Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/528 E. 2019/1337 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/259 Esas
KARAR NO: 2019/1170
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/05/2019
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; fazlaya İlişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere; ——– tarihli trafik kazasından kaynaklanan ve davacıya ait———plakalı aracın hasar onarımına dair olmak üzere şimdilik —— (hasar onarım bedeli tazminatı) maddi tazminatın (trafik kazası tarihi) —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve eksper incelemesine dair ekspertiz ücreti —— (yargılama gideri)’ nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; haksız ve mesnetsiz olarak müvekkil şirkete yöneltilen davanın reddine, davacı yanın talep ettiği ikinci eksper raporu ücreti külfetinin kendi üzerinde kalmasına, yargılamaya sebebiyet veren taraf olan davacı sigortalının yargılama giderleri ve ücret-i vekalete mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, ———– kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Celbedilen hasar dosyasında ki ekspertiz raporunda,————— plakalı aracın davacıya ait olduğu ve hususi araç olduğu anlaşılmıştır.
Davacının tacir olup olmadığı hususu için vergi dairesine yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda bilanço usulüne ve işletme göre defter tutmadığının bildirildiği———– yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda davacının gerçek kişi ticari işletmesinin bulunduğu fakat firmanın ticareti terkettiği ———tarihinde tescil edildiğinden kaydının kapatıldığının bildirildiği görülmüştür.———- müdürlüğünce verilen cevabi yazılardan davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında ——-tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve ———- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, davacıya ait sigortalı aracın kaza sonucu hasarlanması nedeniyle, bakiye hasar bedelini ——— uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Davacı tacir olmayıp, sigortalı araç ise hususi bir araçtır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği ve davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. —————
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin ———– Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli——- Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 21/11/2019