Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/43 E. 2020/110 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/43 Esas
KARAR NO : 2020/110

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2020

Sivas ———–. Asliye Hukuk Mahkemesinin—- Esas, —Karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin —- Esasına kaydının yapılmış olduğu anlaşıldı.
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı tarafa vermiş olduğu —– seri numaralı —-keşide tarihli ve —-bedelli çek ve—— Şubesi’ne ait —– seri numaralı—– bedelli çek için hakkında İstanbul Anadolu Adliyesi ———– İcra Müdürlüğünün —–. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu çekler yönünden ———-Daireleri yetkili olduğu halde davalı taraf tarafından hatalı veya kötü niyetli olarak İstanbul İcra Dairesinde takip başlatıldığını, açılan davada —– Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava dilekçesi ekindeki dekontlar uyarınca davalı tarafa icra takibinden önce 30.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığından bahisle teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, davanın kabulüne karar verilmesini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı ve davalının tacir olması nedeniyle davanın Asliye Ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, eldeki davaya konu icra takibinin İstanbul Anadolu——.İcra dairesinde olduğunu, davacı icra takibinde yetkiye itiraz etmediğinden mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacının davalıya vermiş olduğu toplam —— çekler haricinde cari hesabında müvekkil firmaya —– fatura borcunun bulunduğunu, davacının davalıya —– borcunun bulunduğunu, davalının 30.000,00 TL yapmış olduğu ödemeyi kabul ettiklerini, çeklerle alakalı olarak bankanın sorumluluk payı olarak —- ödeme yapıldığını, bunların mahsup edilmesi neticesinde davalının davacıya—- borcunun halen mevcut olduğunu, davacı tarafça geriye kalan borç miktarı olarak belirtmiş olduğu — — kabul etmediklerini, davacının firmalarına —– borcunun olduğundan bahisle; görevsizlik, yetksizilik nedeniyle davanın usulden reddini, davanın kısmen kabulü ile davacının —— borçlu olmadığının tespitini, ilk talebinin reddini, ilk celseden önce kısmen kabul ettikleri dava için vekalet ücretinin yarı oranda davanın reddedilecek kısmı için karşı tarafa yükletilmesini, vekalet ücretinde tam oranında karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, icra takibi nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.
İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davalı tarafça davacı aleyhine—-nolu ve ———-nolu çeklere istinaden—— oranında işlemiş faiz, ——- tazminatı olmak üzere toplam —— alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, ancak icra müdürlüğünce kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın icra mahkemelerine yapılması gerektiğinden bahisle itirazın reddine karar verildiği, takibin kesinleştirildiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacı vekili yaptıkları —-ödemeye tekabül eden —-çek tazminatı ve 90,00 TL komisyon ücreti taleplerininde olduğunu belirterek eksik — üzerinden eksik harçlarını yatırmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davalı şirket tarafından davacı aleyhine — ve ——- nolu çek bedellerinin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davacı tarafın bu çek bedellerine istinaden icra takibinden önce davalı tarafa toplam 30.000,00 TL ödeme yapılmış olması nedeniyle menfi tespit talebinde bulunduğu, dava dilekçesinde her ne kadar dava değeri takipte başlatılan asıl alacak miktarı olan —- olarak gösterilmişse de davacı vekili 4 nolu celsedeki imzalı beyanında; dava dilekçesinin içeriğinde ve sonuç kısmında davalı tarafa bu çekler yönünden 30.000,00 TL ödeme yaptıklarını ve bu bedel üzerinden ve bu bedele tekabül eden çek tazminatı ve komisyonu yönünden menfi tespit talebinde bulunduklarını, dava değerinin sehven yüksek göstermişseler de yalnızca 30.000,00 TL çek bedeli, 3.000,00 TL çek tazminatı ve 90,00 TL çek komisyonu olmak üzere toplam 33.090,00 TL üzerinden borçlu olmadıklarını talep ettiklerini, işlemiş faize yönelik herhangi bir taleplerinin olmadığını, zaten işlemiş faize ilişkin harcıda yatırmadıklarını beyan ettiği, davalı vekili cevap dilekçesinde icra takibinin maddi bir hata sonucu sehven çek bedelleri üzerinden açıldığını, asıl borç miktarının yanlış hesaplandığını beyan ederek davayı kısmen kabul ettiklerini, davacının müvekkiline vermiş olduğu toplam 50.000,00 TL’lik haricinde cari hesaptan doğan—– fatura borcuda bulunması nedeniyle toplam — borcu bulunduğunu, davacının 30.000,00 TL’lik ödemesi dışında banka tarafından 2 adet çek yönünden toplam —- çek sorumluluk bedeli olmak üzere davacı tarafından yapılan —- bu alacaktan mahsubu ile davacının—- borcunun kaldığı, davacının kalan —– borcu yönünden davanın reddi gerektiği, davayı ilk celseden önce kısmen kabul ettiklerinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yarı oranında indirilmesi talebinde bulundukları, dolayısıyla bu açıklamalardan sonra davacının takip konusu çeklere yönelik 30.000,00 TL ödeme yaptığı hususunun her iki tarafında kabulünde olduğu, davalı tarafın sehven bu ödeme hatta banka tarafından ödenen yasal yükümlülük bedelleri dikkate alınmadan bu bedellerden dahil edilerek takip başlatıldığı hususunu kabul ettikleri, her ne kadar davalı taraf davacının bu çekler haricinde 6.085,34 TL cari hesap borcununda olduğunu ileri sürmüşse de takibin yalnızca çekler yönünden başlatıldığı, iş bu davanında takibe konu borca yönelik açıldığı, dolayısıyla takipte talep edilmeyen alacağın iş bu davada dikkate alınamayacağı, davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında ve 4 nolu celsedeki beyanlarından davayı yalnızca ödedikleri çek bedeli ve bu bedele tekabül eden çek tazminatı ile çek komisyonu üzerinden açtıklarının, ancak sehven dava değerini yüksek gösterdiklerinin anlaşıldığı, mahkememizce bu hususun HMK’nın 124. maddesi uyarınca maddi hata olarak kabul edildiği, dolayısıyla dava değerinin ——-olduğu, davalınında esasen — ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir itirazının olmadığı, hatta cevap dilekçesi ile davanın bu kısmının kabul edildiği, dolayısıyla —– çek bedeline yönelik asıl alacak nedeniyle kabul nedeniyle davanın bu miktar üzerinden kabulünün gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının bir diğer talebi de çeklere istinaden yapılan 30.000,00 TL’ye tekabül eden % 10 oranında çek tazminatı ve % 0.3 oranında çek komisyonu nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu, bu kapsamda bankaya yazılan müzekkere cevabında her iki çek yönünden de çeklerin ibraz tarihinde karşılığının bulunmadığı hususlarının belirtildiği, çek tazminatı ve çek komisyonuna ilişkin düzenlemenin TTK’nın 810 ve 783. maddelerinde düzenlendiği, çekin ibrazında ödenmemesi halinde bu bedellere çek hamilinin hak kazanacağı, davacının takipten önce —- ödeme yaptığı anlaşılmakla, bu bedele isabet eden % 10 oranında 3.000,00 TL çek tazminatı ve % 0.3 oranında 90,00 TL çek komisyonu nedeniyle davalıya borçlu olmadığının anlaşıldığı, bu bedellerin cevap dilekçesinde davalı tarafından kabul edilmiş olması nedeniyle—– 6/1 maddesi uyarınca kabulün ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce yapılmış olması nedeniyle davacı lehine belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilmiştir, her ne kadar davacı tarafça başlangıçta dava değeri ——–olarak gösterilmişse de dava dilekçesinin içeriğinden ve davacı vekilinin duruşmadaki imzalı beyanlarından dava değerinin sehven yüksek gösterildiği ve söz konusu hususun maddi hata olduğu anlaşılarak davalı lehine vekalet ücret hükmedilmemiştir. Harçlar Kanunu 22.maddesi uyarınca davayı kabul, yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan karar ve ilam harcının 1/3’üne hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının davalı şirkete İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün ———-Esas sayılı takibe konu çek nedeniyle 30.000,00 TL asıl alacak, 3.000,00 TL çek tazminatı, 90,00 TL çek komisyonu nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar harcı 753,46 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 803,40 TL ve 52,77 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 856,17 TL ‘den mahsubu ile bakiye 102,71 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 753,46 TL nispi harç olmak üzere toplam 789,36 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———–esaslara göre belirlenen 2.481,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.