Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/530 E. 2021/922 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/530 Esas
KARAR NO: 2021/922
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Mahkememizden verilen —– mahkemizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketler hakkında —- —- Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazınin haksız ve yersiz olduğu gibi takibi uzatmaya yönelik olduğunu,—dosyasında durmuş olan takibe yapılmış olan itirazın iptalini,—- takibinin devamı amacıyla edim borcu olarak kararlaştırılan yıllık kira bedelinin —-tutarındaki meblağın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya ödenmesini, kira sözleşmesinin imzalandığı tarihten itibaren —— sözleşme faizi oranı üzerinden faizin davalılar tarafından davacıya ödenmesini, şayet bu mümkün olmadığında tarafların tacir olması sebebiyle asıl alacağın ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, itirazında haksız olan davalı şirketlerin icra takip alacağının %20 si oranında icra-inkar tazminatını müştereken ve müteselsilen davacıya ödenmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
İcra takibinde davacı alacaklı tarafından —- aleyhine takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliği ile her iki şirketin icra takibine itiraz dilekçesi sundukları, dava dilekçesinde davalı olarak —– gösterildiği, bu nedenle dava dilekçesinin yalnızca—- davaya cevap dilekçesi sunduğu, —– davalı olarak yalnızca —- kayıtlı olduğu, dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekilinin her iki şirket davalıymış gibi beyanda bulunarak şirketler arasında —- mevcut olduğu ve itirazın iptali ile takibin devamını ve davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirttiği görülmekle; bu hususun davacı vekilinden sorulduğu, davacı vekili beyanında takibi her iki şirket yönünden de başlattıklarını, — tarihli dilekçesinde ise dava dilekçesinin her iki şirket yönünden hazırlandığı, her iki şirketin dava dilekçesinde davalı kısmında isimlerinin yan yana yazıldığı, davayı —- açtıklarını beyan ettiği, mahkememizce —- celsede davacı vekilinin sunduğu beyan dilekçesi doğrultusunda —-hakkında da dava açtıkları anlaşılmakla —– davalı olarak kabulüne, — davalı olarak eklenmesine, dava dilekçesinin, tensip zaptının diğer davalı—- cevap dilekçesinin, varsa cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesinin —-tebliğine, davalı — yönünden dilekçeler teatisinin yapılmasına karar verilmiş, dava dilekçesinin —uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı —- cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davada — görevli olduğunu, davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davacının dilekçesinde müvekkile yer gösterme sözleşmesi imzaladığını, bu hizmeti verdiğini, davalının, davacının yer göstermesine karşın, kendisini bertaraf ederek mal sahibi ile kira sözleşmesi düzenlediğini, bu nedenle simsarlık sözleşmesi gereği ücrete hak kazandığını, davalının bu ücreti ödemediğini, davalı hakkında takip açıldığını, müvekkilin takibe haksız itiraz ettiğini, bu nedenle huzurdaki davayı açtığını beyan ettiğini, davacının bu iddialarının tamamının gerçek dışı olduğunu, kabul etmediklerini, davalının hiçbir şekilde davacı ile bir simsarlık veya yer gösterme sözleşmesi imzalamadığını, usul ve yasaya uygun olmayan davanın reddini, yargılama harç ve masrafların davacı üzerine bırakılmasını, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—– esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafça borçlular —– asıl alacak,—- İşlemiş Faiz olmak üzere toplam —— alacağın tahsili için ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatılmış olduğu, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde takibe borca, işlemiş faize ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
İcra takibinde davacı alacaklı tarafından —- aleyhine takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliği ile her iki şirketin icra takibine itiraz dilekçesi sundukları, dava dilekçesinde davalı olarak —- gösterildiği, bu nedenle dava dilekçesinin yalnızca yönderler—- davaya cevap dilekçesi sunduğu, — davalı olarak yalnızca yönderler —- kayıtlı olduğu, dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekilinin her iki şirket davalıymış gibi beyanda bulunarak şirketler arasında —— olduğu ve itirazın iptali ile takibin devamını ve davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirttiği, yine icra takibinde davacı tarafın —- işlemiş faiz talep ettiği, ancak dava dilekçesinde dava değerinin —- olarak gösterip sonuç kısmında itirazın iptalini ayrıca şimdilik —— —davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiği görülmekle; davada işlemiş faiz taleplerinin olup olmadığı ve —– hususu davacı vekilinden sorulmuş, davacı vekili beyanında; takibi her iki şirket yönünden de başlattıklarını beyan ettiği, davalı vekili ise; davacı tarafından iddianın genişletilmesi talebine muvafakatlerinin olmadığını,— tüzel kişilik olup —- bu davayla herhangi bir ilgisi olmadığını beyan ettiği, mahkememizce— ara kararında davacı vekilinin sunduğu beyan dilekçesi doğrultusunda — hakkında da dava açtıkları anlaşılmakla—- davalı olarak kabulüne, —- davalı olarak eklenmesine ilişkin ara kararlar doğrultusunda dava dilekçesinin, tensip zaptının diğer davalı — cevap dilekçesinin, varsa cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesinin —-yönünden dilekçeler teatisinin yapılmasına karar verildiği, dolayısıyla yargılamanın her iki davalı üzerinden devam ettiği, davacı vekilinin — tarihli beyan dilekçesinde her ne kadar icra takibinde işlemiş faz talebinde bulunmuşlarsa da davada işlemiş faiz taleplerinin olmadığını beyan etmesi nedeniyle davanın yalnızca asıl alacağa ilişkin olduğu yani dava değerinin ——– olduğu anlaşılmıştır. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacı tarafın taraflar arasında yer gösterme sözleşmesi imzalandığını, davalıya bu hizmetin verildiğini, davacı tarafından davalı şirketlere yer gösterme hizmeti verilmesine rağmen davacı şirketin bertaraf edilerek davalı şirketlerin mal sahibi ile kira sözleşmesi yaptıklarını, simsarlık sözleşmesi gereği ücrete hak kazandıklarını iddia ederek başlattıkları icra takibine yönelik itirazın iptalini talep ettikleri, her ne kadar dava dilekçesinde —– alacağından bahsedilmişse de davacı vekilinin sunduğu dilekçesinde; davanın yalnızca icra takibindeki asıl alacak üzerinden açıldığını beyan ettiği, davalı tarafın ise yer gösterme sözleşmesinin —- şirketinin yetkilileri tarafından imzalanmaması nedeniyle sözleşmeyi kabul etmediklerini, sözleşmeyi imzalayan— şirketin temsilcisi, yetkilisi ve çalışanı dahi olmadığını, bu nedenle sözleşmenin geçerli olmadığını, söz konusu yeri başka bir emlakçı ile anlaşarak kiraladıklarını ve bu emlakçıya komisyon ücreti ödediklerini ileri sürerek davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
——— gereği, simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır.(TBK.521) Simsarın ücret isteyebilmesi için simsarın çalışmasının sözleşmenin yapılmasına neden olması gerekir. Ne var ki T.B.K’nun bu maddelerindeki düzenleme kamu düzenine ilişkin olmadığı için taraflar bunun aksini kararlaştırabilirler.”
Mahkememizce gayrimenkul değerleme uzmanı ve hesap uzmanından bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin personeli olarak çalışan — çalışma belgelerinde geçen görev sıfatı —-gerekse —- sıfatından anlaşıldığı üzere, gerekse dava dosyasındaki mail,yazışma ve belgelerde görüldüğü üzere daha önce şirket için başka emlak kiralama işlerinde çalışmalar, benzer faaliyetlerde bulunduğu, emlak simsarlığı hizmetlerinde geçerli —–bulmak amacıyla kiralık yerler bakmakla, çalışmalar yapmakla görevli personel olduğunun anlaşıldığı, davacının —- tutanağında belirttiği, aylık kiralama bedeli karşılığı istemekte olduğu —- Bedelinin ilğili tarihte emlak piyasasındaki makul kira bedeli olduğu, pazarlık payı göz önüne alındığında davalının yapı sahiplerinden kiralık yapıyı aylık —–kiraladığı ve pazarlık payı sebebiyle kiralanmasıda bu iki bedelin birbiriyle anlaşılabilir paralellik taşıdığı, davacı —- kiralamak üzere kiralamak isteyen davalının yetkilisine göstererek edinimini yerine getirdiği, kiralanması halinde kalan edinimlerini yerine getireceği, Yer gösterme sözleşmesindeki kira bedelinin —- yasal kira bedeli olduğunun anlaşıldığı, mahkemece; Yer gösterme sözleşmesinin yasal anlamda geçerli olduğuna kanaat getirilirse , sözleşmeyi imzalayan ve davacı şirket tarafından verilen yer gösterme hizmetini davalı şirket adına alan ve davalı şirketle hizmeti paylaşan—-adına —görmek üzere yetkili olduğuna kanaat getirildiği takdirde, davacı —- —- olduğu, davalı şirketin binayı kiralamış olduğu bedel üzerinden komisyon takdir edilirse komisyon ücretinin: —- olacağının belirtildiği, hesap uzmanının ayrık görüşte olduğu, raporda ayrıntısı açıklandığı üzere bahsi geçen konulara dair bilgi ve belgelerin davalılardan sorulup istenmesi Mahkemece kül halinde değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği belirtilmiştir.
—tarihinde —- olduğu, alıcı / kiracı adayı yukarıda gösterilen taşınmazlardan birini iş bu sözleşmenin tanzim tarihinden itibaren —-içinde kendi adına satın alır veya taşınmaz bu kişinin ——— veya çocukları ve eşleri tarafından veya iş ortaklarınca satın alındığı veya kiralandığı takdirde——kiralandığı takdirde ise yıllık kira bedelinin —— oranında —– bedelini tapu veya kiralama tarihinden itibaren nakten ödemekle yükümlü olduğu, taşınmazın, sözleşmedekinden daha az fiyata satıldığı / kiralandığı takdirde karşı tarafın ödeyeceği komisyon tutarının, bu fiyat üzerinden hesap edileceği, komisyon ferağ tarihinde ödenmemesi durumunda akdin karşı tarafı, tapudaki—— tarihinden itibaren aylık —-gecikme bedeli ödemekle yükümlü olduğu hususlarının belirtildiği, sözleşmede —- isminin bulunduğu, taşınmazı gören alıcı / kiracı adayının—– olarak belirtilerek imzalandığı,
sözleşmeyi imzalayan —incelendiğinde; —–aleyhine işe iade istemli davasında davalı işverenin —- tarihli fesih bildirimi ile davacının işine haksız olarak son verdiği gerekçesiyle davacının işe iadesine karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği,
personel ——- olduğu yazılı belgenin görüldüğü, dosyaya sunulan —–seninle birlikte bu binaya bakmaya gideceğiz yazılı mesaj attığı —-olduğu ve kiralık olduğu görülen binaya ait resmin üzerinde —– görüldüğü, ——-olduğu , —- olduğu,Davalı şirketlerin söz konusu yeri başka bir —- olması ile mal sahibi —–arasında kira sözleşmesi kiralandığını ileri sürdükleri, bu kapsamda üzerinde tarih yazılmamış olduğu görülen ibranamede;—- — ile ilgili, —- aldığımdan dolayı, bundan önce dogmuş ve bundan sonra doğacak her türlü alacaklarımdan dolayı ———– yazıldığı, davalı tarafın bu kiralama nedeniyle bu aracılıktan dolayı ödenmesi gereken ücretleri elden ödediklerine ilişkin tahsilat makbuzu suretini sundukları,
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacı tarafından davalı şirketlere—- tarihinde yer gösterme sözleşmesi ile gösterilen yerin davalılar tarafından taşınmazın maliki ile anlaşılarak ve davacı tarafın aradan çıkarılması sureti ile kira sözleşmesi imzalandığından bahisle, yer gösterme sözleşmesi uyarınca edim borcu olarak kararlaştırılan yıllık kira bedelinin ——- meblağın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınması amacıyla davalı şirketler hakkında gayrimenkul——–başlatılan takibe yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davalıların ise hiçbir şekilde davacı ile bir simsarlık veya yer gösterme sözleşmesi imzalamadığını, davalı tarafça sunulan yer gösterme sözleşmesini kabul etmediklerini, bu nedenle davacının herhangi bir ücrete hak kazanmadığını savundukları, mahkememizce tanık olarak dinlenen —–şirketin sahibi olmadığını ancak bu iş konusunda yani yer bakma, yer bulma konusunda yetkili olduğunu, görevinin bu olduğunu, emlakçılarla görüştüğünde kira bedeli ve kira şartları konuşulduğunu, gerekirse pazarlık yaptığını fakat son görüşme ve kira sözleşmesini imzalama yetkisinin şirket yetkilisinde olduğunu, kendisinin o gün yer gösterme sırasında da davacıya bu şekilde beyanda bulunduğunu, son kararı —– vereceğini söylediğini beyan ettiği, yer gösterme sözleşmesinde imzası bulunan —- davalı şirketleri bağlayan şekilde ve sözleşme imzalamaya yetkili olduğuna dair herhangi bir yetkisinin bulunmadığı, —- yer göstermede yetkili ancak satışta yetkili olmadığını karşı tarafa açıklandığını beyan ettiği, —davalı şirketler adına sözleşme yapmaya yetkili olmadığı, kiralama sözleşmesi yapma yetkisi olmayanla yer gösterme sözleşmesi yapılamayacağı, davacı tarafın yer gösterme sözleşmesinin imzalanması sırasında— imza sirküleri istememesinin tacirin basiretli davranması gerektiği kuralına uygun olmadığı, sözleşmeyi imzalayan—davalı şirket arasında işçilik alacaklarından kaynaklı dava bulunduğu,— söz konusu sözleşmeyi imzalamaya yetkili olmadığı, bu nedenle sözleşmenin davalı tarafı bağlamayacağı anlaşıldığından davacının söz konusu bedeli davalılardan talep edemeyeceği anlaşılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.781,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.721,80 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’ nin 13/4 maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2021