Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/514 E. 2021/226 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/514 Esas
KARAR NO : 2021/226

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflarınca dava şartı olarak Arabuluculuk yoluna başvurulmuş olsa da muhatapla anlaşmaya varılamadığını ve anlaşamama tutanağının ekte sunulduğunu, müvekkili şirkete olan borcu nedeniyle davalı borçlu aleyhinde —— Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, müvekkili şirketin ticari faaliyetinin gereği olarak davalı yan ile—– için anlaşmış olduklarını, davalı tarafa müvekkili şirket tarafından gönderilen malların teslimatının yapıldığını, ancak bedelinin ödenmediğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu teslimatın davalı adına kesilmiş faturalar ve sevk irsaliyeleri ile sabit olup, ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesiyle alacaklarının ortaya çıkacağını iddia ederek, davalı yanca takibe yapılan vaki itirazın iptaline ve takibin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle devamına, davalı aleyhine en az %20 icra tazminatı mahkumiyetine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalının davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 01/01/2019 tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 04/04/2019 tarihinde yapılan toplantıya davacı tarafın katıldığı, davalı tarafın telefondan aranarak konuya ilişkin görüşülmesi ve icra takibinde bildirilen adresine—— mektubu gönderilmesine rağmen davalı tarafın toplantıya katılmadığı, 04/04/2019 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
———sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 1.266,80 TL asıl alacak ve 575,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.841,80 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Serbest—-hazırlanan raporda özetle; davalının defterlerini bilirkişi incelemesine sunmadığı, davacı tarafın 2014-2015 yılları defterlerinin incelendiği, 2015 yılı envanter defterinin onayının süresinde yaptırılmadığı, davacının defterlerinin usule uygun olup olmadığının Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının defterlerine göre davalı —– yana teslim edildiği, yasal süresinde hukuki nitelikli herhangi bir itiraza uğramayan bu faturanın münderecatı itibarıyla kesinleştiği kanaatine varılmakla, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 1.266,80 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan faturaların hazır—- ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davacının davalıdan alacağının olup olmadığının tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının defterlerini incelemeye sunmadığı, davacının 2015 yılı envanter defterlerinin onaylarının süresinde yaptırılmamış olması sebebiyle usulüne uygun olmadığı, davacının ticari defterlerine göre taraflar arasında 2014 yılından süre gelen ve 2015 yılında da devam eden——- dayalı bir ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı şirketin davalı yana muhtelif tarih ve tutarlarda toplamda ——– hizmetini gerçekleştirdiği ve bu satışlara ilişkin olarak toplam tutarı KDV dahil olmak üzere 26.266,80 TL tutarlı faturaları düzenleyerek ticari defterlerinde davalı adına borç kaydetmiş olduğu, davalı yanın ticari defterlerini incelemeye sunmamış olması sebebiyle davacının defterleriyle karşılaştırılamadığı,— dosyaya celbedildiği, davalının davacı adına herhangi bir bildirimde bulunmadığının tespit edildiği, davalı yanın icra takibine yapmış olduğu itirazında belirttiği üzere 25.000,00TL bedelli çeki keşide/ciro ederek davacı şirkete ödeme gerçekleştirdiği ve itirazında davacıya başkaca borcunun olmadığını beyan ettiği, davalı yanca yapılan bu ödemenin davalının fatura borçlarından mahsup edilmek suretiyle kayıt altına alındığı, alınan bu ödemeden sonra davalının alacaklı konuma geçtiği, davacı tarafça davalı adına 30.01.2015 tarihinde dava dilekçesi ekinde sunulan KDV dahil 4.035 TL bedelli faturanın düzenlendiği, bilirkişi raporu ile davalının bu faturayla davacı şirkete 1.266,80 TL borçlu duruma geçtiği tespit edilmiş ise de, bu faturaya konu ürünün davalı yana teslim edildiğine ilişkin dosyaya davalının imzasını taşıyan sevk irsaliyesi sunulamadığı gibi irsaliyenin sunulması için verilen sürede herhangi bir beyanda da bulunulmadığı, itirazın iptali davasında ispat yükü davacı taraf üzerinde olup takibe konulan ve dava konusu cari hesap içinde bulunan bu faturaya konu malların tesliminin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, davalının ödeme yapmasından sonra düzenlenen bu faturaya konu malların davalıya teslim edildiğinin ispatlanamadığı, davacı tarafın yemin deliline de açıkça dayanmadığı, dolayısıyla alacağın ispatlanamadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
7155 sayılı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş olup bu maddenin 11. Fıkrası uyarınca “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” denilmektedir. Davalı mazereti olmaksızın zorunlu arabuluculuk görüşmelerine katılmamış olması sebebiyle yargılama giderleri davalı üzerinde bırakılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 59,30 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı ile 44,40 TL peşin harç toplamı 88,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 174,80 TL posta masrafı, 700,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 874,80 TL yargılama giderlerinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —- arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.