Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/46 E. 2020/411 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/46 Esas
KARAR NO : 2020/411

DAVA : İtirazın İptali iken yargılama esnasında davalı iflas ettiğinden kayıt kabul davasına dönüşmekle
DAVA TARİHİ : 05/03/2019
KARAR TARİHİ : 17/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;———-davalı borçlu şirketten —— marka kullanım ücreti nedeniyle 15.02.2017 tarihli—— nolu faturalara dayanan —– tutarında işlemiş faiz ile birlikte toplam 16.906,13 TL alacağı bulunduğunu, söz konusu fatura bedelinin ödenmemesi üzerine alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosya üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin davacı kurumdan marka kullanım hizmeti aldığını, ancak almış olduğu hizmetler karşılığında hiçbir ödeme yapmadığını, davalının müvekkil kuruma borçlu olduğunun —kayıtlarının incelenmesi ile açıkça ortaya çıkacağını, her ne kadar davalı tarafın itirazında elden ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de müvekkili kurum Kamu Kurumu olduğundan ve elden yapılan ödemeler karşılığında makbuz verildiğinden bu hususun hayatın doğal akışına aykırı olduğunu, itiraza konu beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin davacı kuruma —-markasını kullanmış olduğundan davacı kurumun alacağının doğduğunu iddia ederek, davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı İstanbul Anadolu ——. İcra Dairesi ——-dosyaya sunduğu cevap yazısında; İstanbul Anadolu —. ATM ——– sayılı dosyasından 30.05.2018 tarihinde iflasına karar verilen ve ——– tasfiye işlemlerine müdürlüğün —- —– Sayılı dosyası ile başlanılan ———————İİK’nın 218 Md. uyarınca basit tasfiye olarak yapılmasına karar verildiğini, ikinci alacaklılar toplantısının adi tasfiyede gerçekleştirilen bir toplantı olup, basit tasfiyede ikinci alacaklılar toplantısının yapılmayacağını, aynı şekilde ——— idaresinin teşekkülünün adi tasfiyede söz konusu olup, basit tasfiyede —— oluşturulmasının mümkün olmadığını, müflis şirketin ticari defterleri henüz dairelerine teslim etmediğini ve müflis şirket hakkında verilen—— kesinleşmemiş olduğunu, tasfiye işlemlerinin resen müdürlüklerince yürütüldüğünü ve müflis masasında ———— işlemlerinin hali hazırda devam ettiği beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı tarafça İİK.nun 67.maddesine dayalı olarak davalı aleyhine itirazın iptali davası açılmıştır. Yargılama devam ederken ———- davalı hakkında İstanbul Anadolu —. ATM —sayılı dosyasından 30.05.2018 tarihinde —— kararı verildiği ve davalının ———– devam edildiği bildirilmişir.——— gelen cevabi yazı ile müflis davalının — basit tasfiye usulüne göre yürütüldüğü bu yüzden ikinci alacaklılar toplantısının yapılmayacağı tasfiyenin——-müdürlüğü tarafından yürütüleceği anlaşılmakla ——- müdürlüğüne dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilip taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam olunmuştur. Dava İİK 235.maddesinde düzenlenen kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
Davacı, davalı borçlu şirketten —————- marka kullanım ücretinden kaynaklı iki adet fatura alacağı bedeli olan 16.906,13 TL alacağın tahsili talebiyle davalı hakkında icra takibi başlatmış, davalı yan borcu olmadığını, fatura bedellerini davalıya ödediğini belirterek itiraz etmiştir. Alacağı oluşturan faturalar delil dilekçesi ekinde sunulmuş bu faturalar uyarınca taraflar arasında hizmet akdine dayalı ticari ilişki olduğu anlaşılmıştır.
11/07/2019 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp, bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacının alacağını oluşturan iki adet faturanın 15.02.2017 tarihinde düzenlendiği anlaşılmış, davalı ———- davayı takip etmemesi ve ticari defterlerini —-idaresine teslim etmemiş olması dolayısıyla defterleri incelenememiş, davalı ödeme emrine itiraz dilekçesinde fatura bedellerini elden ödediğini beyan ederek ispat yükünü üstüne aldığı, ancak ödeme yaptığına ilişkin dekont vs sunmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller ile davacının davalıya marka kullanım hizmeti sunduğu, ancak davacının alacağını tahsil edemediği, davalının ödeme iddiasının ispatına yönelik herhangi bir belge sunmadığı anlaşılmış, dava her ne kadar itirazın iptali davası olarak açılmış ise de davalının iflası nedeniyle dava kayıt kabul davasına dönüştüğünden saptanan alacağın davalı ————– masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, taraflar arasında temerrüt halini düzenleyen bir sözleşme ve/veya takip konusu yapılan fatura alacaklarına ilişkin bir hukuki nitelikli ihtarnamenin dosya kapsamında yer almadığı gibi iddia da edilmediği, davacı kurumun işlemiş faize ilişkin talebini davalı şirket adına düzenlemiş ve takip dayanağı yapmış bulunduğu faturalarında yer alan “fatura tarihi itibarıyla 30 takvim gününde ödenmez ise kanuni faiz uygulanır” şeklindeki şerhe dayanarak yaptığı ve faturaların düzenleme tarihi olan 15.02.2017 tarihinin l(bir) ay sonrası tarih olan 15.03.2017 tarihinden başlayarak takip tarihine kadar yasal faiz oranı üzerinden işlemiş faiz hesapladığı ve bu faize isabet eden %18 KDV ile birlikte talep konusu yaptığı anlaşılmıştır. Hesaplanan işlemiş faiz için davalı şirket adına fatura tanzim ve keşide edilmeksizin KDV talep edilebilmesi mümkün olmadığı, zira KDV Fatura düzenlendiği ayda doğan/tahakkuk eden ve adına fatura düzenlenenin indirim konusu yapabildiği, faturayı düzenleyenin de sorumlu sıfatıyla ilgili ayda Vergi İdaresine ödeyeceği vergi tutarını ifade ettiği, davacının ise böyle bir ödeme yapmadığı dolayısıyla KDV talep edemeyeceği, ayrıca davanın kayıt kabul davası olması dolayısıyla davacının icra inkar tazminat talebi kabul görmemiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-15.540,60 TL’nin davalı —– —- kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 1,061,58 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 288,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 772,86 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvuru, 288,72 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 333,12 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 79,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1,400,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1,479,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.359,54 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 10 gün süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.