Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/487 E. 2020/787 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/487 Esas
KARAR NO : 2020/787

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı malların satışından doğan ödeme borcunu yerine getirmediği, bunun yanında davalı şirketin davaya konu faturalarda yer alan borcunun haricindeki borcuna karşılık müvekkil şirkete verilen 5.000.00 Tl.lik çekin karşılıksız çıktığından iade edilmiş, ortaya çıkan borç davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle İstanbul Anadolu —- İcra müdürlüğünün ——- tarihinde icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takip konusu alacağı takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile durduğu yerden devamına, ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili yasal süresinden sonra sunduğu beyan (cevap) dilekçesinde özetle; Davalı şirket işbirliği çerçevesinde——– sözleşmesi bulunduğunu,—— alacak ——–bulmaya, ———oluşturulduğunu, bu ——-sağlayarak ———— rağmen bu ürünlerin mülkiyetinin geçişini değil de satılarak aldığı fiyat ile satış —– üzerinden kendisine gelir sağlamaya amaç edindiğini, ürünler satıldıkça, satışı yapılan ürünlerin bedellerinin ürün sağlayıcı olan davacıya aktarıldığı, bu kapsamda işin başında 50.000.00 TL ile başlayan ilişkiler çerçevesinde 100.000.00 TL miktarlı —— bu hususun—— anlaşılabileceği, —— sözleşmesi çerçevesinde satılamayan ürünlerin mal olarak iade alınması gerektiği, bedeli talep edilemeyeceğini, taraflar arasında bu satış sözleşmesine ilişkin yazılı bir sözleşme olmayıp, bu hususta sözlü olarak karşılıklı teyit edilmiş ve teamül olarak uygulandığı, ———–satış şartlarını sözlü olarak karşılıklı alıcı ve satıcının belirlediği —– belirli bir zaman sonra satılamayanların geri verilmesi olduğu, satılan malın bedeli ödenmemiş ise, malın o günkü değerinden ödenmesinin teamülden olduğu—- olunduğunu, satışların azalması ve — küçülmesi neticesinde ve bazen de konu ürünün piyasada tutulması nedeniyle bir kısım ürünler satılamadığını, Şirket ürünleri iadeye hazır olduğu da davacı şirkete defalarca bildirilmiş ve kabul görmemiştir. Yine iş bu dava sırasında da müvekkil şirketin ürünleri —- olduğunu beyan ettiklerini, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, ve %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —– sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine ——– tutarlı cari hesap alacağının takip sebebi gösterildiği, –asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların tüm yasal ticari defter ve dayanak kayıtlarının cari hesap alacağını oluşturan her bir fatura açısından teslim hususunun ayrı ayrı değerlendirileceği şekilde rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve hesap uzmanından oluşan heyetten alınan raporda özetle;Davalı şirket,davacıdan aldığı ———-satılamadığını,ürünlerin iadeye hazır olduğunu ve davacı şirkete defalarca bildirdiğini ve kabul görmediğini,hatta dava sırasında dahi iadeye hazır olduğunubelirtmiş olmakla söz konusu ürünlerin teslim alınıp alınmadığı ve iade edilip edilmediği konusunda bir incelemeye gerek kalmaksızın,davaya konu edilen ürünlerin teslim alınıp alınmadığı ve iade edilip edilmediği konusunda bir incelemeye gerek kalmaksızın davaya konu edilen ürünlerin,davalının uhdesinde olduğu anlaşılmakla,söz konusu ürünlerin bedelinin,malların o günkü değer veya sevk tarihindeki tutar üzerinden değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve iddia edilen alacak tutarını oluşturan mal tutarı yönünden incelemenin yapılacağı,taraflar arasındaki —– incelendiğinde tarafların iddia ve cevapları ile örtüştüğü,burada aranan hususun bu işlemlerden kaynaklı bakiye alacağın varlığı ve gerekçesi yönünde inceleme yapılacağını,taraflar ——- beyanlarına ilişkin mutabakat mektupları incelendiğinde —– tarafların mutabık olduğu karşılıklı onaylama(teyit) yapıldığı,Mutabakat yönünden değerlendirme yapıldığında davacı tarafın 13.06.2018 tarihinde davalı tarafa göndermiş olduğu mutabakat mektubunda,—- üzerinden mutabık olup olmadıklarının sorulması üzerine davalı şirketin yasal bir aylık süresi içerisinde yani — davalı şirketin kaşe ve ünvanı altında Mutabıkız şeklinde imzalandığının görüldüğünü,bu durumda TTK 92.maddesi hükmüne dahi gerek kalmaksızın cari hesapta mutabık kaldıklarının resmen belgelendiğini,davacı şirketin,davalının satış yapmak suretiyle sipariş geçtiği ve sevk edilmesi gereken ürünlerin gönderi belgesine dayalı olarak tespit edildiğini,davacı şirketin cari hesap kaydının yasal defterleri ile uyumlu olduğu,söz konusu cari hesap hareketi içinde davacının,dava dilekçesinde,işlem harici verilen5.000,00TL bedelli çekin,karşılıksız çıkması nedeniyle giriş ve çıkış kaydı yapılmış olup iş bu alacakla ilişkilendirilmediğini,davalının bu konuda ayrı bir savunması bulunmadığını ve bu hususta davacının iddiasına defter kaydının uygun olduğu,davalının 2017 yılından itibaren defterlerini sunduğunu,tüm ticari ilişkilerindeki cari hesap kayıtlarıının davacının kayıtları ile örtüştüğünüyani tarafların defter kayıtları arasında bir uyumsuzluk bulunmadığını,bu husus gerek yasal defter ve gerekse resmi kuruma verilen —– beyanlarından anlaşıldığını ayrıca taraflar arasında mutabakat mektupları ile söz konusu uyum konusunda uyuşmazlık bulunmadığını,davalının 2020 yılı yasal defterlerinin açılış yevmiye maddesinde davacı şirkete — borçlu olduğu hususu,söz konusu defterde açıkça yer aldığı,— miktarda borcun varlığı,davalının kendi aleyhine delil olarak değerlendirilecek kayıtlarından anlaşılır durumda olduğu.Davalı tarafından dayanılan— kararında —- — satış şartlarını sözlü olarak karşılıklı alıcı ve satıcının belirlediği—- satışın belirli bir zaman sonra satılmayanların geri verilmesi olduğu ve satılan malın bedeli ödenmemiş ise malın o günkü değerinden ödenmesinin teamülden olduğu,davalının iddiasına uygun biçimde —- alanında satım sözleşmelerinin teamülen —- satış olarak belirlendiğine ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre;Dava, cari hesaba dayanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dilekçesinde özetle davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari malların alım satımına ilişkin ticari nitelikte bir borç ilişkisi mevcut olup davalı şirketin davacı şirketten almış olduğu faturalara konu ticari malların satışlarından doğan ödeme borcunu ifa etmediğinden alacaklarının tahsili için takip başlattıklarını ve itirazın iptaline karar verilerek, inkar tazminatına hükmedilmesi talebinde bulunulmuştur.
Davalı vekili dilekçesinde özetle,Taraflar arasında —- satışları bulunduğunu,gerek davacı şirket gerekse hukuki ilişki içinde olduğu şirket ve bireylerle —- satış anlaşması çerçevesinde ürün stoğu sağladığını,ürünler satıldıkça,satışı yapılan ürünlerin bedelleri ürün sağlayıcı olan davacıya aktarıldığını,bu kapsamda davacı şirketinde davalı şirkete işin — devam eden ilişkiler çerçevesinde ise —-ürün stoğu sağladığınıyine stoğu sağlanan ürünlerin ödemelerinin ne zaman ve ne şekilde yapılmış olduğunun,stok giriş çıkış kayıtları ile taraflar arasındaki ticari defterler incelendiği zamanda ortaya çıkacağı belirtilerek — satış sözleşmesi çerçevesinde satuılamayan ürünlerin mal olarak iade alınması gerektiği belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.Davalının iddiası kendisine yapılan satışlar ve üçüncü kişilere yapılan teslimlerin taraflar arasında akdedilen — satış sözleşmesine bağlı olarak gerçekleştirildiğidir.
—satış sözleşmesinde bir malın mülkiyet devri yapılmadan üçüncü bir kişiye satılması amacıyla sözleşmenin karşı tarafına gönderilmesi söz konusu olup somut olayda fatura eklerinde yer alan—– firmasının dökümleri faturalara eklenmiş olup incelendiğinde malların teslimatının davalıya değil üçüncü kişilere gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. — ürünler olup takip konusu faturalar davacı tarafından davalıya karşı düzenlenmiş olup üçüncü kişilerle davacı arasında bir hukuki ilişki bulunmamaktadır.Davalı tarafından —–kararına dayanılmış olsa da — şartlarını sözlü olarak karşılıklı alıcı ve satıcının belirlediğini—- satışın belirli bir zaman sonra satılmayanların geri verilmesi olduğu ve satılan malın bedeli ödenmemiş ise malın o günkü değerinden ödenmesinin teamülden olduğu yönündeki yazısında davalının iddiasına uygun olarak — alanında satım sözleşmelerinin– olarak belirlendiğine ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır.Davalının taraflar arasında — satış bulunduğu iddiasının– davacı kabul etmediğinden ve bu iddiayı ispatla davalı yanca somut bir delil de sunulmadığından,faturaların davalı adına düzenlenmesi ve gerekçeli ve denetlenebilir olduğu mahkememizce kabul edilen bilirkişi raporunda davalının 2017 yılından itibaren defterlerini sunduğunu,tüm ticari ilişkilerindeki cari hesap kayıtlarıının davacının kayıtları ile örtüştüğünü yani tarafların defter kayıtları arasında bir uyumsuzluk bulunmadığını,bu husus gerek yasal defter ve gerekse resmi kuruma verilen — anlaşıldığını ayrıca taraflar arasında mutabakat mektupları ile söz konusu uyum konusunda uyuşmazlık bulunmadığını,davalının 2020 yılı yasal defterlerinin açılış yevmiye maddesinde davacı şirkete — borçlu olduğu hususu,söz konusu defterde açıkça yer aldığı,belirtilen 44.375,32 TL miktarda borcun varlığı,davalının kendi aleyhine delil olarak değerlendirilecek kayıtlarından anlaşılır durumda olduğunun belirtilmesi karşısında mahkememizce davalı tarafın, taraflar arasındaki — satış sözleşmesi bulunduğu iddiası ispatlanmamış kabul edilerek davalı vekilince de cevap dilekçesinde faturalara konu malların bedellerinin talep edilemeyeceğinin ve ürünlerin iadesine hazır olduklarının belirtilmesi karşısında malların bedellerinin ödenmediğii anlaşılmış olup davacının takip konusu yaptığı alacağının varlığı mahkememizce kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün—– Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline takibin 44.375,32 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 44.375,32 TL asıl alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar harcı 3.031,28 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 535,95TL harcın mahsubu ile bakiye 2.495,33 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 535,95 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL ilk masraf, 48,20 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.692,60TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 6.568,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı