Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/502 E. 2021/130 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/502 Esas
KARAR NO: 2021/130
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine müvekkili şirkete borcundan dolayı —– dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu icra dosyasına —– tarihinde itirazda bulunduğunu, davalının borca itirazının yersiz olduğunu, müvekkili şirket itiraz üzerine — tarihinde dava şartı arabuluculuk yoluna başvurduğunu, —– numaralı dosyada taraflar anlaşmaya varamadığını, iş bu davayı açtıklarını, dava dışı sigortalı — — firmasının —tarih ve — nolu fatura muhteviyatı———- satın alındığını, emtianın —–olan karayolu nakliyesi için nakliyesi —– anlaşıldığını, —-nakliye işini alt nakliyesi——- taşere ettiğini, emtia alt nakliyecisi adına kayıtlı —— plakalı araca parsiyel yük olarak yüklenmiş ve emtia —- tarihinde ———– getirildiğini, ———— açılarak yapılan kontrollerde — tamamının hasar olduğunun tespit edildiğini, söz konusu emtia —— antrepoya indirilerek antrepo sorumlulukları ve araç şoförü tarafından tutanak tutulduğunu, hasarın sigortalı yetkililere bildirildiğini, sigortalı meydana gelen hasarın tespit ve tazmini için sigortacısı olan müvekkili şirkete ihbarda bulunduğunu, müvekkili şirket nezdinde —— hasar ve rücu dosyası açıldığını, müvekkili sigorta şirketi ekspertiz çalışması için —- tarihinde —— yerleşin sigortalı tesislerine gittiğini, ekspertiz çalışmasında; emtianın naylon ile sarılarak sandık içerisine konulduğunu, etrafının plastik şerit ile ambalajlanmış olduğunu, sandık kasalarının birbirleri üzerine konulmuş ve araç içerisinde kaymış olması nedeniyle üsteki kasaların kenarlarının alttaki kasanın üstündeki tahtaları kırarak alttaki emtiaya hasar verdiğini, —— emtiada kılcal çatlaklar olduğunu, üzerine baskı uygulanmış olması nedeniyle emtianın yüzeyinde kazıntılar olduğunu, hasarlı sandık kasa içindeki emtia yüzeyinde kazıntılar meydana geldiğini, oluşan hasar sebebi ile hasar gören kap içinde malzemeler tümüyle değerlendirildiğini, hasarın çekilen fotoğraflarla belgelendirildiğini, söz konusu hasara ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından —— sorumluların tespiti için ekspertiz çalışması talep ettiğini, gerçekleştirilen ekspertiz çalışması sonucu —- nolu rapor ile hasarın toplam miktarı —-olarak hesaplandığını, müvekkili firma sigotacı sıfatı ile —– ödediğini, davalı borçlu aleyhine başlatılan takibin ————–tarihinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu, borçlunun takibe, asıl alacağa, faize ve ferilerine ilişkin haksız itirazlarının iptalini, ———- sayılı dosyasındaki takibin devamını, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı dava dilekçesinde dava dışı sigortalısına ——– ödeme yaptığını iddia ettiğini, dava dosyasına sunduğu banka ödeme dekontu ——- bedelli olduğunu, emtianın ambalajının yetersiz/hatalı/eksik olması nedeniyle müvekkile taşımaya ilişkin gerekli bilgi ve talimatların verilmemiş olması nedeniyle taşımacı müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, taşıma konusu emtianın ambalajının göndericisi tarafından yapılmış olduğunu, parsiyel taşıma olarak nakliyesi ile anlaşan gönderici tarafından yükleme ve istifleme ile ilgili gerekli uyarı ve talimatlar verilmediğini, tahta sandıkların üst üste konulması halinde zarar göreceğini, sandıkların mukavemetinin kaplayacağı alana istinaden navlun teklifi almalı yada parsiyel taşıma sözleşmesi yapan gönderen tarafından malların üst üste konularak taşınmasına mukavemet gösterecek nitelikte sağlamlıkta ambalaj yapılaması gerektiğini, yüklerin birbirine zarar verebileceği hallerde ise komple taşıma anlaşması yapılmak suretiyle aracın tamamının bu yüke hasredilmesi yada ambalajın mukavemetinin gönderici tarafından sağlanması gerektiğinin açık olduğunu, dava dilekçesinde emtianın ne kadarında hasar olduğuna dair açıklamanın bulunmadığını, kap içindeki malzemelerin tümüyle değerlendirildiğinin ifade edildiğini, meydana gelen hasarın onarımının mümkün olup olmadığının sovtaj değerinin belirsiz olduğunu beyan etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafça dava konusu dışında farklı hasara ilişkin ekspertiz raporu sunulduğunu, davalı — müvekkili şirkette —- tarihleri arasında ———– olduğunu, poliçede verilen teminat kapsamı; davacı tarafın davasına dayanak gösterdiği ekspertiz raporundaki tespitlerin kabulü mümkün olmadığını, ekspertizin sigortalı ———— yokluğunda yapılmış olduğunu, raporun içeriğinde de yer almakta olduğunu, tek taraflı tespitlerin kabulünün mümkün olmadığını, hasarın oluş şekli, sebepleri, gerçekleşmesinde taşıyıcının herhangi bir kusurunun bulunup bulunmadığını, hasarın taşıma sırasında gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçek zararın tespiti yapılacak yargılama sırasında anlaşılacağını, konu hakkında malın faturası, taşıma belgesi/konşimento vb belgelerin detaylı olarak incelenmesi kararlaştırılan teslim şekli emtianın ne şekilde teslim alındığı, ambalaj ve istif konusunda herhangi bir kusur bulunup bulunmadığı, bu hususta bir eksiklik mevcutsa kimin sorumluluğunda olduğunun belirlenmesinin gerekeceğini, bu hususların konusunda uzman teknik bilirkişiler tarafından incelenmesinin gerektiğini, müvekkili şirket nezdindeki poliçe taşıyıcı sorumluluk poliçesi olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğu ancak sigortalının kusurlu olması halinde ve kusuru oranında söz konusu olduğunu, davacı yanın taşıma yapılan aracın ani fren veya manevrası sonucu hasarın meydana geldiği yönündeki iddiaları afaki değerlendirmelerden ibaret olduğunu, somut delille ispatının gerektiğini, kabul anlamı içermemek kaydıyla zararın belirtilen şekilde meydana gelmiş olması ihtimalinde dahi hasara sebebiyet veren asıl etken emtianın taşıma yapılan alana sabitlenmemesi ve istif ile ambalajlanmasındaki yetersizlik olduğunu, hasarın meydana gelmesinde sigortalının davalı firmaya atfedilebilecek bir kusurunun bulunup bulunmadığının yargılama sırasında anlaşılacağını, sigortalı firmanın kusuru bulunması halinde müvekkili şirketin sorumluluğu olmayacağını, müvekkili şirket nezdinde yer alan sigorta poliçesi uyarınca teminat dışı hallerin somut olayda mevcut olup olmadığının araştırılması gerektiğini,—— nezdinde yer alan ———- özel şartları arasında teminat harici hallerin sayıldığını, “Sigortalı tarafından yapılan yanlış yükleme ve/veya birbirini olumsuz etkileme özellikleri bulunan emtiaların birlikte istiflenmesi sonucu meydana gelebilecek tazminat talepleri sigortalı emtianın özelliğine göre yetersiz veya uygun olmayan ambalajlama veya istiflemenin neden olduğu hasar, ziya ve masraflar ile bunlara bağlı oluşan hasarlarla ilgili tazminat talepleri gabari dışı yüklemeye bağlı yükün köprü ve geçitlere çarpması sonucu veya istiap haddinin aşılmasına bağlı yükte meydana gelen hasarlar” teminat dışı tutulduğunu, bu hususların araştırılmasını, poliçeden kaynaklı bir sorumluluklarının bulunmaması sebebiyle haksız davanın reddini, yasadan ve uluslararası konvansiyonlardan kaynaklanan sorumluluğun sınırlandırılmasına ilişkin hükümler uygulanması gerektiğini, dava konusu taşımanın CMR belgeli bir taşıma olduğunu, gerek CMR gerekse de TTK amir hükümlerinde yer alan taşıyanın sorumluluğunun sınırlandırılmasına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini, müvekkili sigortacı bakımından da tatbik edildiğini, davacı tarafın/sigortalısının ihbar yükümlülüklerini usulüne uygun olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin araştırılmasının gerektiğini, davacı tarafın/sigortalısınn malın hasarlı teslim edildiği iddiasına dair yasadan kaynaklanan ihbar yükümlülükleri söz konusu olduğunu, bu husustaki sürelerin hak düşürücü süre olarak düzenlendiğini, bu nedenle s öz konusu hasarın süresinde ve usulüne uygun olarak ihbar edilmesi ise TTK amir hükümleri gereği müvekkili ve sigortalısının bir sorumluluğu olmayacağının açık olduğunu, davacı tarafın sigortalısı bu yükümüne uymamışsa davacının ödemesinin hatır ödemesinden ileri gitmeyeceğini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
——- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalılar hasar dosyası rücu alacağının tahsili amacıyla —- işlemiş faiz,——— alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —- tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, —- tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davalı ——— vekilinin davacının aktif husumet bulunmadığına yönelik itirazda bulunmuş olsa da davacı taraf sigortalısına ödeme yaptığı, sigortalısının haklarına halef olduğu, yapılan ödemenin lütuf ödemesi olmadığı anlaşılığından aktif husumet itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Her ne kadar her iki davalı vekili de ayrı ayrı dilekçelerinde zamanaşımı definde bulunmuş olsalar da; CMR 32. Maddesi uyarınca —– yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımına yönelik definin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce taraf iddia vc savunmaları, hasar dosyası, davacı tarafından yapılan ödeme değerlendirilmek suretiyle söz konusu hasarın davalı şirketin taşımasından kaynaklı kusuru nedeniyle meydana gelip gelmediği, ambalajlama ve yükleme istifleme eksikliğinin bulunup bulunmadığı, hatır ödemesi olup olmadığı, mal gönderenin talimat eksikliğinin bulunup bulunmadığı, gönderen firmanın müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, ödenen bedelin rayiç olup hususlarının değerlendirilmesi amacıyla makine mühendisi —– taşıma konusunda uzman bilirkişi —— rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından, davanın, davacı sigorta şirketine sigortalı dava dışı—— satın aldığı malların davalı taşeron taşıyıcı ——-tarafından taşındığı esnada hasar gördüğünden bahisle dava dışı sigortalıya ödenen bedelin davalı nakliye firmasından ve nakliye firmasının sigortacısı olan diğer davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu,
davacının sigortalısı —- satın aldığı ürünlerin ——- nakledilmesi için dava dışı sigortalının davacı — nakliye hususunda anlaştığı ve emtiaların —- tarafından toplamda brüt —- yüklendiği, emtiaların teslim şekli —— olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; Taşınacak emtia yüksek fırınlarda kullanılan ve erimiş malzeme ile temas eden —- seramik monoblok tandiş nozul plakasıdır. ——–
CMR belgesindeki —–hasarlı olarak teslim alındı ibaresi düşülmüş ve imzalanmıştır. Ayrıca ——- sorumlusu ve —– —- beraberce düzenleyip imzaladığı ——– mührü sökülerek açılan araçta —- kap eşyanın hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Hasarlanan parçaların bedellerinin —- olduğu, navlun vergi, Damga vergileri ve hizmet bedeli ile zarar bedelinin —— olduğu; emtiadaki hasarların kılcal çatlaklar şeklinde olduğu bu çatlakların gözle görülebilir olduğu kadar bir kısmının da görülemeyebilir olduğu düşünülürse hiçbir üreticinin bu emtiaları kabul ederek üretimine zarar vereceği nedeni ile üretimine sokmasının mümkün olmayacağı da normal bir davranıştır. Bu tür malzemelerin kullanılamadıktan sonra hiçbir değeri kalmamakta olup eksper tarafından yapılan sovtaj çalışması da bunu teyit etmektedir, Bu nedenle hasarlanan parçaların sovtaj değeri yoktur. Hasar bedeli kadri maruftur. Davalının, hasar bedelinin davacının dosyaya sunmuş olduğu—— bedelli banka ödeme dekontu ile çelişmekte olduğu beyanında bahsedilen ——ödemenin yine taraflar arası daha önce gerçekleştirilen taşıma esnasında meydana gelen benzer hasarda ödenen hasar bedelidir. Dosyaya sehven konduğu kanaatine varılmıştır. Emtia naylon ile sarılarak sandık içine konduğu, sandık kasalarının birbiri üzerine konulmuş ve araç içersinde kaymış olması nedeni ile kasaların tahtalarının kırılarak emtiaya hasar vermiş olduğu, —– palet emtiada kılcal çatlaklar olduğu, üzerine baskı uygulanmış olması nedeni ile emtianın yüzeyinde kazınmalar olduğu, sandık içinde yekpare olarak—- ——— bulunduğu, her bir —– katmanında beher emtia için ayrılan yuvalara yerleştirilmek sureti ile refraktörün istif edildiği, her bir yuvanın —— farklı noktadan sarsıntıları minimize etmek maksadı ile süngerlerle desteklendiği, ——-yerleştirilmeden önce naylon poşetlerle sarılarak ambajlandığı tespit edilmiştir. Dosyaya konulan delillerden üretici firmanın içsel prosedürü gereği sandıkların nasıl taşınacağını sandık üzerinde işaretlerle anlattığı ——-ayrıca alıcıya ve nakliyeciye taşıma öncesi bu konuda uyarıcı — —– göndermekte olduğu anlaşılmaktadır.Üretici firma aynı tür malzemelerin sandıklarının da birbiri üzerine konabileceğini, ancak malzemenin kırılgan hassas malzeme olduğunu gerek ambalaj sandıklarının üzerine gerekse üretici firmanın alıcı ve nakliyeci firmalara gönderdiği ——— anlaşılmaktadır. —– —– içinde düzgün yerleştirildiğinde zemine sabitleme yapıldığında ve üstteki paletlerin aracın seyri esnasında araçta oluşacak tren, hız, viraj kuvvetlerinden etkilenip alt palet üstünden kaymamamı için üst —– arası dolgu vs ile tedbir alınması ile emtianın seyir esnasında hiçbir hasar almadan nakledilebileceği kanaatine varılmıştır. Üretici tarafından yapılan sandıkların üst sıradaki paletlerin kayması ile sandık tahtalarının kırılmasını engelleyebilecek bir yapıda da olmadığı da açıktır. Ancak üretici sandıkların nasıl taşınacağını, sandık üzerine işaretleyerek ve alıcıyı ve nakliyeciye taşıma öncesi bu konuda uyarıcı —– göndererek görevini yapmıştır. Bu konuda herhangi bir sorumluluğu kalmamıştır. Bundan sonraki sorumluluk alıcı ve taşıyıcıya geçmiştir. Gönderici firmanın görevini yaptığı, davaya konu hasarların taşıma kaynaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Araçlarda taşıma parsiyal olarak yapılmış olup araçlara başka mal yüklenmiş, nakliye sürecinde araç herhangi bir kazaya karışmamıştır. Taşınan emtiaların hasarları, aracın ilk indirme durağı ——- deposunda tespit edilmiştir.
Davaya konu paletlerin hasarsız olarak araçlara yüklendiği, yüklemelerin parsiyel olarak ve paletlerin üst üste yüklendiği ancak —— arası sabitlenmemiş, üstteki— arası balon vs dolgularla doldurularak ——- kayması engellenmemiş olup aracın seyri sırasında fren, hız, viraj kuvvetlerine maruz kalarak üst paletin kayması ile —– içindeki kırılgan hassas emtiada davaya konu hasarlar oluşmuştur. Ağır kusur durumu söz konusu değildir.
Davacının dava dışı sigortalısı —— unvanlı üretici şirketten satın aldığı, ——- sayılı faturasına göre; satıcının ihraç ettiği ürünlerin —– tamamlayıp taşıyıcıya masrafsız teslim ettiği, bu aşamadan sonra taşıyıcının sorumluluğuna geçen malın navlun ücretini ödemeyi ve nakliyat sigortasını sağlamayı —- üstlendiği teslim şekliyle — refrakter malzemesinin, —— davalı taşıyıcının düzenlediği, göndereni —— sayılı CMR vc —– kayden, onun sorumluluğu altında —– taşındığı, ancak davalı taşıyıcının yüke ve ambalajına çekince koymadan teslim aldığı dava konusu parsiyel yükü alıcısı emrine teslim aldığı haliyle teslim edemediği, taşınan ürünlerin taşıma belgesine —–kabın hasarlı teslim alındığına” dair konan meşruhatla ve araç sürücüsünün iştiraki sağlanmak suretiyle —– düzenlenen hasar tutanağı ile çekinceli olarak teslim edilebildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca taşıyıcı ister belli bir ücret karşılığında yükü kendi taşısın, ister navlununu ödemek sureliyle alıcı taşıyıcıya taşıtsın Konvansiyonda öngörülen sorumluluk sistemine göre, taşıdığı ——eşyayı varma yerinde ———alıcısı emrine veya onun temsilcisine teslim borcunu üstlendiği gibi “yükün güzergâh üzerinde yaptığı aktarmalar dâhil olmak üzere” taşıma süresi içerisinde eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesuldür (CMR md.17/1). Bu sorumluluğun gereği olarak CMR Konvansiyonunun 34’üncü ve takip eden maddelerindeki düzenlemelere göre taşıyıcılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu gibi, taşımacılardan biri veya birkaçı aleyhine aynı zamanda dava açılması da mümkündür.
Taşıyıcının sorumluluğu yönünden hal böyle olmakla birlikte “eğer kayıp ya da hasar yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise (CMRmd.17/2) ya da eğer kayıp veya hasar; hasara uğrayan malların ambalajlanmaması ya da hatalı ambalajlanmış olması, yükün açık araçla sevk edilmesi, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması yüzünden yahut da kırılma suretiyle kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliğinin doğal sonucu olan —– özel risklerden doğmuş ise, taşımacı zarardan sorumlu tutulamaz (CMRmd. 17/4- a, b, c, d). Bu sorumsuzluğu tespitte ölçü ise “deneyimli vc basiretli bir taşımacının göstermesi gerekli olan” özendir.
Bu bağlamda taşıyıcının eşyanın ziya ve/veya hasara uğraması ile taşıma süresinin aşılması sebebiyle sorumluluğu CMR Konvansiyonunun 17. vd maddelerinde “kusursuz sorumluluk ilkelerinden” hareket ile düzenlendiğinden, CMR md.17 ve devamında getirilen mesuliyet sistemine göre kendisine sorumluluk izale edilen taşıyıcı kusursuzluğunu değil “sorumluluğu mucip zararın 17. maddenin 2 ve/veya 4. fıkralarında yer alan hallerden birinden doğduğunu” ispat edebilir ise ancak o zaman tazminat bağlamında sorumluluktan kurtulabilir.
Olayımızda tartışılan yük komple —– hamulesi olarak değil, parsiyel yük olarak tertiplenip (farklı türdeki emtialarla birlikte aynı araçla) taşındığından, sevk aracına yüklenip, istiflenmesi ve güzergâha uygun bir şekilde araca sabitlenmesi taşıyıcının mesuliyeti altındadır. Bu nedenle araçtaki parsiyel yükün sabitleme, istifleme hatası yüzünden, birbirine çarpıp, sürtünüp, devrilmesi gibi nedenlerle hasar görmesi halinde taşıyıcının nakliye sürecinde zarar gören eşya üzerinde hak sahibi olana karşı tazminat bağlamında sorumluluğu doğabilir.
Somut olayda olduğu gibi gönderenden çekincesiz olarak teslim alınan malın, teslim alındığı haliyle alıcısı emrine çekincesiz teslim edilememesi —– kısmen veya tamamen nakliye sürecinde hasar görmesi — taşıyıcının da; kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyyinelerden istifade edemeyeceği ve nakliye sürecinde meydana gelen zarardan dolayı (veya zarara etkisi nispetinde müterafık kusuru dolayısıyla) alıcıya ya da göndericiye yahut da akdi veya kendisine taşıma işini devreden üst taşıyıcıya veya “onlardan birinin sigortacısına” karşı sorumlu tutulabileceği durumlarda CMR Konvansiyonunun 23/1. maddesi; taşıyıcıyı yükün “kısmen veya tamamen kaybından” dolayı ———“eşyanın taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre, CMR Md.27 uyarınca, taşıyıcıya keşide edilen yazılı bildirim tarihinden itibaren %5 oranında maktu faiziyle birlikte tazminat ödemekle sorumlu tutmuş ve aynı maddenin 3. fıkrasında tazminat miktarının taşıyıcının CMR md.29 nazarından ağır kusurlu olmadığı durumlarda hasar dolayısıyla “eksilen ya da zayi olan” malın brüt ağırlığının kilogramı başına —-hesap birimini——— aşamayacağı, 23/7-2. Maddesinde de üst sınırın belirlenmesinde kullanılacak olan —-kurunun, taraflar aksini sözleşme ile kararlaştırmamış ise Mahkemenin karar verdiği tarihteki ——– kuru olması icap ettiği hükme bağlanmıştır.
Nakliye sürecinde vuku bulan hasar/zarar/kayıp için taşıyıcının hak sahibine ödeyeceği tazminatın miktarı ise hasar yansıtma faturalarınnı toplamına veya oluşan zararı tazmin eden sigortacının talebine göre değil CMR. md.25/2 – a ve b ve göre “CMR md.23/3’de öngörülen mesuliyet sınırını aşmaması kaydıyla”, CMR md.23/1-2 ve 4’e göre belirlenen değerin hasar/kayıp nedeniyle azalmış kısmına göre belirlenir ve bunun için de önce eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız/noksansız değeri bulunur ve bu değere hasar/noksanlık için ödenen navlun ücreti, varsa gümrük vergileri ve taşıma ile ilgili diğer giderler ilave edilir; taşıyıcı, hak sahibine “bunlar dışında başka tazminat ödemez”——–
Sigortacının sigortalısına, sigorta sözleşmesinde öngörüldüğü için ödemiş olsa bile —— bedelden keza CMR Md.23/4’de ithalde alınan —-bahsedilmediği gibi, piyasa fiyatına, “indirilebilecek nitelikte olan— gider veya maliyet unsuru olarak ———- etkisi de olmayacağından; ithalat aşamasında,—– beyannamesinin tahakkuk tablosunda belirlenen miktar üzerinden ithalatçı tarafından ödenen —— taşıma ile ilgili gider niteliğinde olmayan ithalat gümrükleme hizmeti bedelinden veya ardiye ücrctinden —— taşıyıcı mesul değildir.
Sonuç olarak, alıcısı emrine hasarlı vaziyette teslim edilen dava konusu —— içinde bulunan ve teknik özelliği dolayısıyla tam hasarlı hale geldiği belirlenen emtiada nakliyat muhataralarına bağlı zarar dolayısıyla davalı taşıyıcının ve dolayısıyla da onun üzerine düşebilecek mesuliyete sigorta güvencesi sağlayan sorumluluk sigortacısının üstlendiği taşıma işinin tabi olduğu kurallara göre tazminat bağlamında sorumlu tutulabileceği miktar, dava konusu yükün davalıya teslim edildiği yerdeki üretici firmanın fatura birim fiyatı ve hasarın tutanağa bağlandığı —– kurlar baz alınmak suretiyle (dava dosyasında yüke eşlik eden ve mala gümrük muafiyeti sağlayan—– Belgesinin, tescil ettirilen beyannameye eklenmek suretiyle —– ödenmeden ithal edilen mal için davacının sigortalısına, ithalde alınan —– gümrükleme hizmet bedellerinin karşılığı ile birlikte tazminat olarak —– olarak ödediği bedelden bağımsız olarak) bilirkişi heyetince —— olarak hesaplandığı, yapılan hesaplamanın gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, bu yöndeki davacı vekilinin itirazlarına itibar edilmediği,
Davalı taşıyıcının ve sigortacısının açıklanan nedenlerle —– zarardan sorumlu oldukları, bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği, davacı tarafından davalılara takip tarihinden önce CMR md.27″de öngörülen şekilde gönderdiği yazılı bildirim olmadığından işlemiş faizin reddine karar verilmesi gerektiği, davacı tarafın halefiyet ilkesinden istifade ederek sigortalısına ödediği tazminatın —– kısmını davalı taraftan, miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere davanın dayandığı takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 SK. Md.4/a ya göre döviz faizi ile değil, CMR Md.27 uyarınca maktu —–faiziyle birlikte talep edebileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile davalıların —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında maktu faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine, davacı taraf inkar tazminat talebinde bulunmuş olsa da söz konusu alacak yargılamayı gerektirip likit olmadığından inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti dava tarihindeki —- üzerinden hesaplanarak belirlenmiştir. — dava değeri: ———
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile takibin —— asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —— oranında maktu faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 7.169,40 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.724,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.444,68 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 1.724,72 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.769,12 TL harcın davalılardan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 233,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti (2 farklı bilirkişi) olmak üzere toplam 1.733,90 TL’nin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.463,39 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 13.920,62 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı —- davalı —– kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.114,06 TL’sinin davalı taraftan, bakiye 205,94 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı — vekilinin yüzüne karşı, davalı ——- vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2021