Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/202 E. 2021/780 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/202 Esas
KARAR NO : 2021/780

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine— sürücü– sevk ve idaresindeki– —- seyir halindeyken tek taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada– araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu tespit edildiğini, meydana gelen kaza sebebiyle araçta yolcu olarak bulunan müvekkilimi — yaralandığını, sürekli sakat kaldığını, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası neticesinde sürekli sakat kaldığını, bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkilinin sakatlık durumunun tespit edileceğini– “Bu durumda mahkemece, en yakın — yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli maluliyetinin tespiti ile tazminat hesabının buna göre yapılması gerekirken,….– hükme esas alınacağının belirtildiğin, müvekkilinin maluliyet oranının tespiti açısından — kazadan sonra uzun süre tedavi görmek zorunda kalan müvekkili aylarca hastanede kaldığını, müvekkilin tedavi süresi boyunca sakatlığının % 100 olarak kabul edilerek buna göre hesap yapılmasın talep ettiklerini, geriye kalan ömrünü sürekli sakat olarak geçirecek olan müvekkili için dava sırasında—- sürekli sakatlık tazminatı hesaplanmasını, kazadan sonra müvekkili adına davalı sigorta şirketine müracaatta bulunduklarını, davalı sigorta şirketi tarafından usulüne uygun müracaata rağmen haksız ve hukuka aykırı müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu alacakların tahsili talebiyle 28.01.2020 tarihinde davacı müvekkili adına, —- tarihinde yapılan görüşmede davalı taraf anlaşmayacağını bildirdiğini, anlaşmaya varılamadığına ilişkin –düzenlendiğini, müvekkili için geçici iş göremezlik ve sürekli sakatlık tazminatının tahsili için huzurdaki davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zarar değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik, müvekkili için sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 5.500,00 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak da 500,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL tazminatın (davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen — numarası ile ——- kişi başına 310.000, 00 TL olduğunu, — limitlerini belirtmeleri davayı kabul anlamına gelmediğini, müvekkili sigorta şirket üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, kusur durumunun tespitini gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın –talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte maddi tazminat istemine esas alınacak — uygun alınmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı poliçe kapsamında olmadığını– iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığı açıkça belirtildiğini, tazminat hesaplaması — sıfatına sahip bilirkişiler tarafından — çerçevesinde yapılmasının gerektiğini, hesaplamada—— alınmasının gerektiğini, davacıların ceza yargılaması sırasında şikayetlerinden vazgeçmeleri ya da uzlaşma bildirimlerinin şikayetçi tarafından dosyaya sunulması gerektiğini, müterafik kusur durumu göz önünde bulundurulmasının gerektiğini, hesaplanan tazminattan — indirimi yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketi temerrüde düşmediğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücret taleplerinin reddini, aleyhimize hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava—- tarihinde açıldığı, davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının—yapılan toplantıya—— tarafların katıldığı,— yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davaya konu aracın —- ve hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle gördüğü —-, kazaya ilişkin ceza dosyası celbedilmiş; ——ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş;—- davacının sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış; —- kusur raporu; — —– maluliyet raporları alınmış; dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek hesap raporu alınmıştır.
—— Resmi Gazete’de yayımlanan ve “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre hesaplandığında— gücü kayıp oranına sahip olduğu, Geçici bakım ihtiyacının 15(onbeş) gün olduğu ve başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, Geçici iş göremezlik süresinin (tıbbi şifa) 3 (üç) ay olduğu belirtilmiştir.
—– Özürlülere verilecek — oranının %2 (iki)’, Geçici bakım ihtiyacının 15 (onbeş) gün olduğu ve başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, Geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğu belirtilmiştir.
——–alınan raporda özetle: tek taraflı kazada yolcu konumunda olan davacı—— davalı—– sigortalı araç sürücüsünün %100 (YüzdeYüz) kusurlu olduğu varsayımıyla hesap yapılacağı, davacının — göremezlik süresinin ——– olduğu, davacının olay tarihinde — kazancının olduğu varsayılarak hesaplama yapılacağı, geçici iş göremezlik zararının 4.212,18 TL, bakıcı gideri zararının 888,75 TL olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın,——sigortalı ve dava dışı——–tek taraflı trafik kazası sonucu — yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik talebine ilişkin olduğu, davacı vekilinin sürekli iş göremezlik yönünden sigorta şirketi ile anlaştıklarını ve sürekli iş göremezlik yönünden davanın konusuz kaldığı beyanı karşısında uyuşmazlığın yalnızca geçici iş göremezlik talebine ilişkin olduğu,
— kararında da belirttiği üzere maluliyetin tespitinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre belirlenmesi gerektiği, her ne kadar —- uyarınca rapor alınmasına yönelik yeniden rapor alınmışsa da — itibariyle geçerli olan yönetmelik uyarınca maluliyet raporu alınması gerektiği belirtildiği, somut olayda kaza tarihi olan — esaslarına göre alınmış raporun hükme esas alındığı, bu rapora göre davacının maluliyet derecesinin % 2 oranında olduğu, geçici işgöremezlik süresinin—–
Davalı sigorta şirketi tarafından sürekli iş göremezlik zararının karşılanması nedeniyle bu talepten feragat edildiği, sürekli iş göremezlik talebi yönünden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle zarar talebinin devam ettiği, alınan hesap raporu ile davacının 3 aylık geçici iş göremezlik zararının 4.212,18 TL olarak hesaplandığı,
Her ne kadar davalı taraf geçici iş göremezlik zararının — olduğunu ileri sürmüşse —— sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmış olup bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde—– aynı yönde değişiklik 2918 sayılı— yapılmadığından— iptal kararı gereğince yeni Genel Şartların A.5.b maddesi sigorta şirketinin sorumluluğunu — nitelikte olduğundan uygulanamayacaktır. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığına ilişkin ——-yerinde görülmemiştir.” belirtildiği üzere geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında olduğu,
Herhangi bir çıkar karşılığı olmayan hatır taşıması nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 51’inci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse——bulunmaktadır– tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını — içinde takdir etmek zorundadır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin——değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Yakın aile bireylerinde olduğu gibi maddi ve manevi menfaattin bulunduğu akrabalar arasındaki ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından— yapılamaz.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hâkim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek —- kazanan kararlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Kazanın davalı —– dava dışı—– kendi sevk ve idaresindeki ————- hakimiyetini kaybederek kaza yapması meydana geldiği, davacının —- —— incelendiğinde; kaza sonucu ——vefat ettiği, davacının— —- kullandığını beyan ettiği, kazaya tanık olan başka bir şahsın olmadığı, sürücünün yapılan tüm araştırmalara rağmen kesin olarak belirlenemediği ve bu kapsamda —- kanaatine varılarak davacı hakkındaki —- karar verildiği, sonuç olarak kazanın—- hakimiyetini kaybetmesi sonucu kazanın meydana geldiği kanaatine varıldığı ve % 100 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, ancak davacının soruşturma sırasında verdiği ifadede ——arkadaş olduklarını, birlikte alkol aldıktan ——— eve dönerken kaza yaptıklarını beyan ettiği, yani sürücünün alkollü olduğunu bile bile araca bindiği, bu nedenle müterafik kusurunun olduğu, müterafik kusur oranının mahkememizce % 20 olarak takdir edildiği, sürücü ve davacının arkadaş oldukları, birlikte gezmek için araca bindiklerinin —–olduğu, bu — — dikkate alındığında; belirlenen maddi tazminat miktarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği ——-
Davacının geçici iş göremez zararının hesap bilirkişisi tarafından 4.212,18 TL olarak hesaplandığı, davacının müterafik kusuru olması sebebiyle mahkememizce hükmedilen tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış —-sonucu davacının 3.369,74 TL zararının olduğu, bu bedelden de %20—- yapılması gerektiğinden [3.369,74 – (3.369,74 TL x %20) = 2.695,79 TL], yapılan inceleme sonucu davacının toplamda — geçici iş göremezlik alacağının kaldığı anlaşıldığından bu bedel yönünden geçici iş göremezlik talebinin kabulü ile bakiye talebinin reddine karar vermek gerektiği, mahkememizce davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de Yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan ve hakimin takdirine dayalı hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı — davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin dikkate alınmaması gerektiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.——
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Sürekli iş göremezlik talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
2-2.695,79 TL geçici iş göremezlik zararının temerrüt tarihi olan ——-tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
3-Karar harcı 184,15 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 59,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 113,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 70,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 59,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 168,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 196,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 696,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 445,76 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen—- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafın lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —–arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.