Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/532 E. 2023/456 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/532 Esas
KARAR NO: 2023/456
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ———-SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN;
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ: 26/07/2018
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ :27/05/2023
KARAR TARİHİ: 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili asıl ve birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalılaları—- tüm makinalarını — müvekkilimiz ——sigorta edildiğini, sigortalının ——–arızalandığını, mahallinde yapılan teknik incelemeler sonucunda oluşan hasar ve zarardan davalıların kusurlu ve sorumlu olduklarının belirlendiğini, müvekkilince sigortalıya 05/02/2018 tarihinde sigorta tazminatı ödendiğini, icra takibine geçilmeden önce müvekkilince davalılara rücu mektupları gönderildiğini, mektuplara cevap verilmeyicen borçlular aleyhine — tarihinde —– esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, icra takibinin devamını, icra inkar tazminanı hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili dilekçesinde özetle;Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle zamanaşımı itirazları olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme uyarınca ——-paketleme hattını üreterek Sözleşme ve eklerinde yer alan tüm ürünleri eksiksiz ve tam olarak —— tarihinde teslim ederek, montajını ve devreye alma işlemlerini gereği gibi yerine getirdiğini, müvekkili tarafından sözleşme kapsamındaki ürünlerin tamamı tam ve eksiksiz olarak ——- tarihinde teslim edildiğini, montajının yapıldığını ve devreye alınmış olup, teslim ürünlerin ayıplı olması söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı sigorta şirketi sigortalısına ödemiş olduğu sigorta teminatının tarafımızdan rücuen tahsili talebiyle işbu davayı ikame ettiğini, Müvekkili şirketin——- ve tek yetkili servisi olduğunu, Satıştan sonraki 2 yıl 7 ay boyunca müvekkil şirketten herhangi bir ürün veya bakım hizmeti de talep edilmediğini, müvekkili şirketin kendisinden talep edildiği anda hizmeti verdiğini, müvekkil şirket aleyhinde icra takibi yapılması ve itirazımız üzerine işbu davanın açılmasının hiçbir haklı ve yasal dayanağı olmadığını, Sunulan ve yargılamalar sırasında ortaya çıkacak nedenlerle müvekkil şirket aleyhinde açılan haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. — sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafça davalı aleyhine takip talebinde ——- poliçeye istinaden ödenen zararın rücudur” denilerek alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalılardan ——- Vekilince süresinde İcra Dairesinin yetkisine——— borca ve ferilerine itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, diğer davalının sadece borca itiraz etmekle ,itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Dava, sigorta şirketinin sigortalısının zararını ödeyerek rücu alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vâki itirazların iptâli istemine ilişkin olup, davacı alacaklının başlattığı icra takibinde ,ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu ——– vekilince icra dairesinin yetkisine de itiraz edilerek yetkili icra müdürlüğü’nün —–İcra Müdürlüğü olduğu bildirilmiştir.İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptâli davalarında mahkemenin yetkisine itiraz edilsin edilmesin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz incelenmelidir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takibe dayanılarak açılan itirazın iptâli davası dinlenemeyeceğinden mahkemenin bu nedenle davanın reddine karar vermesi gerekir——– Zira itirazın iptâli davasını görme yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir.Tüm dosya kapsamından;sigorta şirketinin gerek kanuni gerekse alacağı temlik alarak akdi halef olduğu dava dışı sigortalısı—– davalılardan —- arasında imzalanan —– tarihli sözleşmenin —-maddesi uyarınca ”Sözleşmeden doğacak ihtilaf vukuunda ——– veya ——-mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkili olacağının belirlendiği, HMK’nın 17. Maddesi uyarınca davanın sözleşmede belirlenen icra daireleri ve mahkemelerde açılabileceğinin belirtildiği, davalılardan —— vekilinin —– icra dairelerinin yetkili olduğunu itirazında belirtmekle yetkili icra dairesinin —- İcra Daireleri olduğuna, icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davalı —– açısından iş bu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE, davalı ———- açısından davanın tefrikine ve mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KALDIRMA KARARI SONRASI GEREKÇE:
Mahkememiz —- karar karar sayılı dava dosyası istinaf edildiği ——- sayılı ilamında —-somut olayda, dava konusu ——– ve diğer ilgili parçalar davalılardan ———–tarafından —— tarihli satış sözleşmesi uyarınca davacının sigortalısı ——- satılmış olup davalılardan —————– ve tek yetkili servisidir.—– sayılı içtihadı, —- sayılı içtihadında da belirtildiği üzere; birden fazla davalı hakkında varsa ortak yetkili mahkemede dava açılmasının gerektiği yoksa Hukuk Muhakemeleri Kanununun 7. maddesinin somut olayda uygulanması gerektiği belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK 7 maddesinde; “davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hallerde davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa mahkeme ilgili davalının itirazı üzerine onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” hükmü düzenlenmiştir. Kesin yetki halleri 6100 sayılı HMK’da 11, 12/1, 15/2 maddelerinde tadat edilmiş olup bir mahkemenin yetkisinin kesin olduğunun kabul edilebilmesi için madde metninde açıkça yetkinin kesin olduğunun belirtilmesi gerekmektedir. —— sayılı içtihadında da belirtildiği üzere yetki sözleşmesi kesin yetki değildir. HMK 7/1 maddesinde açıkça kesin yetkiden söz edilmediği için bu madde de düzenlenen yetki kuralının kesin yetki olduğunun kabulü mümkün değildir. Davanın açıldığı———-Asliye Ticaret Mahkemes’nin ve takibin yapıldığı —— İcra Dairelerinin genel yetki kuralını taşıyan hmk 6, 7 maddesine göre yetkili olup olmadığının belirlenmesi gerekir. davalılardan——— yerleşim yeri — bulunmakla birlikte diğer davalı ——— ————— yerleşim yeri ——— olduğu, davanın açıldığı mahkemenin ve icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yargı sınırları içindedir. Davalılardan ——– yönünden mahkeme ve icra dairesi yetkisiz olmakla birlikte diğer davalı——- yönünden yetkilidir. hmk 7/2 maddesinde öngörüldüğü gibi, davanın davalılardan —- sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden —- başka bir mahkemeye —- getirmek amacıyla açıldığı iddia ve ispat edilmediğinden uyuşmazlıkta tüm davalılar yönünden ——- asliye ticaret mahkemesi ve icra daireleri yetkilidir. mahkemece davalılardan ———- İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddi ile davanın esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş…” gerekçesi ile kaldırılmıştır. Kaldırma kararı gereği yeniden yargılama yapılmıştır.
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Alınan ——- bilirkişi heyet raporunda özetle; dava konusu makinede ortaya çıkan arızaların imalattan kaynaklandığı, kullanıcı hatası olmadığı, davalıların hasar tarihi itibariyle —— bedelden sorumlu oldukları, ——masraflarının mahkemenin takdirinde olduğu, rapor edilmiştir.
İtiraz üzerine Alınan 16/01/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle: dava konusu makinede ortaya çıkan arızaların, gerekli bakımların yapılmamasından kaynaklandığı, Ürünün ayıplı olmadığı, kullanıcı hatası olduğu, davalıların hasar tarihi itibariyle ——- bedelden sorumlu olmadığı, —- dahilinde meydana gelen hasarın normal şartlarda —— temin edilen risklerden olduğu, ancak davacı Sigortacının poliçeye özel şart olarak “Sigortalı kıymetlerin koruyucu bakımının bir bakım onarım firmasında düzenli olarak yapılıyor ve veya koruyucu bakım sözleşmesi kapsamında yapılması muhtaç bakım önlemlerinin sürekli ve düzenli olarak yapılıyor olması koşuluyla geçerli olacağı” notunu ilave ettiği, Hasarın yakın sebebinin de “Bakım Çalışmaları” açısından eksiklik ve yoksunluk olduğu teknik olarak tespit edildiğinden bu durumda da davacı sigortacının aslında- Sigorta Sözleşmesine uygun olmayan – davadışı sigortalısı lehine bir hasar ödemesi yapmış olması durumunun oluştuğu, bu anlamda böylesine bir ödemenin ——- olmasından kaynaklı olarak da III. Şahıslara rücu talebinin de geçerli olamayacağı ———- yeni ikame bedellerine eşit olacağı belirtildiği, bu anlamda meydana gelen hasarlar açısından da bu türden masraflardan sigortacının sorumlu olabileceği ancak ulaşım masrafları ile konaklama masrafları açısından herhangi bir ek teminat söz konusu olmadığı yani davalı sigortacının böylesine bir ödeme yapmış ise bu türden ödemelerin de “lütuf ödemesi” kapsamında değerlendirileceği, Rapor edilmiştir
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporları, istinaf ilamı, bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası olduğu, dava konusu makinede meydana gelen arızaların makinenin gerekli bakımlarının yapılmamasından kaynaklandığı, ürünün ayıplı olmayıp meydana gelen arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığı, davalıların meydana gelen arızadan kusuru bulunmadığı için hasar tarihi itibariyle 5.512,34 Euro bedelden de sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl dava yönünden :
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 376,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 196,59 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar ——— kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve ret sebebi ortak oluşu nazara alınarak karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
B-Birleşen dava yönünden:
1-Birleşen davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı ————- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile———— Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023