Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/47 E. 2022/391 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/47 Esas
KARAR NO : 2022/391

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2015
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının — bayisi olduğunu, — —- davacı şirkete sattığını, — ayında —-ile yapılan sözleşmenin sora erdiğini, davalının davacıya —ürünlerini temin edemediğini, taraflar arasında bu tarihe kadar açık hesap tarzında çalıştığını bu nedenle davalıya ön ödeme çekleri verildiğini, çeklerin 06/03/2012 tarihinde davalıya teslim edildiğini, sonrasında yapılan anlaşma gereği davacının elinde bulunan malları iade edeceğini ve davalının yine —yaptığı —- marka ürünleri vereceğini, buna bağlı olarak davacının —- olan iade faturaları ve elinde bulunan malları davalıya iade ettiğini, aradan geçen zaman neticesinde davalının ne iade edilen malların yerine yeni mallar verdiğini ne de önceki mallar sebebi ile kendisine verilen çekler ile teminat senedini iade ettiğini, bunun üzerine davacı tarafından davalı aleyhine 25.09.2012 tarihinde— sayılı dosya ile faturaları takibe konulu ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, aynı zamanda bedelsiz kalan çeklerin de yine davalı trafından davaya konu icra dosyaları ile takibe konulduğunu, bu nedenlerle davacı şirketin— dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve haksız takip neden ile takip çıkışının % 20 sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemesine, davacının– davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve davalının haksız takip nedeni ile takip çıkışının % 20 sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemesine, davacının — tanzim tarihli çeke teminat olarak verilen— senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile senedin tarafına iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında mahkememizdeki davanın açılmasndan önce açılmış ve bir kısım halen derdest olan davaların mevcut olduğunu, —Esas sayılı dosyasının bu dosya ile taraflarının ve taleplerinini aynı olduğunu belirterek davacının iş bu davayı açmada hukuki menfaat bulunmadığından bahisle reddinin gerektiğini bildirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davaya konu ——-Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davalının davacı hakkında—- karşılıksız çek tazminatı,75,00TL komisyon,59,25TL ihtiyati haciz harcı,220,00TL ihtiyati haciz vekalet ücreti,0,60TL ihtiyati haciz masrafı,85,10TL işlemiş faiz olmak üzere toplam—— tarihli —-numaralı çeke dayanarak davacı borçlu aleyhinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmıştır.
Davaya konu —Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde;davalının davacı hakkında,— asıl alacak,——59,25TL ihtiyati haciz harcı,220,00TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 0,60TLihtiyati haciz masrafı, 12,16TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.867,01TL için —- —-numaralı çeke dayanarak davacı borçlu aleyhinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve tarafların — yılına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenerek — konusu yapılan çeklerin taraf defterlerine kayıtlı olup olmadığı, ve dava konusu yapılan çeklerden dolayı davacıın borcunun olup olmadığı hususunun tespit edilerek rapor hazırlanmak üzere mahkememizce resen seçilecek mali müşavir ve hesap uzmanına dosyanın tevdi ile 20/01/2022 tarihli hazırlanan raporda özetle; Davacı şirket tarafından — ticari defterlerinin noter açılış ve yasa gereği yapılması zorunlu yevmiye defter noter kapanış onamalarının usul ve yasaya uygun olarak yasal sürelerinde yaptırılmış oldukları, kayıt nizamı bakımından V.U.K. Md.215-219 Md. İle Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun, dayanak belgeleriyle uyum içinde ve birbirlerini teyit ettikleri, davalı Şirket tarafından— yapılması zorunlu —Kapanış onamalarının usul ve yasaya uygun olarak yasal sürelerinde yaptırılmış oldukları, kayıt nizamı bakımından V.U.K. Md.215-219 Md. İle — Tebliğlerine uygun, dayanak belgeleriyle uyum içinde ve birbirlerini teyit ettikleri, huzurdaki davaya konu edilen ve Menfi Tespit Talebinde bulunulan;— — itibarıyla tarafların ticari defterlerinde kayıt altına alınmış oldukları, vadelerinde ödenmeyen bu çeklerin davacı şirket ticari defterlerinde — işlemlerinin yapılmış olduğu gibi, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında da; —tarihinde, müşteriye —, müşteriye iade edilen, 25.000.-TL karşılıksız çek olarak ters kayıt işlemlerinin yapılmış olduğu, taraflarca dosyaya sunulmuş —, — — onama İlanı birlikte değerlendirilmiş olup, buna göre yapılan tespitler şunlardır;
Davacı — defter kayıtlarıyla uyum içinde olan — hesap ekstresi itibarıyla, icra takip tarihi olan —tarihi itibarıyla davalı şirketten 146.071,20 TL alacaklı durumda bulunduğu,davalı şirketin ticari defter kayıtlarıyla uyum içinde olan —— hesap ekstresi itibarıyla, icra takip tarihi olan — itibarıyla davacı şirketten — alacaklı durumda bulunduğu, Bu durumda taraflar arasında (—- mutabakatsızlık tespit edildiği, 281.230,51 TL mutabakatsızlığın — raporda gösterildiği, gerek dosyaya kazandırılan ve hükme esas alındığı görülen bilirkişi raporunda yer verilen tespitler, gerekse — verilen ve — dikkate alındığında, davacı şirket kayıtlarına itibar edilebileceği, davalı şirket kayıtlarının yukarıda tespiti yapılan mutabakatsızlık kalemleri yönünden düzeltilmesi gerekeceği, sonuç olarak davacı şirketin davalı şirketten, — alacaklı durumda bulunduğunun hüküm altına alındığı,
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin incelendiği ve —-onama kararı ile birlikte kesin hükme bağlandığı anlaşılan—– incelendiğinde, davacı tarafından davalıya kesilen iade faturalarının üzerlerinde yer alan teslime ilişkin imzalara itiraz edilmişse de, davalının söz konusu faturaları —– ilgili icra dairesine sunmuş bulunması gerekçe gösterilerek, iade faturaları sebebiyle alacağın varlığına hükmedildiği, — onanmış ve karar düzeltme yapılmayarak kesinleştiği, taraflarınca da incelenen kayıtlar, mutabakatsızlıklara ilişkin yapılan tespitler de bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı şirketin davalı şirketten alacaklı bulunduğunun anlaşıldığı, taraf defterleri arasındaki uyumsuzluğun temelini oluşturan iade faturalarına yönelik olmak üzere —- ile kesinleşmiş şekilde, davacının davalıya borcunun bulunmadığı, hatta alacaklı olduğunun belirlendiği,
—Değerlendirildiğinde; davacının ve mutabakatsızlık ve düzeltme beyanlarına ilişkin belirtilen esaslar dikkate alındığında, davacının — bakımından takibe konu çekin davalı kayıtlarına göre iade edildiğinin anlaşılmasına rağmen icra takibine konu edildiği ve davacının — Alacaklı durumda bulunduğu, bu sebeple söz konusu icra takibine dayanak oluşturan çekten dolayı borcu bulunmadığı,
— Dosyası Yönünden; davacının ve mutabakatsızlık ve düzeltme beyanlarına ilişkin belirtilen esaslar dikkate alındığında, —icra dosyası bakımından takibe konu çekin davalı kayıtlarına göre iade edildiğinin anlaşılmasına rağmen icra takibine konu edildiği ve davacının— alacaklı durumda bulunduğu, bu sebeple söz konusu icra takibine dayanak oluşturan çekten dolayı borçlu bulunmadığı,
Teminat Senedi Yönünden değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan senet, lehtarı ve düzenleyeni aynı kişi olarak matbu form kullanmak suretiyle oluşturulduğu, — konusu senedin davalı elinde bulunması, eksik unsurlarının doldurulması suretiyle, davacının borçlu, davalının alacaklı olarak ortaya çıktığı bir “bono” oluşumuna uygun olmadığı, diğer taraftan söz konusu senedin davalıya verildiğine yönelik bir biigi ve belge bulunmadığı gibi, yapılmış bir icra takibi de bulunmadığı, davalı tarafın söz konusu senedin varlığını kabul etmediği, teminat senedinin bu haliyle davalı elinde bulunduğu kabul edilse bile bunun davalının alacaklı ve davacının borçlu olduğu bir “bono” oluşturmasının mümkün görünmediği, söz konusu sebeple davacının davacının davalıdan verilen teminat senedi sebebiyle borçlu bulunmadığına ilişkin talebinde hukuki menfaat bulunmadığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller alınan bilirkişi raporu ve taraf beyanları bir arada değerlendirildiğinde;Dava, —— çekten dolayı ve — numaralı için —olarak verildiği iddia olunan —- senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve ilgili çeklerden –sayılı takiplerin iptaline ve % 20 oranında kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir.
Davalı vekili , davacı şirketin iş bu davaya konu ettiği taleplerinin hepsinin daha önce taraflar arasında görülerek kesinleşen —–, ve —- sayılı dosyaları ile kesin hükme bağlandığı, kesin hüküm niteliğindeki dava dosyalarında incelenerek kesinleştiği ,davacının artık bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı ve dava konusunun evvelki dosyalar ile kesin hükme bağlandığı ileri sürülerek davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu ve kesin hüküm nedeniyle reddini talep etmişse de;
İş bu davanın konusu— çekten dolayı ve ——–numaralı için teminat olarak verildiği iddia olunan — senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve ilgili çeklerden — sayılı takiplerin iptaline ve % 20 oranında kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olup, —- dosyasının konusu, taraflar arasındaki mal alım-satım ilişkisi çerçevesinde, davalıdan alınmış olan bir kısım malların davacıya iade edilmiş olması sonucu cari hesapta davacı lehine oluşan alacağın tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili talebine ilişkin olup, — Esas sayılı dava dosyası haksız olarak tahsile konulan 2 adet çek ile yine haksız olarak nakite çevrilen teminat mektubundan dolayı uğranılan zararın tazminine yönelik ——.sayılı davanın konusu teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrildiği iddiasıyla, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle açılan itirazın iptaline ilişkin olup iş bu davanın konusu ile ileri sürülen davaların konusu farklı olduğundan davalının itirazları mahkememizce kabul görmemiştir. Takibe konulan çeklerin davalı kayıtlarına göre iade edildiği anlaşılmasına rağmen icra takibine konu edilmesi sebebiyle davacı tarafın kötüniyet tazminat talebi mahkememizce kabul edilmiş olup, hükme ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, davacının 25.000,00 bedelli senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebi yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davacının — Esas sayılı icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile takip konusu alacak miktarı olan — %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının — Esas sayılı icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile takip konusu alacak miktarı olan —%20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının —- bedelli senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebi yönünden davanın HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Davacının—-Esas sayılı icra takibi nedeniyle davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
-Kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile takip konusu alacak miktarı olan 25.000,00 TL’nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davacının —Esas sayılı icra takibi nedeniyle davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
-Kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile takip konusu alacak miktarı olan 25.000,00 TL’nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4- Davanın Hukuki Yarar Yokluğundan Reddine ilişkin;Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 426,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 346,24TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin; Karar harcı 3.812,17TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 953,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.859,12 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvuru, 953,05 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 980,75 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 232,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.232,00TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.541,47 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 22,00TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 6,81 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- göre belirlenen —vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —- göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.