Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/183 E. 2022/769 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/183 Esas
KARAR NO: 2022/769
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ: 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı tarafından dava dışı —-hakkında —— dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, dava dışı —- müvekkilinin vekaleten yetkilisi olduğu——yüklenici firması olduğunu, haciz tarihinden önce ——- arasında herhangi bir iş ilişkisi kalmadığını, taraflar arasındaki iş sözleşmesi —– tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğini, davalı taraf —- tarihinde borçlusu ——- dosya alacağına istinaden müvekkiline ait şantiyede müvekkiline ait inşaat malzemelerini haczederek muhafaza altına almaya çalıştığını, müvekkilim gerek alacaklı vekiline gerekse de icra memuruna mahalde bulunan şantiyenin ve inşaat malzemelerinin dosya borçlusu —– ait olmadığını, borçlu şirketin kendisinin eski yüklenicisi olduğunu ancak aralarındaki iş sözleşmesinin —- tarihinde feshedildiğini, yeni yüklenici firmanın ———olduğunu, gerek şantiyenin gerekse de malzemelerin kendisine ait olduğunu, bununla ilgili olarak gerekli fatura ve irsaliyeleri dosyaya sunacağını belirtmesine rağmen davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak malzemeler muhafaza altına alınmak üzere nakliyelere yüklendiğini, müvekkilinin ticari itibarı ve kişilik hakları ciddi anlamda zedelendiğini, icra ve muhafaza işlemlerini kötü niyetli, haksız ve hukuki olmayan bir baskı unsuruyla gerçekleştiren davalı taraf, malzemeler araçlara yüklendikten sonra müvekkilinden yediemin depo kirası, malzeme yükleme, indirme ve nakliye masrafı olarak 3.500,00 TL, dosya borcuna mahsuben de 15.000,00 TL ödemesi halinde malzemeleri muhafaza altına almaktan vazgeçeceklerini belirttiklerini, müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğramamak için o sırada konu-komşu ve esnaftan zar zor —- seri numaralı, ———— miktarlı bir çek temin ederek davalıya vererek muhafaza işlemini durdurduğunu, müvekkilinin esasen borçla hiçbir ilgisi olmadığı halde ticari ve kişilik itibarı zedelenerek haksız ve kötü niyetli haciz baskısı altında kendisinden para ve çek alındığını, ———- sayılı dosyası incelendiğinde müvekkilinin ilgili borçla hiçbir ilgi ve alakası bulunmadığını, haciz baskısı kötü niyetli olarak kullanılarak fırsata dönüştürüldüğünü, borçla ilgisi olmayan müvekkilinin borçlu pozisyonuna düşürüldüğünü, müvekkilinin borçlu olmadığı halde kötü niyetli haciz ve muhafaza baskısı altında, çevreye karşı ticari ve kişilik itibarının daha fazla zedelenmemesi ve ticari kayıplarının telafisi zor noktalara taşınmaması adına davalıya 3.500,00 TL nakit, 15.000,00 TL miktarlı 1 adet çek verdiğini, müvekkilinin ilgili doya borcuyla herhangi bir ilgi ve alakasının olmadığının tespiti ile müvekkilinden kötü niyetli haciz ve muhafaza baskısı altında alınan 3.500,00 TL nakit para ile 15.000,00 TL miktarlı çekin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespitini, kötü niyetli haciz ve muhafaza baskısı altında alınan 3.500,00 TL nakit para ile 15.000,00 TL miktarlı çekin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının tüm iddialarının haksız olduğunu, davaya konu ettiğini taleplerinin reddinin gerektiğini, dava dışı borçlu—— aleyhine ——- dosyası nezdinde takip başlatıldığını,———tarihine gelindiğinde davacının hazır bulunduğu mahalle hacze gidildiğini, söz konusu hacizde muhafaza işlemi yapılmayarak, menkuller davacıya yediemin olarak bırakıldığını, mezkur icra dosyası incelendiğinde; davacının borçlu sıfatı bulunmadığının görüleceğini, davacının bu davayı açma konusunda aktif dava ehliyeti bulunmadığını, takip dosyasında davacıya yönelik bir alacak iddiasının söz konusu olmadığını, davacının kendisine yönelik bir alacak tehdidi bulunmadığını, davalıya karşı borçlu olmadığı yönünde bir tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığının kabulünün gerektiğini, öncelikle davanın usulden reddedilmesinin gerektiğini, 16/06/2020 tarihli davaya konu haciz tutanağı incelendiğinde görülecektir ki, mahalde muhafaza işlemi yapılmadığını, menkuller 3. şahsa yediemin olarak bırakıldığını, söz konusu icra dosyası borcu taraflarınca haricen tahsil edildiğini, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, kaldı ki defaatle izah edildiği üzere, davacı takip borçlusu olmadığından istirdat davasını açmakta husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının talebinin istihkak iddiası olduğunu, bu nedenle görevli mahkeme icra hukuk mahkemesi olduğunu, davacının istirdat davasında takip borçlusu olmadığı için hukuki yararı bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, davacı her ne kadar malzemelerin muhafaza altına alınmaması için ödeme yaptıklarını beyan ettiklerini, söz konusu malzemeler davacıya ait olmadığını, icra takip dosyası borçlusu dava dışı ———ait olduğunu, davaya konu hacizde takip borçlusuna ait mallara ilişkin olduğunu, davaya konu hacizde takip borçlusuna ait mallara ilişkin olduğunu, davacı aksini iddia ederek malzemelerin kendisine ait olduğunu beyan etmekte ise, başvuracağı yargı yolu icra mahkemelerinde istihkak davası açtığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Davacı taraf, davalı şirketin, dava dışı —-aleyhine ——– sayılı dosyasında başlatılan takipte, davalı firmanın yapılan haciz sonucu davacı şirketin mallarını hacze geldiği sırada haczi durdurmak amacıyla davacı tarafından davalıya verilen 3.500,00 TL nakit ve 15.000,00 TL bedelli çek sonucu muhafaza işlemlerinin durdurulduğu, davacı şirketin icra takibinde taraf olmadığı, borçlu şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığı, söz konusu malların davacı şirkete ait olduğunu beyan etmelerine rağmen davalı tarafın kötüniyetli haczi sonucu davalıya yaptıkları ödeme nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile davalı şirkete verilen nakit ve çekin istirdatını talep etmişlerdir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları incelenmiş, davalı vekili icra mahkemelerinin görevli olduğunu ileri sürmüş olsa da dava, esasen davalının 3.şahsın alacağı için davacı şirketin işyerinde haciz işlemi başlatıldığı, muhafaza tehdidi ile borcun ödemek zorunda kaldığı ve davalıya bono ve nakit verilmesi nedeniyle yapılan ödeme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olup esasen İİK. 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit talebine ilişkin olması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından davalı tarafın görev itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. ————–
Her ne kadar davalı taraf, davacı şirketin icra takibinde taraf olmadığını bu nedenle bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını ileri sürmüşse de; yukarıda açıklandığı üzere davacı taraf ilgisi olmadığı bir takip nedeniyle iş yerinde yapılacak olan haczi engellemek amacıyla davalıya bono ve nakit vermesi nedeni ve iddiasıyla menfi tespit davası açtığından davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu açıktır. Yine davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması ve davasında haklı olduğu anlaşıldığı takdirde davacının davalıdan verdiği bedellerin istirdatını talep edebileceğinden davacı şirketinin husumetinin olduğu anlaşılmış ve husumete yönelik itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
İlk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—–sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davalı alacaklı şirket tarafından dava dışı—— aleyhine 2 adet çeke dayalı çek alacağı, çek tazminatı, çek komisyonu ve işlemiş faiz olmak üzere toplam ——- üzerinden kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davalı alacaklı şirket tarafından hacizler yapıldığı, dosya içerisinde bulunan ——- tarihli haciz tutanağının incelenmesinde, davacının haciz sırasında hacze gelinen şantiyenin tarafına ait olduğunu beyan ettiği, alacaklı vekilinin haciz sırasında davacının istihkak iddiasını kabul etmediği, haciz ve muhafaza talep ettiği, daha sonra muhafaza talebinden vazgeçtiği, mahalde haczedilen mallar yediemin olarak———- bırakıldığı, ancak haciz tutanağından davacı tarafından davalı tarafa çek ve nakit verildiği hususunun yazılmadığı görülmüştür. Haciz tutanağında davacı tarafça davalı şirkete nakit ve çek verildiğine ilişkin herhangi bir kayıt olmadığından dava konusu nakit para ve çekin davacı tarafından davalı şirkete ne suretle ve hangi tarihte verildiğine yönelik beyanda bulunulması ve davalı vekiline dava dışı borçlu ——– borcunun haricen tahsil edildiğinin beyan edildiği, söz konusu borcun dava konusu 3.500,00 TL nakit ve 15.000,00 TL çekin verilmesiyle birlikte mi tahsil edilmiş olduğu hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiştir.
Davalı vekili mahkememiz 16/12/2021 tarihli celsenin ——- nolu yukarıda bahsi geçen ara kararına istinaden sunduğu bila tarihli beyan dilekçesinde; davaya konu çek ve nakit paranın 16/06/2020 tarihli haciz esnasında haciz esnasında icra dosya borcuna istinaden verildiğini, icra dosya borcu davacı tarafça verilen bu bedellerle kapandığı, icra dosya borcuna istinaden yapılan fazla bir ödemenin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı tarafça açılan bir istihkak davası olduğu takdirde iş bu davada istihkak davasının sonucunun beklenmesi gerektiğinden bu husus taraflara sorulmuş ve davacı tarafça açılan bir istihkak davası olmadığı beyan edildiğinden yargılamaya devam edilmiştir.————
Davacı vekili ıslah dilekçesi sunarak; dava dışı —-, müvekkilinin vekaleten yetkilisi olduğu ——firması olduğunu, bu iki firma arasındaki iş sözleşmesinin 15/04/2020 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğini, haciz tarihinde herhangi bir iş ilişkisi kalmadığını, davalı tarafın 16/06/2020 tarihinde borçlusu —–alacağına istinaden müvekkilinin işyerinde haciz yapılmaya çalışıldığını, bu esnada işyerindeki malzemelerin ——— olmadığını, söz konusu şirketin müvekkilinin eski yüklenicisi olduğunu beyan ettiğini, buna rağmen inşaat malzemelerin nakliyelere yüklendiğini, malzemeler araca yüklendikten sonra davalının davacıdan yediemin depo kirası, malezeme yükleme indirme ve nakliye masrafı olarak 3.500,00 TL, dosya borcuna mahsuben de 15.000,00 TL ödenmesi halinde malzemelerin muhafaza altına alınmasından vazgeçecekleri beyanı üzerine bu baskı altında davalıya 3.500,00 TL nakit ve 15.000,00 TL bedelli çek verildiğini, müvekkilinin ————- dosya borcuyla hiçbir ilgilerinin olmadığını, davanın konusunu sebepsiz zenginleşme olarak ıslah ettiklerini, müvekkilinden haksız olarak alınan 3.500,00 TL nakit ve 15.000,00 TL bedelli çek bedeli olmak üzere toplam 18.500,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulmuş, defter incelemeye ilişkin muhtarının ve ara kararın taraflara tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, ayrıca inceleme gün ve saatinde tarafların defter ibraz etmedikleri, mazeretlerinin bulunmadığı anlaşıldığından inceleme yapılamamıştır. Davacı vekili ——- nolu celsede dava konusu uyuşmazlıkla alakalı müvekkili defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığından defter ibraz etmeye gerek görmediklerini, davalı vekili de davacı şirketin istihkak iddia eden taraf olduğundan taraflar arasında birebir alacak borç ilişkisi olmadığından defter ibraz etmediklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davalı şirketin dava dışı —- aleyhine——- sayılı dosyasında takip başlattığı, takibin kesinleştiği, davalı alacaklı şirket tarafından hacze çıkıldığı, haciz esnasında davacı tarafın, hacze gelinen şantiyenin taraflarına ait olduğunu, haczedilmek istenen inşaat malzemelerinin dava dışı borçlu firmaya değil kendilerine ait olduğunu beyan ettiği, yani istihkak iddiasında bulunduğu, ancak buna rağmen davalı alacaklı vekilince hacze devam edildiği, davacı tarafça muhafaza işlemlerinin engellenmesi amacıyla haciz sırasında davalı tarafa 3.500,00 TL nakit ve 15.000,00 TL bedelli çek verildiği, bu nedenle davalı alacaklı firma tarafından muhafaza işlemlerinin durdurulduğu, davacı da, davalı tarafından dava dışı —– aleyhine başlatılan ——— sayılı takip dosyasıyla bir alakalarının olmadığını, davalıya borçlu olmadıklarını, davadışı ——- ilgilerinin olmadığını ileri sürerek davalıya çek ve nakit olarak yapılan toplamda 18.500,00 TL ödeme nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri, daha sonra sundukları ıslah dilekçesi ile davalı tarafın sebepsiz olarak zenginleştiklerini öne sürerek bu bedeli talep ettikleri, her ne kadar davacı taraf haczedilen malların dava dışı ———– ait olmadığını ileri sürmüşlerse de davacı tarafça icra mahkemelerinde açılan bir istihkak davası bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafın bu beyanının yalnızca iddiadan ibaret olduğu, istihkak iddiası ispatlanmadığından haciz esnasında verilen çek ve nakit paranın haciz ve muhafaza tehdidi altında verildiği hususunun ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,92 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2022