Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/443 E. 2020/743 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/443 Esas
KARAR NO : 2020/743

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile davalı aleyhine davalının banka hesabına sehven gönderilen 13,000,00 TL sının müvekkiline ödenmesi için takibe geçildiğini, davalı tarafından takibe, borca ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali davası ikame edilmeden —- Bürosuna —— sayılı başvuru formu ile başvurulduğunu, ancak tarafların anlaşamadığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkili tarafından dava dışı —- ile aralarındaki ticari ilişki kaynaklı tanzim edilen faturaya ilişkin ödeme yapılmak istenirken iki şirketin ———– benzerlik sebebi —- tarihinde sehven davalı şirketin hesabına banka —- gönderildiğini,— yapılan fazla ödeme sonrası davalı şirkete ulaşılamadığını, Bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine takibe geçildiğini, ancak davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığından işbu davanın açıldığını,
SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; — 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine banka kanalıyla sehven yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme uyarınca tahsili amacıyla —— alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —- tarihinde yapılan toplantıya davacı tarafın katıldığı, davalı tarafın katılmadığı, — tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin — son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.—
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi—- tarafından düzenlenen raporda özetle; davacının ibraz ettiği ticari defterlerine dayalı dava dışı —– taraflar arasındaki ilişkinin ——tarihine kadar taraflar arasında yoğun bir ticari ilişkinin bulunduğu, davacının ibraz ettiği davalı ——- faturasının alacağına olmak üzere kayıtlı olduğu, bilahare aynı tarihli olarak düzeltme yapıldığı,— tarihinde ise davalı borcuna sehven gönderilen — kaydedilmiş olduğu, davalı şirketin sehven yapılan bu ödemeden dolayı davacı şirkete 13.000,00 TL borçlu durumda olduğu, davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği belirtilmiştir.
Davalı şirket vekili — tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, İşbu davadan 07.02.2020 tarihinde haricen haberdar olduklarını, bilirkişinin müvekkili şirketin defterlerini incelemeksizin oluşturmuş olduğu raporun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu iddianın tam manasıyla ortaya konulabilmesi için müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesinin zaruri olduğunu, diğer yandan borcu kabul anlamına gelmemesi kaydıyla icra takibinde talep edilen faiz oranının kabul edilemez olduğunu beyan etmiştir.
Davalı tarafa defter incelemesine ilişkin muhtıranın defter inceleme tarihinde sonraki bir tarihte tebliğ edildiği anlaşıldığından davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; davalı —- defterlerinin incelendiği, defterlerin usule uygun olmadığı, herhangi bir bilgi içermediği davacı tarafın davalı —– yaptığı, bu ödemenin sehven yapıldığı, davacının davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı, sehven yaptığı bu ödemenin iadesini talep edebileceği, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın, davalıya sehven yapıldığı iddia olunan bedeli iadesi amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı tarafından sunulan ve bankadan da teyit edilen dekonttan görüldüğü üzere davacının 08/03/2019 tarihinde davalıya 13.000,00 TL ödediği, dekontun açıklama kısmında; —- içerikli fatura sunulduğu, davacı tarafa faturayı kesen firmanın şahıs firması olup, faturadaki bilgilerden ——–, izlendiği gibi unvanlarının——- kısımlarının birbirine benzediği, her iki tarafın incelenen ticari defterlerinde taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, davalının da böyle bir savunmasının olmadığı, davacı tarafın davalı tarafa ——— yaptığı, bu ödemenin sehven yapıldığı, davacının davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı, sehven yaptığı bu ödemenin iadesini talep edebileceği, bu nedenle davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar vermek gerektiği, alacak miktarı belirli olduğundan hüküm altına alınan 13.000,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 13.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 13.000,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 888,03 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 222,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 666,02 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 222,01 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 266,41 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 94,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 644,20TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı