Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/437 E. 2023/583 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/437
KARAR NO : 2023/583

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, ve davalı şirket, —–bölgesinde yapılacak olan—– Projesinin havalandırma kanallarının yapımı için müvekkil şirketten ürünleri için teklif istemiş olduğunu, davalı şirketi temsilen müvekkil şirketle görüşmeleri yapan —– ile ödemelerin ne şekilde yapılacağı hususu kararlaştırılmıştır. Davalı şirketin çek karnesi olmaması nedeniyle ödemeleri davalı şirket üzerinden yapamayacaklarını fakat —- abisine ait olan —— üzerinden faturalandırma ve ödemeleri yapacaklarını ve bu şirkete ait çekleri vereceklerini belirtmiş olduğunu, davalı şirket müvekkil şirket ile kendi arasındaki anlaşmalarının üzerinde oynamalar yaparak adeta müvekkil şirket hala borçluymuş gibi haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatmıştır. Her iki şirketin ticari defter kayıtları, yapılan işlemlere ilişkin hesap dökümleri, ödeme dekontları, tahsilat makbuzları, faturalar ve irsaliye örnekleri incelendiğinde müvekkil şirketin iddia edildiği şekliyle borçlu olmadığını, davamızın kabulü ile; şirketin davalı şirkete borçlu olmadığımız kısmın tespitine, ödeme halinde fazla ödenen paranın istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Gerek hesap kat’ine ilişkin beyanları, gerekse borcunu ödemekten kıyasıya imtina etmesi davacının kötü niyetinin munzam kanıtları olduğunu, bu nedenle haksız davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Davanın, —– İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 01/12/2017 tarihli, 38.000,00 TL cari hesap kat-i protokolü sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti ve ödeme halinde fazla ödenen paranın istirdat talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- . İcra Dairesinin ——sayılı dosyası incelendiğinde; Davacı, davalı aleyhine asıl alacak, işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.643,78 TL ilamsız icra takibinde bulunulmuş olduğu, takibe itiraz edildiği takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; Tarafların incelenen yasal ticari defter kayıtları ve dayanak belgeleri ile muavin defter bakiyelerine göre davacının, davalı ve dava dışı şirkete toplamda 4.468,99 TL cari hesap borcu olduğu, ancak taraf yetkililerinin 01.12.2017 tarihinde toplanarak kanal sacı miktarında bir fazlalık olduğunun tespit edilerek, cari hesap kat’i belgesi imzalandığı, incelenen bu belgeye göre davacının borcunun yuvarlatılarak 38.000,00 TL. olarak hesaplandığı Davacı—– vekilinin dava dilekçesi 3. Paragrafındaki beyanı, imzalara yönelik itiraz olmaması ve 01.12.2017 tarihli Cari Hesap Kat’ı belgesi ve incelenen tüm dava dosyası bilgi ve belgelerine göre davacının 38.000,00 TL. borçlu olduğu, Davalının takip ile talep ettiği faizin temerrüt faizi olup ilgili belgelerde kesin vade kararlaştırılmadığı gibi bir ihtara da rastlanmadığından temerrüt faizinin ancak takip tarihinden itibaren istenebileceği rapor edilmiştir.
İtiraz üzerine alınan bilirkişi raporunda özetle Davacı —– davalı —– 44,41 TL. ve Dava dışı —– 4.424,58 TL. borcu bulunduğu rapor edilmiştir.Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davanın, —- İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 01/12/2017 tarihli, 38.000,00 TL cari hesap kat-i protokolü sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti ve ödeme halinde fazla ödenen paranın istirdat talebine ilişkin olduğu, alınan bilirkişi raporunda davaya ve icra takibine konu edilen belge üzerindeki “cari hesap kat’i, 01.12.2017, —–adına” ibarelerinin belgeye 3. Kişi tarafından sonradan eklendiğinin tespit edildiği, alınan hesap raporunda da yapılan defter incelemesi neticesinde davalı şirketin defterlerine göre 08.08.2017 tarihi itibariyle davacının 44,41 TL borcu olduğunu mütaala etmiş ise de dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan dekonttan da anlaşıldığı üzere 24.12.2018 tarihinde davalı tarafa ödeme yapıldığı ve icra takibi ile eldeki dava tarihi itibariyle de davacının davalıya borcu bulunmadığı anlaşılmakla davacının —– İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve alacak likit olmakla ayrıca ödemeye rağmen kötü niyetli olarak takip başlatıldığı anlaşılmakla 38.000,00 TL’nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının —-. İcra Müdürlüğünün——Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-38.000,00 TL’nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.595,78 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 648,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.946,83 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 648,95 TL peşin harç olmak üzere toplam 693,35 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.087,80 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile—— Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.