Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/457 E. 2022/314 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/457 Esas
KARAR NO : 2022/314

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı tarafından, cari hesap bakiyesi ödenmeyen — tarihli —– alınan karar gereğince borçluya ait ödenmeyen üye aidat alacağının ödenmemesi üzerine, borçlu aleyhine — Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun söz konusu icra takibine borçlu olmadığından bahisle kısmi itiraz ettiklerini — itiraz edilen kısım için takibin durduğunu, takibe konu alacağın ödenmediğini, itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, İcra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın — Asıl Alacak ve 15.809,23 TL İşlemiş Faiz yönünden İptaline, TAKİBİN aylık %1,5 (Yıllık %18) faizi ile Devamına, İtirazında haksız olan borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkartazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine, Karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Davanın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli olduğunu, davacının iddia, beyan ve davalının taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, Davacının —-taşınmaz üzerinde bulunan A1/3 numaralı bağımsız bölümü — tarihinde dava dışı ..—satın aldığını, —-satın alınması esnasında davacı ile satın aldığı kişi ile gerekli görüşmeleri yaptığını ve borç olmadığı bilgisini aldığını, davacı daireyi satın aldıktan sonra 2018 yılında bir takım borçların aidatlarını ödeyemediğini ve bu aidatlardan kaynaklı borçlarına itiraz edilmediğini, kabul edildiğini, Davacının icra takibi başlatılması— daireyi satın almadan önceki döneme dayanan borçlar hakkında bilgi talep edilmiş ancak iddia edilen borca ilişkin davacıya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığını, Ayrıca davacıya başlatılan — sayılı icra dosyasına da davacı tarafından hiçbir biçimde bahsettiği bilgi ve belgelerin sunulmadığını, aynı şekilde ödeme emrinin ekinde borcun dayanağına ilişkin herhangi bir belge gönderilmediğini, Ödeme emri incelendiğinde itiraz edilen borcun bir cari hesaba dayandığı anlaşıldığını ancak bu borcun hangi aylara ilişkin olduğu, hangi aya ilişkin borca hangi tarihten itibaren ve oranda faiz işletildiğinin anlaşılmadığını, davacı davalı ile uzlaşmak istese de kooperatifin iyi niyetten uzak tutumu sebebiyle davacının borca ilişkin herhangi bir bilgi sahibi olmadığını, borca itiraz etmek zorunda kaldığını, Dairenin geçmişe dönük tüm aidat borçları ve diğer borçlarının ödendiğini, kooperatifin söz konusu daireye ilişkin herhangi bir alacağının olmadığını, Davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ayrıca talebe konu alacağın davacı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından icra takibinden önce yahut ödeme emrinin ekinde davalıya herhangi bir kayıt ve belge sunulmadığından davacının alacağı likit ve belirlenebilir olmadığındın davacının davalıdın %20 inkar tazminatı talep edebilmesinin mümkün olmadığını, iş bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğundan davacının taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—–sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacının alacaklı, davalının borçlu bulunduğu, takip talebinde borcun sebebi kısmında ” cari hesap bakiyesi ödenmeyen —- olağan ———ödenmeyen üye—– alacağı blok/daire:A-1/3″ açıklamasının yer aldığı,takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe kısmi itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacı kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edeceği alacağının (üyelik devrinden —-) olup olmadığı varsa miktarının tespiti için rapor hazırlanmak üzere mahkememiz tarafından resen seçilen mali müşavir —-heyete dosyanın tevdi ile hazırlanan —- özetle; Davacı —- incelenen —- yasal defterlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Konunu 64-65 maddeleri ve 213 sayılı VergiUsul Kanunu’nun 215-226 sayılı defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun tutuldukları, açılış kapanış noter tasdiklerinin kanuni süreleri içinde tasdik edilmiş,, onaylı oldukları, sahipleri lehine delil niteliklerinde oldukları, dava dışı …—. boç bakiyesinin bulunduğu, Yönetim kurulunun kabul kararıyla — —daireyi ..— devrettiği, borç bakiyesinin —-kısmının Daireyi devir alan … hesabına borç olarak — yapıldığı,kalan — kapattığı, ….— yapılğn—-. Borç — —- maddesinde, …— ödediği —— —maddede ve — maddesinde kayıt görmüş olduklarının tespit edildiği, davalı … 13.03.2017 tarihinde — üye olmak için müracaat ettiği, — arasında tespit edildiği, davalı … — devraldığı, alım esnasında –yönetimiyle, —- birlikte görüştüklerini, dairenin herhangi bir borcunun olmadığı bilgisini aldığını beyan ettiği,ancak borç olmadığına dair yazılı bir belge bulunmadığı; incelenen —- defterleri kayıtları ve dayanak belgelerinden tespit edildiği, gerek davalı … Vekilinin dava dilekçesinde ve gerekse dava dışı eski —- verdiği ifadesinde bahis konusu olan —–tutarlı senet olmak üzere toplam 51.147,00 TL. ödeme yapıldığının beyan edildiği, defter kayıtlarında da —-tutarlı olmak üzere kayıt görmüş oldukları, yine dekontu dosya kapsamında görülen ve dava dışı —- eşi tarafından cari hesaba gönderilen —-defterinin 06.06.2016/256 maddesinde kayıt görmüş oldukları, ancak—- hesap bakiyesinin kapanmadığı ve devirden önce olmak üzere — bulunduğu, vapılaın defter ve dayanak belgeler incelemesinde tespit edildiği, davalı ——– dava dışi eski—-devralırken, …—söz konusu daireye ilişkin cari hesap borcunun bulunmadığına dair yazılı bir belge bulunmadığı, defter ve cari hesap intelemelerinde tespit edildiğine göre , 63.857,57 TL. borcu bulunduğu, bu cari hesap bakiyesinin kooperatif olağan genel kurullarında alınmış kararlar ve yönetim kurulunun almış olduğu kararlarda tespit edilmiş , üyelerce ödenmesi gereken tutarlardan oluştuğu, devir esnasında 41.707,57 TL. kısmının devralan ..—hesabına borç olarak — yapıldığı, kalan— bakiyenin eski üye —-ödendiği doğrultusunda ; —- devir tarihinde söz konusu daire sahibi ….—- devir tarihinden önce oluşmuş cari hesap borcundan kaynaklandığı, yine takipteki 6.900,00 TL. nin devir tarihinden sonraki davalı …— aidat borçlarına ilişkin olduğu ve davalı —- kabulünde olduğu, 15.809,22 TL.lik işlemiş faiz tutarının , — devir tarihindeki — ve sonrasındaki aidat borçları toplamının gecikme gişlemiş faizi olduğu, hesaplanan işlemiş faiz tutarının ,— toplantısı tutanağının 10. Maddesinde belirtilen “ temerrüde düşen üyelerden temerrüt tarihinden itibaren aylık % 3 gecikme faizi alınmasına,..“ kararına dayandığı, bu oranın yıllık %36 olduğu ancak Kooperatif genel kurulunda belirlenen faiz orbnının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat 3095 sayılı kanuni fdiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun’un 2/1 maddesine göre belirlenen faiz oranının ya$al faiz oranının %100 fazlasını aşamayacağı doğrultusunda, %9 olan yasal faizin %100 fazlası olmak üzere % 18 olarak uygulandığının tespit edildiği, nihai kararı mahkemeye ait olmak üzere ; İcra takibindeki — eski üye …— cari hesap borç bakiyesinden kaynaklandığı, davalı — kabulünde olan 6.900,00TLnin davacı kooperatifin aylık aidat alacakları toplamı olduğu,—- işlemiş faizin —mevzuatına uygun olarak %18 oranında hesaplandığı ve takip tarihinden itibarın aylık %1,5 uygulandığı,davalı kooperatifin anapara ve işlemiş faizle ilgili davalı borçludan olan alacağı bakımından icra takibindeki itirazın iptali taleplerinde haklı olacağı sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile hazırlanan 11.01.2022 tarihli raporda özetle;
Kök raporda da ortaya konulduğu gibi, devreden ihbar olunanın hesabının şu şekilde oluştuğu, rapordaki dökümde de görüleceği üzere 20.000 TL nakit ödemenin sistemde göründüğü, buna karşın eski borca mahsuben senet (bono) verildiğine yönelik maddi durum yerine 31.147 TL miktarlı ödeme olarak sisteme yansımış bulunduğu, devreden ihbar olunanın iddiası ile söz konusu miktarın havale yoluyla ödenmesine ilişkin kayıtların da tekrar ettiği, 15.01.2016 tarihi itibariyle hesaplanan, bir kısmı nakit olarak bir kısmının ise senet verilerek ve senet bedellerinin de havale yoluyla ödendiğine ilişkin iddialının, kooperatif kayıtları ile uyumlu olmadığı, esasen dava dışı ihbar olunandan alınan — bedelinin 31.12.2015 tarihli bakiyeyi oluşturduğunun (———— işlemin — önemli bir borç bakiyesi oluşturduğu, dava dışı ..—– alınan senet ve senede ilişkin ödemelerin iki kez kayda geçirilmesi ve buna bağlı olarak ilgilinin kayden fazla ödemesi bulunmasına rağmen belirtilen işlem sebebiyle borç bakiyesinin devam ettiği, söz konusu borç bakiyesinin —tarih ve —– birlikte ortaya çıkan — fazla ödemeyi içerir — miktarın düşülmesi ile ortaya çıkan ——anlaşıdığı, dava dışı — gerçekte— rağmen, kayıtlara — yansıtıldığı, buna karşın– tarihinde gerekçesi belirlenemeyen — miktarlı kayıt ile ihbar olunan hesabının borçlandırıldığı—— maliyetlerin belirlendiği, davalının devraldiğı daire bakımından —– tarafından ——–onaylandığı, bu haliyle dava konusu daireye ilişkiri üyelik borcunun 01.07.2009 tarihinde 48.920 TL kısmının borçlandırma işlemine konu edildiği, bilahare 01.01.2016 yılında inşaat maliyetleri ile ilgili olmak üzere bu defa 58.132 TL miktarin da kayda geçirildiği, yapı kooperatiflerinde üyelerin—- ve inşaata ilişkin olmak üzere tahakkuk ettiği, bu haliyle davacının devraldığı daireye yönelik olmak üzereinşaata ilişkin gider tahakkukları incelendiğinde;
—-olmak üzere tahakkuk işlemi gerçekleştirildiği, bunlardan davanın ihbar edildiği devredenin hesabına işlenen —tarihli — kaynaklandığı, buna ilişkin kaydın dairelere ——- ve —- olarak ortaya çıktığı, belirtilen dışında maliyetler incelendiğinde 01.01.2016 tarihti 12.284 TL miktarlı ödemenin diğer ortaklara da benzer miktarta yansıtıldığının belirlendiği,
——olmak üzere tahakkuk işlemi gerçekleştirildiği, toplamın 119.336 TL olduğunun anlaşıldığı, olması gereken bakımından söz kanusu rakamın davacın devredeni hesabına —- yılında geçirilmesi, bilahare ödemeler istenmek suretiyle bu miktardan mahsubun gerçekleştirilmesi, maliyet farkı ortaya çıkarsa bu farkın onaylanmak suretiyle hesaba geçirilmesi ve yapılan ödemelerden tahsil edilmesi olduğu, —-sözleşmede, ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve—- geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılacağı, — kooperatiflerinde, ferdi münasebet işlemlerinin sonuçlanması için, öncelikle konutların geçici maliyetlerinin çıkarılması, konut kuralarının çekilmesi, kesin maliyetlerin hesaplanması, yapı kullanım izninin alınması ve nihayet ortaklara tapunun verilmesi gerektiği, somut olayda tapu verilmiş olmakla birlikte, — muhasebe görevlisi ile yapılan görüşmede, kooperatifte yönetim değişikliği olduğu, eski yönetimden birçok belgenin alınamadığı, eski yöneticiler ile kooperatif arasında davaların sürdüğü ifade edildiği, devamla genel kurul tutanakları ve üyelerin cari hesaplarına ilişkin dökümler dışında belgelerin ellerinde bulunmadığı, bunların 2009 yılında belirlenen maliyet hesapları ve 2013 yılında çevre düzenlemesine dair genel kurul kararı dikkate altnarak değerlendirilebileceği yönünde beyanda bulunulduğu, her ne kadar kooperatif kayıtlarına ulaşılması mümkün olmamış ve inşaat maliyetlerine yönelik olmak üzere gerçekleştirilen hesaplamalar sunulamamışsa da, — maliyetleri karşılaştırılarak, tahakkuk edilen miktartarın işin niteliğine uygun olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılabilmesi mümkün olacağı buna göre— yayınlanan — birim maliyet tablosuna göre yapılan hesaplamada —-davacıya ait daireye ödenen bedelin — alınan konut kredisi olduğu, bu durumda davacı dairenin kalan borç miktarının — olacağının kabul edilebileceği, bu miktar belirtenen çarpan ile çarpıldığında, — çıkacağı, ödenen banka kredisi ite birlikte değerlendirildiğinde ———belirlendiği, söz konusu miktarın kısmen — bir kısmının da halen bu dava ile talep edildiği dikkate alındığında, davacı kooperatif tarafından 01.01.2016 tarihinde —- belirlenen ilk maliyet miktarı ile uyumlu olduğu, belirtilen hesaplama —- maliyeti belirlenmesine yönelik olmayıp, hesaba geçirilen inşaat maliyetine ilişkin bir uygunluk değerlendirmesi sağlamayı amaçladığı, özellikle kooperatif üyeleri arasında eşitlik ilkesi ile bağlantılı olmak üzere benzer durumda bulunan üyelerin benzer yükümlülükler üstlenmesi gerekliliğinin bir sonucu olarak bu yönde değerlendirme gerçekleştirildiği, belirlenen oranlama ile ortaya çıkan rakam, 01.01.2016 tarihinde inşaat maliyeti olarak defter kayıtlarına geçen ve devredenin söz konusu hisseye ilişkin borcunun temelini oluşturan kaydın, inşaat maliyetlerine ilişkin genel durum ile uyumlu olduğunu gösterdiği, bu haliyle devredenin borç kaydından devralan hesaplarına yapılan aktarmanın kooperatif uygulamalarına uygun olduğu, dava konusu borcun mevcut bulunduğunun düşünüldüğü, ancak bu husus, 01.01.2016 tarihinde —- yukarıda gerekçelendirilen kabulün bir sonucu olduğu, Mahkeme tarafından bu husus kabul görmediği takdirde, 2009 yılında genel maliyet ve 2013 yılında çevre düzenlemesine yönelik miktariar toplamının; —— geçirilen miktarlar toplamının —- fazla tahakkuk yapıldığı, bu fazlalığın davalı üyenin kaydına yapılan devirden fazla olması sebebiyle —- borç ortaya çıkacağı kabul edileceği, bu ihtimalde talep edilen faiz miktarı da oranlı olarak azalacağı ve— hesaplanmak gerekeceği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre;Davanın kooperatif aidat borcu için başlatılan icra takibine yönelik kısmi itirazın iptali için açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı, davacı —– üyesi olup üyeliği davalı dava dışı üçüncü kişinin hissesinin devri suretiyle edinmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık kooperatif payının devri sırasında devredenin borçlu olup olmadığı ve borçlu ise bu borçtan dolayı devralanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır.
Davalı … — daireyi ——- devraldığını, alım esnasında kooperatif yönetimiyle, .—- birlikte görüştüklerini, dairenin herhangi bir borcunun olmadığı bilgisinin verildiğini ileri sürse de bu iddiasını ispat edemediği, bilirkişi raporunda davacı kooperatifin— yasal ticari defterlerinin kanuna ve usulüne uygun tutulduğu, ticari defterleri ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişice yapılan incelemede kooperatifin eski üyesi dava dışı ….— cari hesabı incelendiğinde esasen dava dışı ihbar olunandan alınan nakit ve senet bedelinin — bakiyeyi oluşturduğu,—önemli bir borç bakiyesi oluşturduğu, dava dışı ….— alınan senet ve senede ilişkin ödemelerin iki kez kayda geçirilmesi ve buna bağlı olarak ilgilinin kayden fazla ödemesi bulunmasına rağmen belirtilen işlem sebebiyle borç bakiyesinin devam ettiği, söz konusu borç bakiyesinin — miktarın düşülmesi ile ortaya çıkan— doğduğunun tespit edildiği, bilirkişi heyetince kooperatif kayıtları ve — yönelik olmak üzere gerçekleştirilen hesaplamalar olmaksızın, — tablosuna göre —— karşılaştırılarak yapılan hesaplamada, — tahakkuk edilen miktarların işin niteliğine uygun olup olmadığı yönünde yapılan hesaplamada davacı— — işlenen kaydın —-tarafından belirlenen ilk maliyet miktarı ile uyumlu olduğu tespit edilmiş olup raporda belirlenen oranlama ile ortaya çıkan rakamın, 01.01.2016 tarihinde inşaat maliyeti olarak defter kayıtlarına geçen ve devredenin söz konusu hisseye ilişkin borcun temelini oluşturan kaydın, inşaat maliyetlerine ilişkin genel durum ile uyumlu olduğu tespit edilmesi karşısında bilirkişi raporu hükme ve denetime elverişli olduğu mahkememizce kabul edilirik hükme esas alınmış olup devredenin borç kaydından devralan hesaplarına yapılan aktarmanın kooperatif uygulamalarına uygun olduğu, dava konusu borcun mevcut bulunduğunun kabulüyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının — Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 41.707,57 TL asıl alacak ve 15.809,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.516,80 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %18 oranında ve değişen oranlarda faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 41.707,57 TL’nin %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.928,97 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 654,02TL harcın mahsubu ile bakiye 3.274,95TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 654,02 TL peşin harç olmak üzere toplam ‭698,42‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 149,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.749,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—-belirlenen 8.277,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan—tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.