Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/161 E. 2021/975 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/161 Esas
KARAR NO : 2021/975

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin yetki ve imzaya itiraz ettiğini, yetki itirazı yerinde görüldüğünü, diğer itirazlar değerlendirimeksizin takip—- dosyasıyla devam ettiğini, müvekkilinin imzaya itiraz etmesi üzerine ——itiraz davası açıldığını, dava sürerken müvekkilinin imza örnekleri alındığını, yapılan bilirkişi incelemesinde senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşıldığını, dava sürerken müvekkilinin imza örnekleri alındığını, yapılan bilirkişi incelemesinde senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı anlaşıldığını, müvekkilinin cenaze dolayısıyla son duruşmaya katılmaması üzerine 12.09.2019 tarihinde mahkeme dosyanın kapatılmasına, kapatma kararına dair tebligatın eline geçmemesinden dolayı müvekkilin 3 ay içerisinde yenilemeye yönelik bir girişimi bulunmaması nedeniyle kesin olarak dosyanın açılmamış sayılmasına karar verdiğini, müvekkilinin bilirkişi raporunun kendi lehine değerlendirmeler yapmış olmasına ve haklılığının ispatlanmasına yaklaşılmış olmasına rağmen kendini bir vekil ile temsil ettirme maddi olanağı olmaması ve kendisine gönderilen tebligatların da eline geçmemiş olması nedeniyle hak kaybına uğradığını, müvekkilin kendisine ait olmayan bir borç nedeniyle aleyhine takip yapılması ve açılmamış sayılan icra hukuk davasından dolayı da üzerine kalmış olan karşı vekalet ücretiyle dosya masrafları nedeniyle mağdur edildiğini, karşı vekalet ücretine ilişkin—- durdurulmasını, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle davalının %40’tan aşağı olmamak üzere tazminat ödemesini, davanın kabulü ile icra takiplerinin iptalini, dosya masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili banka tarafından davacı aleyhine— yetkisizlikle —– sayısına kaydı yapıldığını, davacı yanın yapmış olduğu itiraz üzerine ——- imzaya itiraz davası açıldığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, takibe konu —- ödeme tarihli senetin kendisi tarafından doldurulmadığını belirterek borca ve imzaya itiraz ettiğini, davacı tarafın imzaya ve borcun varlığına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını, —… eli ürünü olduğu tespit edildiğini, bu tespitin kabulünün mümkün olmadığını, raporda itirazın değerlendirilmediğini, bilirkişi tarafından eksik ve hatalı inceleme neticesinde raporun düzenlendiğini, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu tanzim edilen rapor yetersiz koşullarda tanzim edildiğini, imza incelemesi yapacak mercin hem teknik cihazlar yönünden hem de inceleyecek uzmanların teknik donanımı ve tecrübesi yönünden yeterliliği çok daha fazla bir kurum —-gerekirken yetersiz incelemeye dayalı olarak hazırlanan rapora göre karar verilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağını, yeterli inceleme yapılabilmesi için dosyanın — heyet raporu alınmasının gerektiğini, raporun hükme esas alınmasının kabul edilemeyeceğini, davacı borçlu yan borcun olmadığını iddia ettiğini, senetten dolayı ortaya çıkan borç ilişkisi asıl borç ilişkisinden mücerret olduğunu, asıl borç ilişkisi ortadan kalksa dahi kıymetli evraktan kaynaklanan borç varlığını sürdüreceğini, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, davacı taraf kötü niyetli olduğunu, ikame etmiş olduğu dava ile müvekkili bankanın alacağına kavuşmasını engellemek maksadını taşımadığını, davacı aleyhine asgari % 20 tazminata hükmedilmesini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi ile kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesinei, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 12/02/2020 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 12/02/2020 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Davacıya ait mukayese yazı/imzalarını içerir; —— imza örnekleri toplanarak dosyamız arasına alınmıştır.
——– Esas sayılı dosyası celp edilmiş, yapılan incelemesinde; davacının …, davalısının —- olduğu, davacı .—- imza itirazında bulunduğu, mahkemece—— tarihli bilirkişi raporunda; bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının belirtildiği, davalı banka vekilinin rapora itiraz ettiği, dosyanın takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı ve 3 aylık süre sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce—— bedelli bonodaki imzanın —- bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu bonoda borçlu imzaları —— mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davacı, mahkememizde açtığı menfi tespit davasında—– Esas sayılı takibe konu keşidecisi …, lehtarı “—–bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ettiği,
—— takip dosyası getirtilmiş, davalı bankanın davacı hakkında 1 adet bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığı görülmüştür. Takibe konu bono davacı tarafından —— edilmiş olup, davacı bonoda keşideci durumundadır. Bononun düzenleme tarihi göz önünde bulundurularak, davacının bu tarih öncesinde düzenlediği belgeler temin edilmiş, davacının tatbik imzaları alınmış ve bono üzerinde yer alan davacının imzası yönünden—- alınarak dosyaya konulmuştur—– bonodaki keşideci adına atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığını bildirmiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller—– raporu ve taraf beyanları bir arada değerlendirildiğinde dava ve takibe konu bonodaki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığı sabittir. Davacının imzası kendisine ait olmayan bono nedeniyle borçtan sorumlu tutulması mümkün görülmeyerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş olsa da İİK ‘nın 72/5 maddesinde davacı hakkında başlatılan takip haksız olsa da davalı banka bonoyu bizzat davacıdan almamış olup, bonoda hamil olması nedeniyle bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu bilmesi mümkün olmadığından kötüniyetli sayılamacağı için davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, yine dava kabul edildiğinden davalı tarafında tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının davaya ve —– Esas sayılı takibe konu keşidecisi …, lehtarı ——- bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,—–sayılı takibin iptaline,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin İ.İ.K’nın 72/5 maddesi uyarınca reddine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 3.680,93 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 920,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.760,69 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma ve 920,24 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 974,64 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 250,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 960,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.210,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 16,50 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– esaslara göre belirlenen 7.805,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Menfi tespit davalarında arabuluculuk zorunlu dava şartı olmadığından —– tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davacı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.