Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/193 E. 2021/804 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/193 Esas
KARAR NO: 2021/804
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/06/2020
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında akdedilen—- kapsamında doğan fatura alacağına ilişkin— alacak,—- üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini, takibin aynı koşullarla devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının önceden —- elektrik alıdığını, davacı şirketin, —- daha uygun ve düşük indirimli fiyat teklifinde bulununca davalının, davacı şirket ile sözleşme yaptığını, davalının daha sonra fatura bedellerinin gittikçe arttığını farkedince faturalarda bir yanlışlık olduğunu sayacın arızalı olabileceğini davacı şirkete bildirdiğini, davacının yükümlülükleri yerine getirmeyerek ve sözleşmeyi feshederek, davalının mağduriyetine sebep olduğunu, bunun üzerine davalının tekrar dava dışı — sözleşme yaparak elektrik almaya başladığını, —, sayaçları kontrol ederek, sayacın arızalı olduğunu davalıya bildirdiğini, sayacın arızalı olması, arızalı sayacın düzeltilmemesi ve yüksek bedeller talep edilmesi, sayaç arızası nedeniyle fahiş miktarlarda gelen fatura bedellerini hukuk yoluyla tahsil etmeye çalışmasının kabul edilemeyeceğini, haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle usulden reddini, davanın esastan reddini, % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—- ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinde açıldığı, davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. — arabuluculuk başlığı ile—- madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, — tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
—- takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine — adet elektrik faturasının tahsili amacıyla —— alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları değerlendirilmiştir. Davalı görev itirazında bulunmuşsa da davalının yapılan tacir araştırması kapsamında gerçek kişi tacir kaydının bulunduğu, ayrıca söz konusu ——— yapıldığı, dolayısıyla mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla görev itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafın herhangi bir ilk itirazının bulunmadığı, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce davacının abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı, söz konusu sözleşmenin mesken için mi yoksa abonelik sözleşmesinde geçen —– için mi yapıldığı, davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi, sayaçta arıza bulunup bulunmadığı, sayaçta arıza var ise elektrik fatura miktarlarının fazla olup olmadığı, fatura miktarlarının ne şekilde olması gerektiği hususunda elektrik mühendisinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi —- alınan raporda özetle:”Taraflar arasındaki sözleşmesi — yapılmıştır. — yapılması gerektiği halde —- yapılmıştır. —- tarifesinden daha ucuz olduğundan davalının lehinedir. Davalı, davacı şirketin abonesi —- kullandığı elektrik sayacında, yukarda sayılan arızalar oluşmuştur. Ancak, söz konusu arızaların tüketimin doğru kaydedilmesine etkisi olmamıştır. Yani sayaç tüketimleri doğru kaydetmiştir. Sayacı tüketimleri fazla kaydetmesi söz konusu değildir. Davacının ——— belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında ——– davacı şirketin—– tanzim ettiği, tanzim edilen —- davalının abonelik dönemine ilişkin olduğu, bu faturalardan —– ait faturalarda kısmi ödeme yapıldığı, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacı ve davalı arasındaki——— için yapıldığı, —- ticarethane olduğu için sözleşmenin —– yapılması gerektiği halde —– yapıldığı, bu durumun, davalının lehine olduğu, zira mesken abone grubunun tarife fiyatları, ticarethane abone grubu tarife fiyatlarından daha ucuz olduğu, davalı tarafın sayaçta arıza olması nedeniyle doğru tüketim bilgilerini kaybetmediğini ileri sürmüşse de alınan raporda, davalının, davacı şirketin abonesi iken —- dosyada bulunan —- raporunda; ——dolduğu, fakat bütün bunların tüketimin doğru kaydedilmesine etkisinin olmadığı” bildirildiği, söz konusu arızaların tüketimin doğru kaydedilmesine hiçbir etkisinin bulunmadığı belirtildiğinden sayacın tüketimleri doğru kaydettiği kanaatine varıldığı, yine davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna yönelik itiraz dilekçesinde yanlış sayaç bilgisine yönelik belgeler geldiği ileri sürülerek doğru sayaç bilgisine yönelik belgelerin yeniden istenilmesi için müzekkere yazılması talep edilmişse de —- gelen yazı cevabı incelendiğinde; arızalı sayaç değiştirildiğinden aboneliğin değiştirilen sayaç üzerinden devam ettiği ve sayaca yönelik kayıtların gelmesi nedeniyle yeniden müzekkere yazılmasına gerek görülmediği, yine raporda davacı şirketin, tanzim ettiği faturalar şözleşme koşullarına uygun olduğu ancak, icra takibindeki faturalarda dayanakları belli olmayan gecikme zamlarının yer aldığı, kökeni bilinmeyen gecikme zamlarının, mükerrer tahsilata sebebiyet vermemek için hariç tutulacağı belirtildiğinden mahkememizce de bu tespitin benimsendiği ve takip tarihi itibariyle raporda hesaplandığı şekilde davacının faturalardan dolayı —-asıl alacağının bulunduğunun anlaşıldığı, ancak bu aşamadan sonra bilirkişi davacının gecikme zammını ve —– hesaplamışsa da yapılan takipte davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinde yasal faiz üzerinden hesaplama yapıldığının belirtildiği, ve yine toplam alacağa yasal faiz uygulanmasını talep ettiği, —- talebinin olmadığı anlaşılarak taleple bağlı kalınmak gerektiğinden her bir —– oranında yasal faiz işletmek gerektiği ve takip öncesi işlemiş faizi bu şekilde hesaplamak gerektiği, söz konusu hesap için ek rapor alınmasına gerek duyulmayarak mahkememizce resen hesaplandığı, her bir fatura yönünden son ödeme tarihi ile icra takip tarihi olan —- bu kapsamda;
——faturası yönünden, bu faturanın son ödeme tarihi—-fatura bedeli üzerinden —- faturası yönünden; bu faturanın son ödeme tarihi —- olup hesaplanan yasal faiz miktarı = —- faturasının son ödeme taihi —- işlemiş faiz hesaplandığı,
——— işlemiş faiz hesaplandığı,
davacının takip öncesi hesaplanan tüm işlemiş faizlerin toplamı—-işlemiş faiz alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalının—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– üzerinden devamına, asıl alacağa taleple bağlı kalınmak suretiyle takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında yasal faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği, her ne kadar davacı taraf inkar tazminat talebinde bulunmuş olsa da arızalı sayaç değişikliği nedeniyle davalının sayacın doğru tüketim bilgisi kaydetmediğini düşündüğü ve söz konusu hususun yargılama ile ortaya çıktığı, dolayısıyla alacak yargılama gerektirdiğinden ve bu nedenle likit olmadığından davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine, davacı taraf takip başlatmakta haklı olduğundan davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında yasal faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Davacının inkar tazminat talebinin reddine,
3-Kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı —- harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan — başvurma harcı ve — peşin nispi harç olmak üzere toplam —- davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri,— bilirkişi masrafı olmak üzere toplam —- yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek — davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10—– — —- davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2021