Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/64 E. 2019/940 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/64 Esas
KARAR NO: 2019/940
DAVA : Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ——— Adresinde ——–ofisinin sahibi ve işletmecisi olduğunu, ———- adresinde bulunan taşınmazı davalı(borçlu)’ya gösterip dairenin tanıtımını yaptığını, yer gösterme işleminin akabinde —– tarihinde davacı ile davalı arasında ——– imzalandığını, bu sözleşme gereğince davalı(borçlu) söz konusu taşınmazı gördüğünü beyan ettiği, söz konusu taşınmazın emlak komisyonculuğu yapan davacının aracılığı ile satın alınması durumunda %3+KDV’sini, kiralanması durumunda ise yıllık brüt kira bedelinin %12+KDV’sini hizmet bedeli olarak ödemeyi, eğer ki davacı saf dışı bırakılarak satın alma gerçekleşirse satın alma bedelinin %6+KDV’sini, yine davacı saf dışı bırakılarak kiralama işlemi gerçekleşirse yıllık kira bedelinin %16+KDV’sini hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının (borçlu) eşi 10/11/2017 tarihinde davalıya ait emlak ofisinde emlak yer gösterme belgesinde belirtilen taşınmazın maliki ile taşınmaza ait kiralama sözleşmesi imzalamış, taşınmaz kira sözleşmesinde belirtilen 1 aylık kira bedeli ve 1 aylık kira bedeli olarak güvence bedeli(depozito) ile ————hizmet bedelinin 2 gün içerisinde ödeneceğinin davalı(borçlu) tarafından beyan edildiğini, ancak Müvekkilinin saf dışı bırakıldığını yapılan bildirim ve uyarılara rağmen Davalı(borçlu) emlakçı komisyon bedelini müvekkiline ödemekten kaçındığını ve ödemeyi gerçekleştirmediğini, davacı alacağının ödenmemesi sebebiyle Anadolu 22. İcra Müdürlüğü ——– E. Sayılı dosyasıyla ——– Belgesi sözleşmesi gereğince ———TL tutarındaki alacağını tahsil amacıyla icra takibi başlattığını, ancak Davalı(borçlu) tarafından Ödeme emrine itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, Davalı(borçlu)’nın haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine duran icra takibine devam edebilmek için davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile taşınmaz satımına/kiralanmasına aracılık etmekten kaynaklanan emlak komisyonculuğu alacak istemine yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
TTK.nın 4.maddesine göre; Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için tarafların tacir ve dava konusu uyuşmazlığın da tarafların ticari işletmesiyle ilgili olması veya dava konusu hususun Ticaret Kanununda düzenlenmiş olması veya dava konusu uyuşmazlığın anılan maddede sayılan istisnalara dahil bulunması gerekir.
6098 sayılı TBK’nın 532 vd maddelerindeki düzenlemeye göre komisyon sözleşmesi “ücret karşılığında kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım satımını üstlendiği sözleşmedir.” Aynı yasanın 520–525 maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesi ise “simsarın (tellalın), taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanını hazırlamasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır”. TTK 4/1-c. maddesine göre, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın komisyon sözleşmesinden (532-545 maddeler)doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Tellalık (simsarlık) sözleşmesinden doğan hukuk davaları ise TTK 4 anlamında ticari dava sayılmamıştır.
Dosya kapsamından, davacı——- davalı … arasında ——- tarihli kiralanacak taşınmazın gösterilmesinden dolayı emlak yer gösterme belgesi imzalanmış olup sözleşmede “.. Adresinde bulunan taşınmazı kiralamak için gördüm. Söz konusu emlakı şahsım, eşim, kan veya sıhri hısımlarım, annem, babam.. Kiraladığı taktirde yıllık brüt kira bedelinin %12+KDV’sini hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ediyorum. Kiralama olayı emlakçıyı, saf dışı bırakarak gerçekleşirse ödeyeceğim komisyon miktarı kiralamada toplam kira süresinin ortalama bir yıla tekabül eden brüt kira bedelinin %16+KDV’si olarak ödemeyi taahhüt ederim.” hükmünün yer aldığı, sözleşme kiracıya yapılan aracılık karşılığında ve kiralama sözleşmesinin gerçekleşmesi halinde hak edilcek ücrete ilişkindir. Davacı, emlak kiralaması gerçekleştiği halde sözleşmede kararlaştırılan ücretin kendisine ödenmediğini iddia etmekte ve bu ücretin tahsili için yaptığı ilamsız icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini istemektedir.
Davanın 6502 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açıldığı ve taraflar arasında 6102 sayılı TTK 520 vd maddelerinde düzenlenen simsarlık (telallık) sözleşmesi bulunduğu iddia edildiği, davalının tacir olmadığı gibi tacir olduğunun da iddia ve ispat edilmiş edilmediği, davalının tüketici konumunda bulunduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerine ait olduğundan, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2019