Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/187 E. 2023/338 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/187 Esas
KARAR NO : 2023/338

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı adına borçlu/davalı—– aleyhine 27.12.2019 tarihinde—– Esas sayılı dosyasıyla faturadan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili talebiyle icra takibi başlatılmış olduğu, davacı ile davalt taraf arasında ticari bir ilişki söz konusu olup, bu husus tarafların ticari defterlerin incelemesi ile ortaya çıkacağını, Taraflar arasında ticari ilişki kapsamında, ürün satışı yapılmakta ve müvekkil tarafından düzenlenen faturaya konu mallar davalıya teslim edilmekte olduğunu, malları teslim almıştır ve bunun karşılığında fatura bedellerini ödemekle sorumlu olmasına rağmen davalıya fatura edilen bedeller süresinde ve tam olarak ödenmemiş olduğu, Arabuluculuk kurumuna başvurulmuş ise de davalı taraf toplantıya dahi katılmamış olduğunu, izah edilen sebepler Davalı/borçlunun —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 24/06/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 10/01/2020 tarihinde yapılan toplantıya davalının katılmadığı, 10/02/2020 tarihinde son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.Mahkememiz ara kararı gereği tüm dosya kapsamıı tarafların tüm iddia ve itirazlarının değerlendirileceği şekilde takip tarihi itibariyle davacının alacağının olup olmadığı, varsa miktarı hususunda rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup; Bu yöndeki iddia ve savunma kapsamında görevlendirilen Bilirkişi Heyeti tarafından düzenlenen 20/08/2021 tarihli Heyet Raporunda; Davacı —– davalı —–cari hesaptan kaynaklanan 6.741,08 TL. alacaklı olduğu, Asıl alacağının tahsili için ikttarname kaşide etmediği bu nedenle işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, taraflar tacir olduklarından; 3095/2 sayılı yasaya göre asıl alacağa takip tarihinden itibaren başlamak üzere değişen oranlarda ticari faizi ile faizinin uygulanması gerekeceği, Davalının iflasına karar verildiği 03.07.2020 tarihinden itibaren İİK md, 196, f. 2 gereği yasal faiz işletilmesi gerektiği, rapor edilmiştir.

Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak aralarındaki sözleşme gereğince düzenlenen fatura bedelinin tahsiline yönelik —– Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu , alınan bilirkişi raporunda da incelenen ticari defter kayıtlarında davacının alacağının ispatlandığı , davalı tarafa gönderilen ihtarname vs bulunmadığı ve davalının temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği, davalı tarafın iflas etmesi nedeniyle eldeki davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı temlik alanın iflas tarihi itibariyle 6.741,08 TL asıl alacağının Müflis ——. İflas Masasına KAYIT VE KABULÜNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 460,48 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 81,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 350,67 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 81,16 TL peşin harç olmak üzere toplam 135,56 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından 1.600 TL bilirkişi ücreti ve 50,25 TL tebligat ile müzekkere gideri, olmak üzere toplam 1650,25TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 345. Maddesi uyarınca 2 hafta içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile —–Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.