Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/105 E. 2022/969 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/105 Esas
KARAR NO : 2022/969

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı şirket ile uzun yıllar çalışmakta olduğunu, davalı firmaya kullanma suyu temin ederek bunun nakliyesini yapmış olduğunu, bu kapsamda davalı şirkete kesilen faturaların müvekkili davacıya ödenmemiş olduklarını, ödenmeyen faturaların üzerinden İcra takibi başlatıldığını, davalı şirketçe işbu takibe haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini, gerek Kantar fişleri gerekse tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak incelemeler sonucunda haklılıklarının ve takipte gösterilen miktar kadar alacaklı olduklarının net bir şekilde anlaşılacağını iddia ederek, davalı borçlunun vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına mahküm edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının ileri sürdüğü irsaliye ve faturaları kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkili şirketin davacının ileri sürdüğü faturalar içeriği mal ve hizmeti almadığını, bahsi geçen faturalar ve irsaliyelerde müvekkili şirket çalışanları veya yetkililerinin imzası bulunmadığını, davacının bunun aksini ispatlaması gerektiğini, davacının delil olarak sunduğu belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini savunarak, davanın reddini, en az %20 icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura ve cari hesap alacağına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 18/03/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—– Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine toplam 39.647,41 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Davalı tarafın ticari defterleri incelenmek üzere ——Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi raporunda özetle; davalı şirket ticari defterlerine göre taraflar arasında 2017 yılı öncesinden başlayan ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından icra takibine konu edilen faturaların davalı defterlerinde kaydına rastlanmadığını, davalı şirket ticari defterlerinde taraflar arasındaki ticari ilişki kaynaklı davacıya bakiye borç tutarının görülmediği sonuç, görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.Davacı tarafın ticari defterleri incelenmek üzere Mahkememizce Mali Müşavir bilirkişi görevlendirilmiş olup bilirkişi —– 21/01/2022 tarihli kök raporunda özetle; davacı yanca davalı şirket adına düzenlenmiş ancak davalı şirket kayıtlarında yer almayan ve toplam tutarı KDV dahil 39.647,41 TL olan 5 Adet davacı satış faturasına ilişkin tespitlerimiz muvacehesinde Mahkemeye ait olan, davacı yanca davalı şirket adına düzenlenen ve davalı şirket kantar fişleri ile çelişmeyen davacı faturaları içeriği malların davalı şirkete teslim edildiğini ve davacı firmanın işbu fatura bedellerine hak kazandığı yönünde hüküm kurması halinde, davacı firmanın usul ve yasaya uygun tutulan ticari defterlerindeki mevcut 39.405,61 TL asıl alacağını davalı şirketten talep edebileceğini ve davanın dayandığı takibin talebi gibi 39.405,61 TL asıl alacak üzerinden devam edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.Mali Müşavir Bilirkişisi—– 15/07/2022 tarihli ek raporunda özetle; davacı yanca davalı şirket adına düzenlenen ancak davalı şirket kayıtlarında yer almayan ve toplam tutarı KDV dahil 39.647,41 TL olan 5 Adet davacı satış faturasına ilişkin takdirin tespitleri muvacehesinde Sayın Mahkemeye ait olduğu sonuç, görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir. Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, davalı borçlu aleyhine——-sayılı dosyası İle; 39.647,41 TL cari hesap alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.Dosyamızda davacı yanın incelenen defter ve kayıtlarından faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı 39.405,61 TL alacağının bulunduğu, davalı yanın incelenen defter ve kayıtlarından ise borç alacak bakiyesinin tespit edilemediği görülmekle mutabakatsızlık meydana geldiği anlaşılmıştır.Salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması ya da faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını ispatlamalıdır.Bu durumda Mal ve hizmete konu fatura ve kantar fişlerinin İncelemesinde Faturanın Davacı şirket tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen Faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalı ticari defterlerinde takip konusu yapılan faturaların kayıtlı olmadığı, ancak davalı tarafça 3 adet faturanın davacıdan mal ve hizmet alındığına dair —— formu ile bildirimin yapıldığı, takip konusu 5 adet fatura ile ilgili davalı yanca bildirimin yapılmadığı, fatura muhteviyatının “su tedarik ve nakliyesi” olduğu, Faturaya konu nakliye hizmetinin verildiğine ilişkin kantar fişleri ve sevk irsaliyelerinin sunulu olduğu, kantar fişlerinin davalı şirket antetli olduğu, kantar fişleri ile su tesliminin yapıldığı, faturalar ile kantar fişlerinin birbiri ile uyumlu oldukları, böylece Faturanın usulüne uygun olarak düzenlendiği kanaatine varılmıştır.Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan faturaya dayalı cari hesap alacağından dolayı takip tarihi İtibariyle 39.405,61 alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Tüm açıklamalardan belirlendiği üzere davanın kısmen kabulü ile davalının——Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 39.405,61 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarının davalıdan alınarak davacıya verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 39.405,61 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 39.405,61 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.691,80 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 478,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.212,96 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 478,84 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 533,24 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 127,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.327,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.318,91 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen ——vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere—— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca ——tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 8,05 TL’sinin davacı taraftan, 1.311,95 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.