Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/77 E. 2021/917 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/77 Esas
KARAR NO: 2021/917
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/03/2019
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı tarafın —— yapan firma olduğunu, davacı tarafın faturaları — kestiğini, davacı tarafın davalı taraf ile bir projede kullanılacak ahşapların temini konusunda anlaşıldığını, bu anlaşma üzerine —- yapan firma tarafından menteşelerin siparişini verdiğini ve ön ödemelerin — yapan firmaya yapıldığını, yapılan anlaşma uyarınca davalı firmanın birden fazla sipariş verdiğini ve siparişlere ilişkin faturaların kesildiğini ve malların teslim edildiğini, taraflar arasındaki mal alım- satımına dayanana ticari ilişki uyarınca davalı tarafın davacı tarafa —- tutarında fatura kesildiğini ve ürünlerin teslim edildiğini, davalı tarafın satılan mallara—çek ödemeleri yaptığını, çeklerin ileri tarihli — cinsli olduğunu, davalı tarafından verilen çeklerin davacı taraf cari hesaplarına Vade Tarihlerindeki efektif satış kuru üzerinden işlendiğini, davalı tarafından verilen çeklerin vadesi geldiğinde toplam borcun ancak — kısmının ödenmiş olduğunu, davacı tarafın borcun ödenmesi için davalı tarafa ihtar ettiğini fakat davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, tüm bu açıklamalar neticesinde davalı taraftan —- bakiyenin tahsilini takibin devamına, , yargılama ve vekaleti ücreti davalıya yüklenilmesini talep ve beyan edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacının cari hesaba dayalı olduğu iddiasıyla açtığı alacak davası olup, davalı ise kur farkından dolayı fatura kesildiği iddiasıyla alacağa itirazda bulunmuş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından kesilen —- olarak düzenlenen çekler ile ödenmesi üzerine borcun sona ermiş olup olmayacağı hususunda toplanmıştır.
Tarafların dosya kapsamında tüm iddia ve savunmalarının değerlendirileceği şekilde ve taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından her iki tarafın dava konusu talebi kapsayacak şekilde yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişisince inceleme yapılmak üzere dosyanın tevdi ile hazırlanan — tarihli raporda özetle; Davacı şirketin —- hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulduğu, davacı şirketin — yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri ticari defterler —- gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davacı şirketin — yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterleri ticari—– gereğince kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu sahibi lehine detil niteliğinde olduğu, davacı şirketin Ticari defterler ve dayanaği belgeler yardımcı defterlerin in birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85md ve HMK 222. Maddesi gereğince delili niteliğine haiz olabileceği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Kur farkı alacağına dayalı olduğu, detaylıca verilen davacı taraf — yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturalarla toplam— tutarında hizmet verdiği, davalı tarafından —ödeme yapıldığı davacının davalıdan kaydi olarak —alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin mali müşavir vasıtasıyla incelenmesi için —yazılan talimat ile mali müşavir bilirkişisince hazırlanan —- tarihli raporda özetle;Taraflar arasında malzeme alımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin ibraz edilen ticari defterlerin usulüne ilişkin açılış ve kapanış tasdiklerin yapılmış olduğu, davalı — kayıtlarına göre; davacının—-hesabında izlendiği, davacıdan alınan malzemelere ait —- tutarlı toplamı —adet çek ödemesinin olduğu ve hesap bakiyesi olan —- olarak hesaba kaydedildiği ve hesap bakiyesinin sıfırlandığı, kalmadığının görüldüğü, uyuşmazlık konusu kur farkı hususundaki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Dosyadaki tüm idida ve itirazların ve mevcut raporların incelenerek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişi —- tarihli raporda özetle;Davalı tarafından verilen çeklerin ödeme aracı veya vadeli kambiyo senedi olarak değerlendirilmesine bağlı olarak farklı sonuca varılabileceği, son dönem —-uygulamasının çekin ödeme aracı niteliğini vurgulamaya devam ettiği, çekin ödeme aracı olarak kabulü halinde alınan çekler ile mevcut borcun ödendiğinin kabul edilmesi gerektiği ve davalının fazla ödemesinin bulunmadığı, çekin kredi aracı niteliğinde bir kambiyo senedi olarak kabulü halinde, davacının davalıdan —- alacağının bulunduğunun ve davalının bu alacak bakımından — da hükmüne uygun temerrüt faizi talep edebileceği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller alınan bilirkişi raporlarıyla ; Dava, cari hesaba dayalı olarak açılan alacak davasıdır. Davacının satıcı, davalının alıcı olduğu bir hukuki ilişkinin taraflar arasında olduğu, davacı tarafından söz konusu hukuki ilişkiye bağlı olarak her biri—-fatura düzenlendiği ve bu faturaların taraf defterlerinde yer aldığı, fatura konusu mallara karşılık davalı tarafından her biri —- bedelli beş adet çek düzenlenerek davacıya verdiği ve davacının söz konusu çekleri tahsil ettiği hususlarında taraflar arasında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, — olarak düzenlenen faturaların —olarak düzenlenen çekler ile ödenmesi üzerine borcun sona ermiş olup olmayacağı hususunda toplanmaktadır.
Taraflar arasında kur farkı uygulanacağı hususunda bir sözleşme bulunmadığı gibi davaya konu ticari ilişkiden önce de taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve süregelen ilişkide kur farkı uygulaması bulunduğu davacı tarafça ispatlanamamıştır. Taraflar arasında ticari ilişkiye konu oluşturan malzemenin bedelinin –olarak belirlendiği, faturaların buna uygun düzenlendiği ve söz konusu faturaların VUK hükümleri gereği, düzenleme tarihindeki kur üzerinden— karşılıkları fatura üzerine derç edilmekle ve faturaların bu şekilde düzenlenmiş, gönderilmiş ve buna itiraz edilmemiş olmasının sonucu olarak taraflar arasında yabancı para borcunun doğmuş olduğu, buna göre — olarak davalının borçlanmış olduğu ve fatura konusu mallara karşılık davalı tarafından her biri —bedelli beş adet çek düzenlenerek davacıya verildiği, söz konusu çeklerin — ayında keşide edilmelerine rağmen düzenleme tarihlerinin — döneminde olduğu, üzerlerinde bulunan bu tarihlerde tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, taraflar arasında yabancı para borcu söz konusu olup davacı alacağının tahsili için davalı tarafından verilen — cinsinden düzenlenen çekleri teslim almış olmakla, çekin bir ödeme aracı olması nedeniyle çek üzerindeki bedel dışında herhangi bir kur farkı talep edemez.Davacı tüm alacağının çeklerdeki bedel üzerinden ödenmesini kabul etmiş bulunmaktadır. Davalı tarafından keşide edilen çekler ödenmiş olmakla söz konusu borcun ifa edildiği, çeklerin tahsil edildiği tarih itibariyle kurdan kaynaklanan zararın, davacı tarafından üstlenilmesi gerekip bu yönden davacının bir alacağının bulunmadığı mahkememizce kabul edilerek davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 527,56 TL harçtan mahsubu ile bakiye 468,26TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’ deki esaslara göre belirlenen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021