Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/451 E. 2020/745 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/451 Esas
KARAR NO : 2020/745

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu/davalı taraf ile müvekkili arasında —– tarihli sözleşme———-) işlerinin yapımı konusunda sözleşme tanzim edildiğini, bahse konu iş ile ilgili olarak davalı borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında yapılan cari hesaplama da davalı borçlu yanın müvekkili şirkete 356.292,83 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, Bu konuda taraflar arasındaki borcun —- sözleşmesinden kaynaklanan bakiye cari hesap alacağına ilişkin olduğunu, davalı borçlu yana taraflarınca İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün ——Sayılı dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, borçlu yanın bu ödeme emrine vekil vasıtası ile itiraz ederek takibi durdurduğunu, davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —-. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile 356.292,83 TL tutarındaki asıl alacak üzerinden asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte %20 icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——–. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü —– no lu dosyasında vekilinin olmasına rağmen dava dilekçesinin firmasının adresinin bulunduğu yerdeki apartman görevlisine tebliğ edildiğini, davaya konu icra takip dosyasında borca, vekili aracılığı ile itiraz etmiş olduğundan Tebligat Kanunu 11 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. Maddesi gereği tebligatın—– yapılması gerektiğini, —- görevlisine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı ——— olarak birlikte çalıştıklarını, söz konusu işin tesliminin üstünden — yıl geçtiğini, davacı ile aralarında ——tarihli —- yapımına ilişkin sözleşme imzalandığını,—-yılında teslim edildiğini, İş bedelinin tahsili talepli davada zamanaşımı süresinin işin yüklenici tarafından iş sahibine teslim edildiği tarihten itibaren başladığının kabul edildiğini, bu nedenle söz konusu alacak zamanaşımına uğramış olduğundan davanın reddini gerektiğini, davacı şirkete böyle bir borç bulunmadığını; davacı vekilinin İstanbul Anadolu —-. icra Müdürlüğü’ nün —- sayılı takip dosyasında alacağını cari hesap alacağına dayandırdığını, İİK’nın 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davaları, dayanağı olan takiple sıkı sıkıya bağlı olduğunu, Cari hesap alacağı için davacı ile arasında imzalanmış yazılı bir cari hesap sözleşmesi olması gerektiğini, TTK 87/2’ye göre cari hesap sözleşmesinin geçerli olması için yazılı yapılması şart olduğunu, davacı ile aralarında cari hesap sözleşmesi adı altında herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, Zamanaşımı ve takip dayanağına ilişkin itirazlarının mahkemece yerinde görülmediği takdirde davacı ile aramızdaki olayların aşağıdaki şekilde gerçekleşmiş olduğunu, “—- başlatılan haksız takibin iptali gerektiğini,—– ——–tarafından yapılan —— ihalesinin dava dışı … tarafından alındığını, davaya konu işi ihale eden … ve ihaleyi kazanan, asıl işveren —– davanın İhbarına karar verilmesini talep etiğini, dava dışı …—– asıl işveren olduğu, yapım işinde ——-adlı bir şirket olduğunu, İş devam ederken taşeron——- iflas ettiğini, işyerine gelen haciz evraklarının önünü kesmek için yeni bir taşerona ihtiyaç duyduklarını, Yaptıkları sözleşme ile (dava dilekçesinde bahsedilen ) işin taşeronu olduğunu, davacı ve dava dışı —- kendisine bütün giderleri ödeyip her şeyi kendilerinin karşılayacağını, İşin sonunda da şahsına 15.000,00.- TL maaş ödeyeceklerini söylediklerini, 15.000,00.- TL’ lik maaş ödemesine ilişkin bilginin davacı vekilinin cari hesap olarak adlandırdığı ödeme listesinde mevcut olduğunu, İş devam ederken, işçiye ödenecek gerçek ücretlerin tümünün hesabına yattığını, İşçilerin asgari ücretten çalışıyor gösterildiğinden — kazançlarını hesabına yatan paradan işçilerin kendi banka hesaplarına yatırdığını, elden ödenecek —— muhasebecisi ile birlikte bankadaki hesabından çekerek elden işçiye dağıttıklarını, Söz konusu elden ödenen ücretlerin hakedişlerde yer almadığını, —– işçilere elden ödenen paralara ilişkin kayıtların tutulduğunu, Elden ödemelere ait —— davacı şirketten istenilmesini talep ettiğini, Söz konusu durumun tespiti için ayrıca ..——–muhasebecisinin tanık olarak dinlenilmesini talep ettiğini, diğer yandan davacı şirketin eski taşeronları ——- kalma birikmiş kira, yemek ve—- ödenmek üzere çeşitli borçları olduğunu, birikmiş borçlar için kendisinin şahsi çeklerini kullandıklarını, Çeklerin günü geldiğinde hakedişlerden hariç çeklerin tutarı kadar paraları da hesabına yatırdıklarını, söz konusu yapım işini ——şirket birlikte yürüttüklerini, tüm işlemleri birlikte yaptıklarını, firması üzerinden sadece para akışı gerçekleştiğini, kendisinin de gönderilen para kadar fatura kestiğini, Hatta kestiği faturanın —-masrafı olan tutarı hesabına geri yatırdıklarını, Kesilecek fatura tutarını dahi kendileri bildirdiklerini, — dosyaya geldiğinde hiçbir zaman düzenlenen hakedişlere karşılık gelen para tutarının hesabına yatırılmadığının görüleceğini, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği —– ödemek istemediklerini belirtip, sorunu kendi aralarında halledeceklerini kendilerine bildirdiklerini, kendisinin dava konusu işten kâr ya da zarar gibi bir durumu söz konusu olmadığını, Hesabına –altında ödeme yapılmasının bunun kanıtı olduğunu,——bölümünün bu şekilde yapılıp teslim edildiğini, —— geçtikten sonra davacı ————–kendisini arayarak; kesin teslimatın yapıldığını ve imzalaması gerekli evraklar olduğunu söylediğini, Hatta kendisine parası ödenmemiş ————- bulunduğunu, başkaca ödenmemiş hakediş varsa daha fazla da alacağının olabileceğini söyleyerek, yanına çağırdığını, kendisini arayan kişiye, bütün bu konuları anlatıp herhangi bir alacağının olmadığını anlattığını, İşin üstünden çok uzun zaman geçtiğinden ve o güne kadar söz konusu işin yapımı ile ilgili herhangi bir sorun yaşanmadığı için giderek istenen belgelere imzaları attığını, 30.000,00 TL nin içerideki teminat olduğuna dair bilgiyi onlara verdikten sonra onlardan herhangi bir alacağı olmadığını da beyan ederek ayrıldığını, Olaylar böyle ——- açık olduğunu ve onlara borçlu olunduğunu söylediklerini, davacı şirket çalışanı—- ilgili tanıklığını talep ettiğini, derhal—-arayarak karşılaştığı durumu anlattığını, Kendisi böyle bir açığın olmadığını, davacı şirketin patronu— olaydan haberdar olduğunu, o dönemde her iki şirket patronu ile de konuşarak işleri gerçekleştirdiğini ve gerekirse — ile konuşup sorunu halledeceğini tarafıma ilettiğini, kendilerine icra takibi başlatıldığında davacı şirket ve ..— birbirleri ile başka bir işten dolayı davalık olduklarını ve aralarına büyük husumet girdiğini öğrendiğini, bu sebeple sorunun çözümüne gitmeyi kabul etmeyen davacı şirket tarafından aleyhine iş bu davanın açıldığını”beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İhbar – cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşılmıştır.
İhbar —.— cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takip dosyasında, davacı—– üzerinden takip başlatıldığı, alacağın 17.05.2019 tarihli cari hesap alacağına dayandırıldığı, davalı vekilinin itirazı ile takip durdurulduğu, takibe davalı borçlu tarafından 7 günlük yasal sürede itiraz edildiği, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenmiştir.
Davalı taraf şahıs şirketi olması nedeniyle davalıya Tebligat Kanunu 35. Maddesi uyarınca tebligat yapılamayacağını belirtmişse de davalının şahıs şirketi bulunduğu,—— sicil adresinin; —— olup, mahkememizce bu adrese öncelikle normal tebligat çıkarıldığı, tebligatın iade olduğu, bu adres davalının —- kayıtlı adresi olduğundan sicilde kayıtlı bu adrese Tebligat Kanunu 35. Maddesi uyarınca dava dilekçesinin — tarihinde tebliğ edildiği, yapılan tebligatın usule uygun olduğu görülmüştür. Her ne kadar davalı vekili zamanaşımı defini ileri sürmüşse de zamanaşımı definin süresinde sunulan cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerektiği, cevap dilekçesinin süresinde sunulmadığı anlaşıldığından süresinde ileri sürülmeyen zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda —dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 01/01/2019 tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı —- koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının — başvurduğu, 08/07/2019 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 08/07/2019 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce her iki tarafın 2012 yılından itibaren 2019 yılı dahil tüm ticari defter ve dayanak kayıtları ile dosya kapsamında toplanan deliller bir arada incelenerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı ve varsa miktarının belirlenmesi yönünden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın defterlerinin incelendiği, davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, davacının defterlerine göre davalıdan 356.292,83 TL alacaklı olduğu, davacının işveren, davalının yüklenici olup iş bedelinin toplamda 1.350.151,50 TL, davalının düzenlediği hakedişleri toplamı 1.075.357,63 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacının mahkememizde açtığı itirazın iptali davasında, davalı ile aralarında———–yapımı sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmeden kaynaklı olarak davalının cari hesap borcunun oluştuğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalının süresinden sonra cevap dilekçesi ibraz ettiği, davacının talep ettiği alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürdüğü, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, bu yüzden cari hesap alacağının talep edilemeyeceğini, dava dışı —-asıl işveren olduğu yapım işinde davacının———- şirketin ise taşeron durumunda bulunduğunu, iş devam ederken —- sahibinin aralarındaki tanışıklık nedeniyle —– iflas ettiğini belirterek yeni bir taşeron ihtiyacı olduğunu kendisine söylediğini, bu şekilde sözleşme ile işin taşeronu olduğunu, söz konusu işten kar ya da zarar gibi bir durumunun bulunmadığını, hesabına maaş adı altında ödeme yapıldığını belirterek davanın reddiyle davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunduğu, davacının davalı tarafın sunduğu cevap dilekçesinin süresinde olmaması nedeniyle kabul etmediğini bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından,——; Sözleşmenin, anahtar teslimi götürü bedel sözleşme olduğu, ihale dokümanında yer alan uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak, işin tamamı için yüklenici tarafından teklif edilen 22.000.000,00 TL toplam bedel üzerinden akdedildiği, sözleşmenin 11/2 maddesi uyarınca; Hakediş raporlarının, bu sözleşmenin eki olan —çerçevesinde, kanuni kesintiler de yapılarak, her ayın ilk beş iş günü içinde düzenleneceği, hazırlanan hakediş raporlarının İdarece onaylandıktan sonra 30 gün içinde tahakkuka bağlanarak, 15 gün içinde ödeneceğinin belirtildiği,
Davacı müteahhit — ——— bedeli üzerinden birim fiyat cetvelinde ve sözleşmede belirtildiği şekilde yapılması kararlaştırılmış olup, işin süresinin yer teslim tarihinden İtibaren 97 gün, işin eksiksiz teslim edilmesi gereken tarih ise 30.09.2012 tarihi olarak belirlenmiştir.
Taraflar arasında 23.07.2012 tarihinde düzenlenmiş olan “Taşeron Sözleşmesinde imalatların, iş programına ve şartnamelere uygun olarak yapılacağı, —— düzenlenecek olan aylık hakedişler esas olmak üzere, sözleşmede belirtilen birim fiyat tarifleri geçerli olmak üzere, sözleşme —- birim fiyatlarından aylık hakedişlerin taşeron tarafından düzenleneceği, hakedişlerde yer alacak miktarların —– hakkedişlerindeki tutarı geçemeyeceği, tanzim olunan hakedişlerin taşeron sözleşmesinde ve / veya sözleşmede belirtilen ve varsa kanuni kesintiler de yapılarak, hakedişin taşerona ödeneceği yazılmış olup, taşeronun her ayın 25inden önce iş sahibi tarafından istenen formatta ve belgelere (—) dayalı ifa ettiği iş miktarının gösterir aylık hakedişlerini sözleşme birim fiyatları ile düzenleyip,—- davalı yüklenici——– tarihinde fiilen işçi çalıştırmasında ve işe başlamasında hiçbir engel bulunmamaktadır…” şeklinde düzenlenerek, yer teslimi yapıldığı belirlenmiştir.
Geçici Kabul işleminin—- tarihinde yapılarak, işin asıl işveren idareye teslim edildiği anlaşılmıştır.
—— olduğu görülmüş olup, hakedişin yüklenici—— kaşe ve imza ile onaylandığı, ancak davacının imza ve onayı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; müvekkilinin şahıs şirketi olması nedeniyle Tebligat Kanunu 35. Maddesi uyarınca tebligat yapılmasının usule aykırı olduğunu, davacı tarafından “maaş ödemesi” adı altında yapılan ödemelerin muvazaalı olduğunu, aylık 15.000,00 TL ücret karşılığında bu işi kabul ettiğini, işçilere asgari ücretin üzerinde elden ödenen kısımların hesabına yatan paradan ödendiğini, bu kısımların hakedişlerde yer almadığını, hakedişlerde belirtilen bedellerin hiç bir zaman hesabına yatmadığına yönelik itirazda bulunmuşsa da davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı ————– olduğu, davacının yapılan imalatlara karşılık fazladan ödeme yaptığı, davalının savunmalarını destekler delilleri sunmadığı, tarafların açık cari hesap şeklinde çalıştıkları, bu nedenle taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmasına gerek olmadığı, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı davacı iş sahibinin davalıdan 356.292,83 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının icra takibine olan itirazının iptaline karar vermek gerektiği, her ne kadar davacı taraf inkar tazminat talebinde bulunmuşsa da taraflar arasındaki sözleşme gereği davalının yaptığı işler ve davacının ödemeleri tespit edilerek hesaplama yapılması gerektiği ve davalının savunmaları kapsamında alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine, davacı taraf takip başlatmakta haksız olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu—.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 356.292,83 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 24.338,36 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.303,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.035,22 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 4.303,14 TL peşin/nispi harç olmak üzere toplam 4.347,54 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 302,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL (2 farklı bilirkişi masrafı) olmak üzere toplam 3.302,30 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 33.390,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —uyarınca Hazine tarafından karşılanan —– arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine
Dair davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan …vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunan ——–vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.