Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/478 E. 2021/483 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/478 Esas
KARAR NO : 2021/483

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —— olduğunu, müvekkil şirketin davalı şirkete ——– numaralı faturaları davalı şirket adına düzenlemiş ve çalışanına teslim edildiğini, müvekkil şirket edimini ifa etmiş olduğunu, malı davalı şirkete teslim edildiğini, ancak davalı /alıcı edimini ifa etmemiş mal bedelini ödemekten imtina ettiğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosyası ile İlamsız icra takibine geçilmiş olduğunu, ancak davalı/borçlu tarafça borca itiraz edildiğini, davalı tarafın yaptığı bu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın kusuru ve üzerine düşen edimini yerine getirmemesi yüzünden başlatılmış olan bu icra takibi ve sonrasında huzurunuzda görülmekte olan bu davanın açılmasına sebebiyet verildiğini beyan ederek davalının icra takibine yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davalı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve tüm yargılama giderleri ile — borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı tarafın dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava
şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü —–. sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; Davacı tarafça davalı aleyhine 48.660,04 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından tarafların 2018/2019 yıllarına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtları ile tüm dosya kapsamı incelenerek rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişisine dosya tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişisi —- raporunda ——— arasında —- dönemi başında başlayan bir ticari ilişki bulunmaktadır, düzenlenen faturalara tarafların itiraz etmedikleri, faturalar üzerinde belirlenmiş bir ödeme vadesi olmadığı, TBK madde 90’a göre muaccel oldukları kanaatim hasıl olmuştur. Davacının, incelenen yasal ticari defterlerinin TTK ve VUK kanunlarının ticari defterlere ilişkin maddelerine uygun ve e-defter esasında tutuldukları, yevmiye ve defter-i kebir beratlarının düzenli verildikleri, davalı adına düzenlenen faturaların ve davalının hizmet karşılığı düzenlediği faturaların, davacı ticari defterlerinde kayıt gördüğü, kayıt gören faturalardan aylık toplamları 5.000,00 TL. ve üstü tutarda olan faturaların ayrı ayrı olmak üzere —— formu beyanlarının bağlı bulunulan — bildirildikleri yapılan incelemelerde tespit edilmiştir. Davalının, Sayın mahkemenin tayin ettiği 06.11.2020 tarihli kalemde yapılacak ticari defter incelemesine, tebliğ edilemediğinden gelmediği, 04.12.2020 tarihli kalemde yapılacak incelemeye de gelmediği, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı nedenleriyle ticari defterlerinin incelemeleri yapılamamıştır, Davalının Bağlı—– gelen davalının —- için yıllık — — öncesi alım tutarı—-, davacının düzenlediği fiyat farkı iade faturaları —- toplamı olduğu, mal alım faturaları toplamını kapsamadığı ve davacı — örtüşmediği tespit edilmiştir. Nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Davacı——–sayılı kanuna göre avans faiz oranının uygulanması gerekeceği kanaatim hasıl olmuştur.” denilerek görüş belirtmiştir.
Dava konusu yapılan——- formlarının incelenerek her bir faturaya konu malın davalı tarafa teslim hususunun (sevk irsaliyelerinde isim ve/veya imza olup olmadığı hususununda incelenerek ve tespit edilerek) değerlendirilmesi ve takip tarihi itibari ile ilgili faturalardan kaynaklı olarak davacı tarafın alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı hususunda tespit yapılması için ek rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup hazırlanan ek raporda ”…Söz konusu 5 adet faturaya ilişkin irsaliyeler incelenmiş olup, irsaliyelerdeki— yapılmış teslimatların, faturalarda belirtilmiş—– teslim alan imzaları bulunduğu, faturalarda ise teslim —- imzaların bulunduğu tespit edilmiştir—- bakiyede mutabık oldukları, bu hususta tarafların mutabık olduklarına dair, dava dosyası kapsamında—- imzalarının bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı, — olduğu tespit edilmiştir.” denilerek görüş belirtmiştir.
Davalı şirkete isticvap davetiyesi tebliğ edilerek ekine konulan sevk irsaliyeleri ve hesap mutabakatı hakkında beyanda bulunmak üzere duruşmaya katılması aksi takdirde hesap mutabakatı ile imzayı kabul etmiş sayılacağı hususu ihtar edilmesine rağmen şirket yetkilisi duruşmaya katılmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava,cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mali müşavir bilirkişisince davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının, incelenen yasal ticari defterlerinin TTK ve VUK kanunlarının ticari defterlere ilişkin maddelerine uygun ve e-defter esasında tutuldukları, yevmiye ve defter-i kebir beratlarının düzenli verildikleri, davalı adına düzenlenen faturaların ve davalının hizmet karşılığı düzenlediği faturaların, davacı ticari defterlerinde kayıt gördüğü,31.12.2018 tarihi itibariyle tarafların 57.339,56TL bakiyede tarafların mutabık oldukları,— mutabakat belgesi üzerinde davacı şirketin ve davalı şirketin kaşe ve imzalarının bulunduğu,—tutarlı fatura düzenlendiği, söz konusu faturadan sonra davacının alacak bakiyesinin 49.079,56TL olduğu tespit edilmiştir. İsticvap davetiyesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı şirket yetkilisi duruşmaya katılmamış olmakla, davetiye ekinde gönderilen hesap mutabakatı üzerindeki davalı— üzerine atılı imzanın şirket yetkilisine ait olduğu kabul edilmiş olup, mutabakat belgesi incelendiğinde davalı şirketin davacı şirkete —— borcu olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda davacı şirketin usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerine göre davalı şirketin, — tutarlı düzenlediği faturadan sonra davacının alacak bakiyesinin 49.079,56TL olduğu tespit edilmiş olup, mutabakat belgesi ve hükme ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 48.660,04TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altında 48.660,04TL’nin %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.323,97 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 831,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.492,97 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 831,00 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL ilk masraf, 166,60 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.011,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen 7.125,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.