Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/123 E. 2021/629 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/123 Esas
KARAR NO : 2021/629

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/04/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —— — olduğunu,—- sıralarında davalı sürücü — sevk ve idaresindeki diğer davalı — ait olan —- aracı ile —- yolundan —- istikametine ———–yolda sağ şerit üzerinde ilerlerken yolun karşı tarafında bulunan —- yapmaya karar vererek sol ——– yaptığı sırada aynı istikamette sol şeritte arkasında seyretmekte olan—sevk ve idaresindeki — plakalı müvekkilinin aracının sağ yan tarafı ile aracının ön kısmı ile çarpıştıktan sonra müvekkilinin aracı çarpmanın etkisi —- —– savrularak aracın sol arka —— istikametine göre yolun sağ tarafında bulunan —– üzerinde, — plakalı aracın ise sol şerit üzerinde durmaları neticesi çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, çarpma neticesinde —- aracının sağ yan tarafı büyük hasar gördüğünü, bu kazanın oluşumunda sürücü —- 2918 sayılı K.T.K 53/1-B (Sola dönüş kurallarına riayet etmemek), 56/1A(Şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek) kurallarını ihlal ettiği ve kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, müvekkilinin aracının sürücüsü— ise karıştığı kazada kural ihlalinde bulunmadığı sürücülerin beyanı, kaza tespit tutanağı, olay yerindeki iz ve delillerden anlaşıldığını, kazanın neticesi olarak müvekkilinin aracını —– —- servisine onarım amaçlı götürmüş ise de sadece———– gerçekleştirilebilmiş—–, araç parçalarının önemli kısmının —- gerektirmesi ile tahmini onarım süresinin 20 gün olacağı tespit edildiğini ve —- ikamet eden müvekkilinin izni bitmesi ve bu süreyi bekleyemeyecek durumda olmasından dolayı tam bir tamirat işlemi gerçekleştirilemediğini, aracını kullanamadığını —- kullanmak üzere başka araç kiralamak zorunda kaldığını, müvekkilinin —- dönerek —- gerçekleştirdiği —— aracın bedeli —–edildiğini, tamirat bedeli aracın bedelinden çok yüksek olduğunu dolayı müvekkili aracını tamir ettiremediğini, aracını pert vaziyette—– zorunda kaldığını, kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, aracını bu kazadan dolayı oluşan hasar sebebiyle değerinin çok altında bir bedelle satmak durumunda kaldığını, zararının karşılanması talebiyle davalı sigorta —– kaza ihbarında bulunduğunu, hasar talebini teminat kapsamı dışında bulup reddettiklerini, —– sona eren dava şartı olan—- sürecine yapılan başvuru neticesinde de anlaşma sağlanamadığını, davanın kabulünü, müvekkili aracını tamiratı ekonomik olmadığından dolayı değerinin çok altında satmak mecburiyetinde kaldığını, bilirkişiden rapor alınarak —- yapılmasını,—– hesabıyla birlikte oluşan zararları için tüm hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik—– zararın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- 02.09.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle: davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kazada —kusurunun bulunmadığını, aracın kendi adına kayıtlı olduğunu, aracın —- kasko poliçeleri celp edildiğinde meydana gelen hasarların poliçe kapsamında olacağının anlaşıldığını, davacının aracının —- yapılacak onarım durumu ile — durumuna düşüp düşmeyeceğinin araştırılması gerektiğini, davacının —- izninin bitmesi nedeniyle aracının onarım işlemlerini tamamlamadan —gittiğini, davacıdan kaynaklanan bu hususun tarafına kusur olarak—- edilemeyeceğini, davacının—-fahiş olduğunu, —- durumda ise neden — tamiratı yapıldığını, kaza sonrası ilgili araç —— başka taşıyıcı —– olmadan gittiğini, davacı tarafın aracının kaza tarihinde —- —- olduğunun araştırılması ve bu miktar üzerinden hesaplamaya gidilmesi gerektiğini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçelerinden özetle: davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kazada kusurunun bulunmadığını, aracın davalı — kayıtlı olduğunu, aracın — ve kasko poliçeleri celp edildiğinde meydana gelen hasarların poliçe kapsamında olacağının anlaşıldığını, davacının aracının — yapılacak onarım durumu ile—— durumuna düşüp düşmeyeceğinin araştırılması gerektiğini, davacının — izninin bitmesi nedeniyle aracının onarım işlemlerini tamamlamadan —-gittiğini, davacıdan kaynaklanan bu hususun tarafına kusur olarak —- edilemeyeceğini, davacının—— fahiş olduğunu, —– durumda ise neden — yapıldığını, kaza sonrası ilgili araç —— veya başka —- gittiğini, davacı tarafın aracının kaza tarihinde —–ne olduğunun araştırılması ve bu miktar üzerinden hesaplamaya gidilmesi gerektiğini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle; davacının talepleri haksız ve hukuka aykırı olduğunu, onarımın kısmen yapıldığını, tamamlanması için 20 gün verildiği noktada —- kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacı hasar özerine aracı—– yetkili servisine götürdüğünü, servis tarafından kısmen onarım yapıldığı, onarımın tamamlanması için parça —-gerektiği, bu sebeple onarımın ancak 20 güne tamamlanabileceği şeklinde dönüş alındığı hususu, bizzat davacının beyanı ile sabit olduğunu, günümüzde araç onarımları için servislerin aylar sonrasına gün verdiği dikkate alındığında, —- günlük sürenin gayet makul ve yeterli olduğu çok açık olduğunu, — ayrılacak kadar hasar gördüğü iddia edilen bir araca aracın 20 günde tamamen onartabileceği bilgisinin verilmesi hayatın olağan akışına aykırı olacağını, bu nedenle yalnızca bu husus dahi aracın —- ayrılmasında menfaat bulunmadığını ispatlar nitelikte olduğunu, dolayısıyla araç onarım için teklif ve gün verilmesine rağmen aracın —- çıkarılması kabul görmemesi gerektiğini, davacının süresinin bitecek olması, aracın — ayrılması için bir sebep olmayacağını, bir aracın — ayrılması ve onarım yapılması durumları, ödeme yapacak şirketin ekonomik menfaatine göre belirlendiğini, bu husustaki takdir yetkisinin şirkete ait olduğunu, bu noktada araç sahibinin izin durumunun yetersiz olması nedeniyle onarıma razı gelmemesi nedeniyle —-ayrılması hiçbir şekilde mümkün olmadığını, davacının onarım süresini beklemeyeceği —- kendi içinde — ettiğini, davacının aracının —- —- götürüldüğü, —- tarafından kısmı onarınım gerçekleştirildiği, onarımının tamamlanması için 20 gün verildiği dosya kapsamında sabit olduğunu,—- bitecek olması nedeniyle” reddedildiği bizzat davacı taraf beyan ettiğini,—-onarım süresini bekleyemeyeceğini belirten davacı taraf, —– masrafını talep ettiğini, bu çelişkinin anlaşılamadığını, davacı taraf aracın —- hasarlı haldeki aracın—– satıldığını, iddia ettiğini, davacı taraf aracın kısmen onarıldığını,—– iddia ettiğini, bu bedelin tahsilini talep ettiğini, davacı taraf aracı——- değerine sattığını, rayiç bedel ile tüm farkını halihazırda talep ettiğini, bunun yanı sıra iddiaya göre—- aracın, ayrıca onanm masrafının istenmesi tarafımızca iyiniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemediğini,—– bedelleri birbirine ——- kavramlar olduğunu, aynı kaza nedeniyle aynı araca yönelik olarak —- bedelinin hem onarını bedelinin ödenmesi hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle davacının mükerrer ve çelişkili taleplerine itibar edilmemesi gerektiğini, somut olayda başvuran, onarımında menfaat bulunan araca müvekkili şirkete herhangi bir ihbarda bulunmadan araca —- işlem uygulandığını, aracını sattığını, davaya konu aracın —- özellikte ——- araçların bedelleri —– aralığında olduğunu, davaya konu aracın piyasa rayicinin ortalama —— gözlemlendiğini, rayiç bedele ilişkin —— sunduklarını, davacı, ortalama —- aracı, müvekkili şirkete ihbarda bulunmadan—- değerlendirmiş ve aracı — sattığını, söz konusu satış müvekkili şirkete ihbarda bulunulmadan yapıldığını, satış yapılmasında ekonomik menfaat bulunup bulunmadığı ve satışın uygun tutar üzerinde yapılıp yapılmadığı hususundaki denetim imkanı müvekkili şirketin elinden alındığını, davacının müracaatı üzerinde eksper çalışması yapıldığını, yapılan ekspertiz sonucu davacıya —– yapıldığından davacının zararının karşılandığını, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, ikame araç bedelinin teminat kapsamı dışında olduğunu, davanın reddini gerektiğini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davanın, 05/07/2019 tarihinde davacı—- ait, sürücüsü —- plakalı otomobil ile davalı —- işleteni davalı —–ve sürücüsü diğer davalı — yönetimindeki——- plakalı aracın çarpışması sonucu davacının aracının hasarlanması sonucu hasar bedeli ve aracın kullanılmamasından kaynaklı zarar talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları incelenmiş, davalı şahıslar görev itirazında bulunarak Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu ileri sürmüşlerdir. Dava davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın—– ve —– Sigortacısı sigorta şirketiyle birlikte araç sürücüsü ve malikine karşı açıldığından ve sigorta şirketi ile birlikte araç malikine ve sürücüsüne karşı açılan davalarda mahkememiz görevli olduğundan görev itirazının reddine karar verilmiştir. Mahkememizce ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 06/04/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 11/03/2020 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 25/03/2020 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Kaza tespit tutanağına göre; kazanın yerleşim yeri dışında, gündüz , —- yolda. —– olduğu, trafik işaret levhalarının olduğu, (—– sürücülerin kaza esnasında alkolsüz olduğu, sürücü belgelerinin yeterli olduğu ve sürücü —- sevk ve ——- plakalı aracı ile— yolundan —- istikametine doğru üç şeritli yolda sağ şerit üzerinde ilerlerken yolun karşı tarafında bulunan —- giriş yapmaya karar vererek sol şeride manevra yaptığı sırada aynı istikamette sol şeritte arkasında seyretmekte olan — ve idaresindeki —- sağ yan tarafı ile —-plakalı aracın ön kısmı ile çarpıştıktan sonra —— plakalı aracın çarpmanın etkisi ile ————- aracın sol arka kısmını sürtüp gidiş istikametine göre yolun sağ tarafında bulunan —- —- aracın ise sol şerit üzerinde durmaları neticesi çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda —- plakalı araç sürücüsü—- 2918 sayılı KTK’nın 53/1-b (sola dönüş kurallarına riayet etmemek, 56/1-a (şerit izleme kurallarına riayet etmemek) kuralını ihlal ettiği—- plakalı araç sürücüsü —- İse herhangi bir kural ihlali bulunmadığının belirtildiği,
Mahkememizce hasar dosyası, davacının aracının —- tamir edildiğine ilişkin belgeler,—-ekspertiz tutanağı ve bunlara ilişkin — evrakları, araç tescil kayıtları celp edilerek makine mühendisi bilirkişiden kusur ve zarar raporu alınmıştır.
Makine mühendisi —- tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle: — plakalı otomobilin sürücüsü ——– bahse koııu mahalde, yerleşim yeri içinde, kendi şeridinde seyreden aracın önüne kontrolsüz ve ani çıktığı, aracın şeridine tecavüz ettiği, şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların —- geçişini beklemediği, trafiği aksatacak, veya tehlikeye sokacak şekilde, trafiği ve gelen araçların hız ile mesafelerini dikkate almadan kendinin solundaki şeride kontrolsüz girmek sureti ile şerit ihlali sonucu kendisinin solundaki şeritte nizami olarak seyreden araca çarpmış olması nedenleri ile trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, Karayolları Trafik Kanunu nun ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin yukarıda verilen ilgili maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu,—- plakalı otomobilin sürücüsü—- kendi yol bölümü olan şeridi takiben nizami seyri sırasında, aynı istikamette kendine göre sağdaki şeritte seyreden ve bölünmüş yolun diğer tarafına geçmek amacı ile ani ve kontrolsüz olarak şerit değiştirerek önüne çıkan ——- çarpması şeklinde oluşan kazada alabileceği bir önlem olamayacağı, atfı kabil kusurunun olmadığı,
Davaya konu —- plakalı aracın, davalı —- tarihleri arası ——- sigorta poliçesi ile —— sigortalısı olduğu, kaya başına hasar teminat limiti — olduğu, davalı sigorta şirketinin teminat limiti ile ta/.minattan sorumlu olduğu,
— yapılan hasar tespit bilirkişi raporuna göre hasar bedeli —- olduğu, kazayla uyumsuz parçalar çıkarıldıktan sonra zarar bedeli bedelinin — (aracın onarım bedeli araç rayiç değerini aştığından değer kaybı ilavesine gerek duyulmamıştır) — olduğu, — karşılaştırıldığında —uygulanan fiyatların uyumlu olduğu, ——, aracın hasarlı hali ile sovtaj bedelinin 1.050,00 Euro olduğu, aracın onarılması halinde zarar bedelinin —- değer kaybı olup, aracın —- ayrılması halinde zarar bedelinin araç rayiç değeri- sovtaj bedeli => — olduğu, aracın onanm bedeli/zararı ve —ayrılmasındaki zarar bedeli karşılaştırıldığında, onarım bedelinin aracın rayiç değerini aştığı, aracın —ayrılmasının ekonomik ve uygun olduğu, davacının talep edebileceği araç hasar bedelinin —- itibarı ile —-olması nedeni ile ——- hasarlı hale götürüldüğü yetkili — taralından yapılan açıklamada —- beklenecek parçalar nedeni —- onarım süresi verildiği göz önüne alınarak 20 günlük onarım süresinin uygun olduğu, aracın günlük kira değerinin 140 TL olarak takdir edildiği, 20 gün karşılığı araç mahrumiyet bedelinin 2.800 TL olduğu, davacı aracının hasarlı olması nedeni ile ikame araç temin etmiş olup araç kiralama bedeli karşılığı KDV dahil — ödediği, davacının talep edebileceği araç mahrumiyet bedeli taleple sınırlı olması nedeni ile araç mahrumiyet kaybının 2.360 TL olduğu, davacının—- otopark ücreti olarak —– hasar tutarı, araç mahrumiyet bedeli ve KDV dahil —- toplam zarar bedelinin—- bu bedelden davacı tarafından ödenen 35.420,84 TL hasar bedelinin çıkarıldığı, davacının bakiye zarar miktarının —-, davalı —-teminat limitinin —, sigorta şirketi tarafından —- ödeme yapıldığından sigorta şirketinin bakiye teminat limitinin —–belirtilmiştir.
Davalı —- mahkememize sunduğu beyan dilekçesinde; kendisine ait—- plakalı aracın 07/08/2018 tarihinde davalı —- sigortada —- ve yine aynı şirketten —- tarihinde——– yaptırdığını, kasko poliçesinde ihtiyati mali sorumluluk—- bulunduğunu, —- bu hususta kendisini bilgilendirmediği gibi davaya da müdahil olmadığını, bu davadan tarafımın çıkarılarak tüm yönleriyle davalı —- dahil edilmesini talep ettiği, mahkememizce bu beyan üzerine —– plakalı araca yönelik ——— celp edildiği,—— teminat limitinin—— olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; davacının maliki olduğu —- aracın geçici olarak getirildiği — meydana gelen kazada oluşan hasarı nedeniyle — tamir ettirilerek, hasar sorumlusu davalılardan tahsili için eldeki davanın açıldığı, davacının aracını başta —— götürdüğü,—— düzelttirerek aracın tam onarımına izin vermediği ve —–dönüş zamanı gelince bu aracı ile —gittiği, aracın — tespit edilen kilometresi ile — yaptırmış olduğu bilirkişi raporundaki fotoğrafta ve kayıtlarında aynı kilometrede olduğu, davacının zaten aracı çekiciyle —götürdüğünü beyan ettiği, yapılan bilirkişi incelemesiyle kazanın oluşumunda davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğunu, davacının ise kusursuz olduğunun belirtildiği, kusur oranlarının kazayla uyumlu olması nedeniyle mahkememizce hükme esas alındığı, davacının aracını — veya — tamir ettirme hakkı bulunduğundan davalıların bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmadığı, davacının aracının tamiri ekonomik olmadığından aracın —– ayrılmasının makul olduğunun belirlendiği ve bu kapsamda bilirkişi tarafından zarar bedelinin ——, bu kapsamda yapılan incelemenin gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı , her ne kadar davalı ——– olmaması nedeniyle aracın — ayrılmış olarak değerlendirilemeyeceğini ileri sürmüşse de bilirkişi tarafından yapılan incelemede —- şartlarında aracın —— olmaması ve —- araç piyasa değerinin düşük olması nedeniyle hasar bedelinin hesaplanan miktarda çıktığı anlaşılmakla, davalı —- vekilinin bu yöndeki itirazına da itibar edilmediği,
——– belirtildiği üzere 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83/son maddesi (6098 sayılı TBK m. 99) hükmüne göre, —- borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Davacı vekili dava dilekçesinde araç hasar bedeli olarak —- talep ettiği, dolayısıyla —- cinsinden yapılan harcamalar yönünden fiili ödeme günündeki —- üzerinden talepte bulunma hakkına sahip olduğu gözetilerek söz konusu zarara —- hükmedebileceği, davacının aracında meydana gelen zarar bedelinin—- olduğu, davalı —- tarafından davacıya —- yapıldığı, sigorta şirketi tarafından ödeme yapılan tarihte —— tarafından böylece —- bakiye hasar alacağının kaldığı, davalı ——— limitinin 39.000,00 TL olup, bunun 35.420,00 TL’si ödendiğinden — bakiye 3.579,16 TL teminat limiti kalmış olsa da davalı — aynı araç için —- limitinin 100.000,00 TL olduğu, dava dilekçesi incelendiğinde; davalı sigorta şirketine yalnızca — nedeniyle başvurulmadığı, genel olarak tüm zararların her 3 davalıdan da talep edildiği, davalı — beyan dilekçesinin davalı sigorta şirketine tebliğ edilerek bu hususta beyanda bulunabilme hakkı tanındığı, davalı sigorta şirketinin ihtiyari —- teminat limiti kapsamında söz konusu zarar bedelinden sorumlu olduğu, diğer davalılar — sürücü ve işleten sıfatıyla zarardan sorumlu olduklarının anlaşıldığı,
Davacının bir diğer talebi ise araç mahrumiyet bedeline ilişkin olup, — şirketinin bu talepten sorumlu tutulması mümkün olmadığı, davacının aracının — edilmesi mümkün olduğundan 20 gün karşılığı aracın kullanılmamasından kaynaklı bedel talep edebileceği, bunun bilirkişi tarafından hesaplandığı, davacı tarafından 2.360,00 TL bedelli kiralama faturası sunulduğundan taleple bağlı kalınmak suretiyle davacının 2.360,00 TL araç mahrumiyet zararının bulunduğu, söz konusu zarardan araç sürücüsü ve maliki davalılar—- sorumlu oldukları, Davacının—— ödediği, söz konusu zarar da kaza sebebiyle meydana geldiğinden otopark ücretinden her 3 davalının da sorumlu oldukları,
Davacı taraf — talep etmiştir. —- alacak olarak istenemeyecek olup ancak yargılama gideri olarak talep edilebileceğinden dosyaya sunulan ekspertiz giderine ilişkin — yaptırılan ekspertiz hizmet bedeli— yaptırılan ——– tarihi itibariyle—adet ekspertiz raporu toplamı—- ekspertiz ücreti yargılama giderleri kısmında değerlendirmeye alınmış ve yargılama giderleri içerisinde değerlendirildiğinden ekspertiz ücreti yönünden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir—–
—–cinsinden hükmedilen alacaklara 3095 sayılı Kanun uyarınca faiz işletilmesi gerektiğinden —–hükmedilen alacağın bu şekilde faiz işletildiği, araç mahrumiyet bedeli ve —- ise aracın hususi olduğu ve talep gereği yasal faiz işletildiği, davalılar —- haksız fiilden kaynaklanan bu davada kaza tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davalı sigorta şirketine davadan önce başvuru olsa da başvurunun tebliğine ilişkin belge sunulmadığından başvuru tarihinin tespit edilemediği, bu nedenle dava tarihi olan 06/04/2020 tarihi itibariyle sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabul edildiği, yine söz konusu zarar haksız fiilden meydana gelmekle sorumlular söz konusu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından bu şekilde sorumluluklarına karar vermek gerekmiştir.
Dava değeri dava tarihi olan 06/04/2020 tarihindeki kura göre hesaplanmıştır. —-
Her ne kadar hasar bedeli alacağı kısmen kabul edilmiş olsa da dava tarihinin 06/04/2020 olup, —–tarafından yapılan kısmi ödemenin 10/04/2020 olup, dava açıldıktan sonra —-tarafından ödeme yapıldığından ve dava açıldığı tarihte bu hususun davacı tarafından bilinmesi mümkün olmadığından reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine davalılar lehine vekalet ücreti hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Hasar bedeli karşılığı— davalılar—— —-müşterek ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa ödenmesine, hükmedilen tutara davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 06/04/2020 tarihinden itibaren ve davalılar —- yönünden kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’nun 4/a maddesi uyarınca faiz yürütülmesine,
2-Araç mahrumiyet bedeli karşılığı 2.360,00 TL’nin davalılar —- kaza tarihi olan 05/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
3—- karşılığı — davalılar — ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa ödenmesine, hükmedilen tutara davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 06/04/2020 tarihinden itibaren ve davalılar —yönünden kaza tarihi olan 05/07/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
4-Bakiye talebin reddine,
5-Karar harcı 3.035,80 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.203,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.832,02 TL harçtan 1.670,80 TL’sinden tüm davalıların, bakiye 161,22 TL’sinden davalılar — sorumlu olması kaydıyla davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.203,78 TL peşin harç ve 54,40 TL olmak üzere toplam 1.258,18 TL harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 168,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 728,25 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalılar— tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- — esaslara göre belirlenen 6.577,41 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —tarafından karşılanan —arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalı— davalı —– yüzüne karşı, davalı—- vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.