Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/11 E. 2020/225 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/11 Esas
KARAR NO : 2020/225

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taraf olduğu İstanbul —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyada davalı durumundaki— TTK Geçici 7. Maddesi gereğince sicilden terkin edildiğinin öğrenildiğini, şirketin ihyası için taraflarına yetki ve süre verildiğini belirterek —– tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibari ile TTK Geçici 7/15 maddesi uyarınca açılmış ihya davasıdır. TTK Geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edilen —– ihyasına karar verilmesi talep edilmektedir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, mahkememizin 11/03/2020 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilmiştir.
—— getirtilmiş, ihyası talep edilen şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde kaldığı, şirketin —– Müdürlüğü tarafından TTK Geçici 7. maddesi uyarınca kapsama alındığı, maddede öngörülen işlemlerin sicil tarafından yerine getirilmesinden sonra 09/10/2014 tarihinde re’sen terkin işleminin yapıldığı görülmüştür.
TTK Geçici 7/15 fıkrasının son cümlesi uyarınca ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak mahkemeye başvurmak suretiyle şirketin ihyasını talep edebilirler. Mahkememizde açılan dava bu kapsamda süresindedir.
Davacı, mahkememizde açtığı davada kendisinin de tarafı olduğu İstanbul —- ATM.—- esas sayılı dosyada davalı durumunda bulunan — ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Getirtilen İstanbul — —esas sayılı dosyada davacının ihyası talep edilen şirket aleyhine itirazın iptali talebiyle dava açtığı, mahkemece — tarihli duruşmada davacı vekiline ihya davası açmak üzere yetki ve süre verildiği görülmüştür.
Yargıtay —.Hukuk Dairesinin — tarih — karar sayılı kararında “…Dava, 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, anılan madde uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen —-, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. —- kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta, şirketin — tarihinde geçici 7. madde uyarınca resen ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dava dosyalarının kesinleşmediği, böylece davacının taraf olduğu davalar var iken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup, yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken tasfiye memuru da atamak doğru olmayacaktır.
Bu suretle, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru atanması yönünde bir karar verilmesi gerekmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin——Karar sayılı ilamının 2. bendinin kaldırılmasına, 3 numaralı bendin 2 numaralı bent olarak düzeltilmesine, yine bozma ilamının “sonuç” bölümünde yer alan “ve (3)” ibarelerinin ilamdan çıkartılmasına karar vermek gerekmiştir. “denilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve yukarıda bahsi geçen Yargıtay —.Hukuk Dairesinin kararı uyarınca davacının talebi haklı görülerek davanın kabulüne, …———nosunda kayıtlı iken TTK Geçici 7. Maddesi uyarınca ——- esas sayılı dosyada yürütülen yargılama ile sınırlı olarak geçici olarak ihyasına, şirketin ticaret siciline tesciline, kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, karar verilmiş, davalı …yasal hasım durumunda olup, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak lehine vekalet ücreti takdir edilmeyerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, …——sicil nosunda kayıtlı iken TTK Geçici 7. Maddesi uyarınca 09/10/2014 tarihinde sicilden resen terkin edilen —–.’nin İstanbul ——-. ATM —– esas sayılı dosyada yürütülen yargılama ile sınırlı olarak geçici olarak ihyasına,
Şirketin ticaret siciline tesciline,
Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına,
2-Karar harcı 54,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.