Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/453 E. 2021/133 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/453 Esas
KARAR NO: 2021/133
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Dosya —- Yetkisizlik kararı verildiği, mahkememizin ——- Esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; — nolu poliçe ile davalı — bulunan—– tarihinde —— olduğu tek taraflı trafik kazasında davacıların kızı ve kız kardeşi olan ———-öldüğünü, kaza esnasında —— yolcu olarak bulunan müteveffanın olayla ilgili bir kusurunun bulunmadığını, davacıların müteveffanın ölümü ile tarifi mümkün olmayan acı ve elem duyduklarını, halen olayın şokunu ve üzüntüsünü üzerinden atamadıklarını, kazanın oluşumunda —— plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu bulunmasına, müteveffanın çok genç yaşta ve en kıymetli zamanda kaybedilmiş olmasına göre davacıların bundan böyle yaşamlarındaki boşluğun ve eksikliğin karşılığı olarak davalı taraflar üzerinde caydırıcılık etkiside dikkate alınarak 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47, 6098 Sayılı TBK’ nın 56.m.sinde ki maddi tazminat hesaplarındaki yetersiz ve kısıtlı kuralların zararı tam karşılayamaması ve sorumluluk hukukundaki son gelişmelere göre manevi tazminatın telafi edici caydırıcı bir etki sağlayacak miktarda olması gerektiği hususları gözetilerek her bir davacı için — olmak üzere toplam ——– manevi tazminatın indirim yapılmaksızın hüküm altına alınması dileğinde olunduğunu, —- plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli —- —- davalı şirket tarafından tanzim edildiğini, poliçede ölüm halinde manevi tazminat istemlerinin —-kadar teminat altına alındığını, —- havale nolu evrakla—– kanalı ile davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya yasal süresi içerisinde bir cevap alınamadığını belirtmiş , davacı anne — davacı baba —- davacı kardeş —-davacı kardeş — davacı kardeş —-üzere toplam —– manevi tazminatın dava tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —-plaka sayılı aracın davalı şirket tarafından —- numaralı ——- ile sigortalandığını, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur olmadığını, davaya konu talebin zaman aşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, davalı şirketin poliçe ile işletenin sorumluluğunu teminat altına aldığını, poliçe teminatının dava konusu olayı kapsayıp kapsamadığının değerlendirilmesi açısından dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin tebliğinin gerektiğini, dava konusu olayın haksız fiil niteliğinde olup ticari işin söz konusu olmadığını bu sebeple davacı yanın ticari faiz taleplerinin reddinin gerektiğini, kazaya ilişkin açılan ceza soruşturma ve kovuşturma dosyalarının celbi gerektiğini, davacı tarafından dava acılmadan önce davalıya herhangi bir başvuru yapılmadığını, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından doğan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenmiştir.
Davacılar tarafından davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmış, buna ilişkin belge dosyaya sunulmuştur.
Her ne kadar davalı vekili süresinde zamanaşımı defini ileri sürmüş olsa da —tarihli kaza nedeniyle—— tarihinde dava açıldığı, dolayısıyla zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından bu itirazın reddine karar verilmiştir. Tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Kazaya karışan aracın dava ve kaza tarihi itibariyle tescil kayıtları, davacıların ve müteveffanın ekonomik ve sosyal durumları dosya içinde alınmıştır.
Ekonomik sosyal durum araştırmalarından, davacı anne —- lise mezunu ve memur emeklisi olduğu, davacı baba —– lise mezunu ve bağkur emeklisi olduğu, emekli maaşlarının bulunduğu, kendilerine ait evde ikamet ettikleri, bir evlerinin kirada olduğu, davacı kardeş —- üniversite öğrencisi olduğu ve ailesiyle ikamet ettiği, davacı kardeş ——- üniversite mezunu olup halihazırda çalışmadığı, anne babasıyla ikamet ettiği, davacı kardeş —— öğretmen olduğu anlaşılmıştır.
—- sayılı dosyasında;——- alınan raporda; otobüs sürücüsünün asli kusurlu olduğu, yolcu müteveffanın kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Davacılar—– sayılı dosyasında; davalı —— karşı destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle dava açtıkları, bu dosyada makine mühendisi —– tarafından düzenlenen kusur raporunda; davalıya sigortalı otobüs sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yolcu —– kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; — tarihinde davalı sigorta şirketine—- plakalı yolcu otobüsünün sürücüsü ——- direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu otobüsün devrildiği, otobüsün içinde yolcu olarak bulunan davacıların çocukları ve kardeşi olanmüteveffa ———- vefat ettiği, davalı sigorta şirketine hasar dosyası ve poliçenin celbi için müzekkere ve tekit yazıldığı, ancak buna rağmen davalı sigorta şirketinin hasar dosyasını ve poliçeyi göndermediği, davacılar vekilinin dava dilekçesinin ekinde kasko sigorta poliçesini ibraz ettiği, —plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ————- sigortalandığı, kazanın bu tarihler arasında meydana geldiği, —– poliçesine göre; artan mali sorumluluk manevi tazminat ek teminatının verilmiş olması şartıyla manevi tazminat taleplerinin —— sınırlık olmak üzere teminat kapsamında olduğu, ek sözleşme maddelerinde manevi tazminat klozunun da bulunduğu, dolayısıyla manevi tazminatın da teminat altına alındığının anlaşıldığı, davalı sigorta vekilince sunulan cevap dilekçesinde ödeme savunmasında bulunulmadığı, bu nedenle sigorta şirketinden hasar dosyası ve poliçenin beklenilmesinden vazgeçildiği, kazanın tek taraflı olduğu, müteveffa —- yolcu olduğu, ceza dosyasında ve ——- dosyalarında kusur raporu alındığı, davalıya sigortalı otobüs sürücüsü ——– kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu anlaşıldığından mahkememizce kusur raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Manevi tazminat açısından; 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———- gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. ———
Somut olayda; kazanın ——– tarihinde meydana geldiği, müteveffa—–doğumlu olup, kaza tarihinde —- yaşında olduğu, müteveffanın öğretmen olduğu, davacılar —– müteveffanın anne babası, diğer davacılar ——– müteveffanın kardeşleri olduğu, davacıların çocuklarını ve kardeşlerini elim bir kaza sonucu kaybetmeleri nedeniyle manevi zarara uğradıkları, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranları, kazanın meydana geldiği tarih ve paranın alım gücü gözetilerek davacı anne —- davacı baba —–davacı kardeşlerin her biri için ayrı ayrı ——– manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, davacılar dava tarihinden itibaren avans faiz talep ettiğinden, kaza yapan araç ticari araç olduğundan belirlenen tazminatlara dava tarihinden itibaren avans faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacı anne —–
Davacı baba —–
Davacı kardeş —-
Davacı kardeş —–
Davacı kardeş —– manevi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 14.003,55 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.295,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.707,75 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 1.743,65 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 180,75 TL yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek 74,11 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’nin 10/1. Maddesi uyarınca belirlenen 22.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’ nin 10/2. Maddesi uyarınca belirlenen 22.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021