Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/149 E. 2020/522 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/149 Esas
KARAR NO : 2020/522

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün —— Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ve takibin devamı ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, Davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, kötü niyetli davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle İİK.67 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası olup,getirtilen İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün ——-sayılı dosyasında, davacının davalı hakkında fatura alacağı için takip başlattığı,ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde borca ve yetkiye itiraz ettiği, yetkili icra daireleri olarak —— İcra Dairelerini bildirdiği,itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde müvekkilinin yerleşim yerinin ———-olupİİK madde 50 gereği yetkili icra dairesinin ———— İcra Dairelerinin olduğu bildirilerek icra dairesinin yetkisine ve davanın da yetkili mahkeme de açılmadığını belirterek mahkememizin yetkili olmadığı itirazında bulunarak ——mahkemelerinin yetkili olacağını bildirmiştir.
Davacı vekili 29.06.2020 tarihli dilekçesinde HMK’nun 6.maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi,10. Maddesinde ise sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu ve TBK nun 89.maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcunun alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olacağını,davacının seçimine göre hem genel hem de özel yetkili yer bulunduğundan TBKnun 89.maddesi kapsamında davacının adresine göre İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirmiş olup mahkememizin 13.10.2020 tarihli celsesinde de fatura alacağı olduğundan yetki itirazını reddetmiştir.
Davalı vekilince takibe itiraz edilirken, borca itiraz yanında icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, cevap dilekçesinde de icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine itirazda bulunulmuştur.
İtirazın iptali davalarında, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır (———-.).
Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (————. sayılı kararı)
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK.’nun 50. maddesinin yollaması ile HMK. genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK.’nun 6. maddesine göre, genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanun’un 10. maddesine göre ise, sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Takip, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Takibin konusu para borcu olduğunda ise, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK.’nun 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Davacı dava dilekçesinde, davalı şirketin ———— tarihinde ve 20.03.2019 tarihinde davacının satmış olduğu faturalara konu ——— satın aldığını ve aldığı bu mallar karşılığında davalıya borçlandığını ileri sürmüş olup dilekçe ekinde davacı tarafça düzenlenen fatura dışında taraflar arasında ticari ilişkinin varlığını ispatlar yazılı sözleşme ya da sevk irsaliyesi gibi faturaya konu malların teslim edildiğini gösterir herhangi bir delil sunulmamıştır. Davalı vekili ise icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş, cevap dilekçesinde de davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmamasına rağmen hukuki dayanağı olmadan icra takibinin başlatıldığı ve davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin kendisine borçlu olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını bildirerek taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu iddiasını kabul etmemiştir.
Somut olayda; icra takibine konu alacağın satım sözleşmesinden doğan para alacağı olduğu, yazılı bir sözleşme sunulmadığı, davalı tarafın akdi ilişkiyi kabul etmediği; akdi ilişkinin kabul edilmediği durumlarda, TBK.’nun 89. maddesine göre, ifa yerinin tayininin mümkün olmadığı, HMK.’nun 6. maddesine göre, genel yetkili icra dairesinin, davalının takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesi olduğu, davalının yerleşim yerinin, takip talebinde ve ödeme emrinde de belirtildiği gibi ——- olduğu; bu şekilde, İstanbul Anadolu—-.İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığı, usulüne uygun başlatılmış bir icra takibinin ve itirazın iptali davası açısından dava şartının bulunmadığı anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (————– Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi, Dosya No———————– tarihli kararı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İcra dairesinin yetkisizliği nedeni ile davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 193,45TL’den mahsubu ile bakiye 139,05TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına ,
4-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan————— gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.