Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/79 E. 2021/482 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/136 Esas
KARAR NO : 2021/355

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— plakalı ——- taraflı kazaya karıştığı ve —– gördüğü; davalı sürücü—–kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu;——— adına tescilli ve dava dışı ——- teminatı altında olduğu; dava konusu ——— plakalı ——- teminatı altında olduğu; davacı——– tarihinde ödendiği ve davalılardan rucüen tahsili için başlatılan icra takibinin haksız itirazları ile durdurulduğu beyan edilmiş, ——- tutarı ile ödenme tarihi olan —— tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafından dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine hasar tazminatı alacağına dayalı 5.000,00 TL asıl alacak ve 414,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.414,25 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dava,—–uyarınca—- rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu——– incelendiğinde, aracın davalı adına kaza tarihini de kapsar şekilde sigortalandığı görülmüştür.
—–tarihinde meydana gelen kazada, kazanın tek taraflı olduğu, davalı sürücü ——– kusurlu olduğu belirtilmiştir.
—— düzenlenen — raporunda, davalı sürücünün alkollü olmadığı— belirtilmiştir.
Mahkememizce makine mühendisi bilirkişiden alınan kusur raporunda özetle; davalı sürücü—- seyrederken, hızını aracının— ve yol şartlanna göre ayarlamadığı; kontrolünü kaybederek —- çarptığı ve bu sırada —- birbiri ile çarpışarak hasar görmesine neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 52/b ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/b maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; davalı—– Karayolları Trafik Kanununun 85/1-5 maddesi—- sürücüsü —–kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müşterek ve müteselsilsen sorumlu olduğu; Tazminata konu—- adına tescilli —— —- olduğu; davacı tarafından sunulan belgede 5.000 TL ödendiğinin görüldüğü ancak belgede ——- 5.000 TL hasar tutarı ile ödeme tarihinin 08.01.2018 olduğunun tespit edilmesi halinde 08.01.2018 ve takip tarihi 10.12.2018 arasındaki 414,25 TL işlenmiş yasal faiz toplamının davacı —- talep edilebileceği belirtilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın — uyarınca ödenen tutarın rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, kaza tarihini de kapsar şekilde davalı şirkete —-, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki —- ile birlikte karıştığı tek taraflı kazada hasarlandığı, hasar bedelinin davacı tarafça ödendiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile olayda —- tam kusurlu olduğunun, kazanın meydana gelmesinde başka birinin kusurunun bulunmadığı, hasar tutarının 5.000,00 TL + KDV olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça 5.000,00 TL ödendiği, ödeme dekontunda tarih bilgisi olmadığından davacı tarafa tarihi gösterir dekont sunması için süre verildiği, sunulan belgeden de ödeme tarihinin tespit edilemediği, dolayısıyla mahkememizce yapılan yargılama ile davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olması sebebiyle, davalı şirket ise işleten sıfatıyla zarardan sorumlu oldukları, olayda rücu şartlarının oluştuğu ve davacının 5.000,00 alacak talebinde haklı olduğu, ödeme tarihi ispat edilemediğinden işlemiş faiz talebinin yerinde görülmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL hasar bedelinin takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hasar bedelinin tespiti yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların ——-. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin 5.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı vekilinin inkar tazminatı talebinin reddine,
3- Karar harcı 341,55 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 65,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 276,15 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvuru, 65,40 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 109,80 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 183,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 883,00 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 4.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesi uyarıca davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca —–ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kesin olarak karar verildi.