticari defterlere dayanmayan ve—- olarak tutulduğu belirlenen gayri resmi hesap ekstresinde ise; davacı şirketin —- alacaklı olduğu, ticari defterlerde yer almayan ancak davalcı şirket tarafından dosyaya sunulmakla aleyhine delil niteliğinde olan — bazlı gayri resmi hesap ekstresinde yer alan ödeme kayıtlarına mahkememizce itibar edildiği ve davacının 28/12/2017 tarihi itibariyle davalı şirketten — edildiği, ancak takip tarihinin —- niteliğini kaybetmiş çeke istinaden başlatıldığı görülmekle davacının söz konusu alacağa hak kazanıp kazanmadığı hususunun değerlendirilmesi amacıyla cari hesaba da bakılması gerektiği, zira 28/12/2017 tarihinden sonra da takip tarihine kadar taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin devam ettiği, davacı şirketin —faturasının bulunduğu, davalı şirketin incelenen —- formundan söz konusu faturanın davalı tarafça— Dairesine bildirildiğinin görüldüğü, dolayısıyla davalının fatura konusu hizmeti aldığını kabul ettiği, yani 31/12/2017 tarihi itibariyle davacının —- alacaklı olduğu,
Dava dilekçesinde davanın — karşılığı dava tarihindeki kur üzerinden çevrilmek suretiyle 93.296,00 TL olduğu belirtilerek) üzerinden harçlandırarak açıldığı ve takibe yönelik itirazın bu miktar üzerinden devamının talep edildiği, dava devam ederken davacı vekilinin 31/01/2021 tarihli dilekçesi ile; 93.296,00 TL olarak belirttikleri taleplerini 43.232,00 TL artırarak 136.528,00 TL olarak ve alacak davası olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği, ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edildiği, 5 nolu celsede; mahkememizce davacı vekilinin 31/01/2020 tarihli dilekçesinde ıslah talebinde bulunduğu, davanın alacak davasına dönüştürülmesini talep ettiği, bu talebinin davanın tam ıslahı olduğu, HMK’nın 180/1 maddesi uyarınca davayı tamamen ıslah eden davacının 1 hafta içerisinde yeni bir dava dilekçesi hazırlayarak mahkemeye vermek zorunda olduğu kuralı hatırlatılarak davacı vekilinden bu hususun sorulduğu, davacı vekili 5 nolu celsede; davayı başlangıçta —-açtıklarını, ancak müvekkilinin daha fazla alacağı olduğunu düşündüklerinden ve itirazın iptali davalarında miktar olarak talebin artırılamayacağından ve bakiye alacağı ıslah tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevirerek ve karşılığı 43.232,00 TL daha artırarak belirlediklerini, ancak şuan 1 hafta içerisinde yeni bir dava dilekçesi vermek istemediklerini, mevcut haliyle karar verilmesini talep ettiklerini beyan ettiği, HMK’nın 180/1 maddesi uyarınca tam ıslahta bulunan tarafın 1 hafta içerisinde yeni bir dava dilekçesi vermesi gerektiği, davacı vekili bu şekilde yeni bir dava dilekçesi vermediğinden ve sunduğu 31/01/2021 tarihli dilekçe davanın tam ıslahı talebi niteliğinde olup yeni bir dava dilekçesi sayılamayacağından davacı tarafın ıslahı hiç yapmamış sayılması gerektiği ve dava dilekçesindeki gibi talebinin; takibin 13.600,00 USD üzerinden iptali talebi olarak devam edilmesi şeklinde olduğu, davacının 31/12/2017 tarihi itibariyle az yukarıda gerekçede açıklandığı şekilde 18.100,00 USD alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının talebiyle bağlı kalınmak suretiyle takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 13.600,00 USD asıl alacak üzerinden devamına, bakiye takip tutarı dava konusu olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan tutarın takip tarihindeki TL karşılığı olan 77.007,28 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
—- tarihli kararında vurgulandığı ve —-kabul edildiği üzere, —- borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen —- dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti, nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması yapılmıştır. —- satış kuru; —-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN iptali ile takibin 13.600,00 USD asıl alacak üzerinden devamına, bakiye takip tutarı dava konusu olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan tutarın takip tarihindeki TL karşılığı olan 77.007,28 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 6.378,43 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 246,21 TL ve ıslah harcı 738,30 TL olmak üzere toplam 984,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.393,92 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 246,21 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 738,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.038,91 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 177,75 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 927,75 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —-göre belirlenen 12.820,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan ————–karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.