Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/16
KARAR NO : 2020/369

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–aynı şirketler topluluğunun üyeleri olduğunu, tüm bu şirketlerde hisselerin %90’ının —- hakimiyeti altında bulunduğunu, bu nedenle şirketin %90 hissesinin —— tarafından yönetildiğini, bu şirketlerin tamamının ————– sahasında iştigal ettiğini, toplam kapasitelerinin —– kapasitesinin %7’sine denk geldiğini, müvekkilinin ise bu şirketlerde %10’ar hisse sahibi olduğunu, şirketler kurulmadan önce müvekkili ile ön sözleşme yapıldığını, ön sözleşmede taahhüt edilen hiçbir edimin yerine getirilmediğini, hakim ortağın sürekli olarak edimlerini yerine getirmekten kaçındığını, müvekkilinin şirketlerin proje süreçlerinde iş ve işleyişi hakkında bilgilendirilmediğini, hep dışlanmaya çalışıldığını, şirketlerin karar alma süreçlerinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını, hakim ortağın şirket yönetiminde de hep tek başına hareket ettiğini, yönetim kurulu toplantılarının esasen göstermelik yapıldığını, müvekkilinin hiçbir sorusuna cevap verilmediğini, ona hiç bilgi verilmediğini, buna rağmen müvekkilinin şirketler için çalışmaya devam ettiğini, elinden geldiği kadar ortaklıkları ayakta tutmaya çalıştığını, ancak artık anlaşmazlıkların hat safhaya dayandığını, müvekkilinin de şirketlerdeki ortaklığını sona erdirmek istediğini, öncelikle hakim ortağa bu durumun bildirildiğini ancak sonuç alınamadığını belirterek, davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine karar verilmesini bu talepleri kabul edilmediği takdirde müvekkilinin %10 hissesinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değeri belirlenerek bu bedel karşılığında davalı şirket tarafından satın alınmak suretiyle şirketten çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili davanın esasına ilişkin beyanlarını sunmuş, davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; TTK.nun 531.maddesi gereğince şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesi; bu talep kabul edilmezse, çıkma akçesi karşılığında davacı hissesinin davalı şirket tarafından satın alınmasına ilişkindir.
Dava dilekçesinde de açıkça bahsedildiği gibi davalı şirket bir grup şirketinin üyesi olup, davacı bu grup şirketlerinde %10 hissedardır, kalan %90 hisse——- şirkete aittir. Davacı, aynı sebebe dayalı olarak diğer grup şirketleri yönünden de aynı gün içinde aynı taleple davalar açmış olup, bu davalardan ilki İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin —–Esas sayılı dosyasına kaydolan davadır, saat—- açılmıştır. Mahkememizdeki davanın açılış saati ise aynı gün —–
Davalar arasında, davacısının aynı olması, davalı şirketler farklı olsa da aynı grup şirketin üyeleri olması, tüm davalı şirketlerdeki hisse dağılımı ve hissedarların aynı oluşu, tüm davalarda davacının aynı nedenlere dayalı olarak fesih ve tasfiye talep ettiği, bu olmazsa çıkma akçesi karşılığında şirketten çıkmasına izin verilmesini talep ettiği, bu nedenle davalar arasında konu birliği bulunduğu ve ileride toplanması düşünülecek delillerinde bütünlük arz ettiği, yaptırılacak bilirkişi incelemesinde aynı fesih/tasfiye sebeplerinin araştırılacak oluşu, bu nedenle usul ekonomisi yönünden de davaların birlikte görülmesinde menfaat olduğu nazara alınarak HMK’nun 166.maddenin şartlarının gerçekleştiği, davaların birleştirilmesi gerektiği kanaati oluşmuş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememiz dosyasının İstanbul Anadolu —–. ATM —– esas sayılı dosya ile birleştirilmesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden devam edilmesine,
4-Yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin birleştirilen dosyada karara bağlanmasına,
Dair esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.