Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/479 E. 2021/537 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/479 Esas
KARAR NO : 2021/537

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- içine yüklenerek —-tarihinde yukarıdaki adreste yükleme için hazır bulundurulduğunu, ancak —- yüklemenin yapılmayacağı, bu bağlamda oluşmuş masraflar ile ilgili f’aturanın gönderilmesin— yükleme yapılmadığı için —- edildiğini,—-faturanın da ekte sunulduğunu, yükleme iptal olduğu için —– dosyası tahtında borçlu aleyhine icra takibi başlatılmışsa da, ödeme emrine borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, —— dosyasında başlatılan icra takibinde, ödeme emrine borçlu/davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden itirazın iptaline, icra takibinin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafın dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—— dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine —–sebebine dayanılarak 708,00TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafın 2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin mali müşavir bilirkişisince incelenerek rapor hazırlanması için talimat mahkemesine yazı yazılmış olup, talimat mahkemesince verilen kesin süreye rağmen davalı tarafça ticari defterler ibraz edilmemiştir.
Mahkememizin —–ara kararı ile tüm dosya kapsamının ve davacı tarafın 2018 yılına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenerek rapor hazırlamak üzere dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş olup, mali müşavir—– hesap dönemleri yasal ticari defterleri kayıtlan ve dayanakları belgeler üzerinde yaptığım incelemeler neticesinde; Davacının incelenen—- dönemleri yasal ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK’nın ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun ve — tutuldukları, açılış kapanışlarının onaylı oldukları ve sahipleri lehine delil niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir, Davalı —–tarihinde —üzere hazır bulundurulduğu, Ancak davalı —- yapılmayacağı, oluşmuş masrafların faturasının gönderilmesini bildirdiği, incelenen dosya kapsamı bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. Yüklemenin iptal edilmesi üzerine oluşmuş masraflar bedeli olarak—– davacı adına düzenlediği 708,00 Tutarlı faturanın, davacının—- maddede kayıt görmüş olduğu ve—-defterlerin birbirini doğruladığı tespit edilmiştir.
Davacı ….——-. arasında bir—–yapıldığı, davacı— ilişkin bilgilendirme formu hazırladığı, ancak belirtilen gün ve saatte taşımanın davalı tarafından iptal edildiği, incelenen dava dosyası kapsamında bilgi ve belgelerden tespit edilmiştir. İptal edilen taşımaya ilişkin oluşmuş masrafların dava dışı—. tutarda fatura kesildiği, davacının da aynı tutarda olmak üzere davalı tarafa yansıtarak fatura kestiği, ancak davah tarafından ödenmediği, davacıya kesilen fatura ve davacının davalıya kestiği. aynı tutarda olmak üzere ——faturaların, davacı ..— defterlerinde kayıt görmüş oldukları ve defterlerin birbirini doğruladığı, tespit edilmiştir. ” denilerek görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava,—kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil— takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki — ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu — ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde, davalı tarafın talimat mahkemesince verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmemesi ile davacının yasaya ve usule uygun tutulan ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğu mahkememizce kabul edilmiş olup davacının defterlerinin incelenmesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görüldüğünden hükme esas alınmış olup bilirkişi raporu ile davacının davaya konu faturaya ilişkin alacağının varlığı ispatlanmış olduğu mahkememizce kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının——- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 708,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınana 708,00 TL’ nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 59,30TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL ilk masraf, 215,30 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.059,70TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—— esaslara göre belirlenen 708,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.