Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/426 E. 2020/287 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/426
KARAR NO : 2020/287

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı dava dilekçesinde özetle; ——– yılına ait genel kurul toplantısının ————– olmayan raporlarının okunması zahmetine dahi girilmeden, itirazlarına rağmen ibra işlemi yapıldığını, talep ettiği hiçbir maddenin, —- faaliyet içeriği ile ilgili olmadığından bahisle — başkanı tarafından görüştürülmediğini, —-tarih — sayılı Kartal —– Noterliğinden denetleme kurulunca incelenmesi için gönderdikleri ——- görüşülmediğini, genel kurulda her türlü kısıtlamalara rağmen özellikle, neden ve hangi yetkiyle yönetim kurulunun,——— görevden azlettiği konusu ile 11 maddeden oluşan sorulara karşı cevap verilmediğini, işbu sorular —– bu konuların dönem itibariyle genel kurulun işi olmadığından bahisle dikkate almadığını öne sürerek, genel kurulda hukuksuz ve geçerli olmayan mali tablolar ve denetçi raporlarının ibra edilmesi kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ön inceleme duruşmasında davaya konu 29/06/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 14.gündem maddesinde belirtilen muhalefet şerhini koyduğu maddeler yönünden dava açtığını ifade etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevi sona eren —-yedek sıradaki ——————- yetkisiz görev yaptığı iddiasının asılsız olduğunu, denetçi ——– kendiliğinden sona ermekle boşalan üyeliği yerine, göreve çağrılmakla üyelik teklifini kabul eden——- getirildiğini, genel kurul tarafından ibraya sunulan mali tablolar ve denetçi raporlarının hukuka uygun olmadığı, mali tablolar ve denetçi raporlarının toplantı öncesinde askıya çıkarılmadığı, bu nedenle ibra işleminin geçersiz olduğu iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, davacının iddiasının aksine, müvekkili tarafından yasal mevzuata uygun olarak mali tablolar ve ——— çıkarılarak üyelerin incelemesine sunulduğunu, davacının genel kurul toplantısında gündeme ilişkin soru sorma hakkının engellenmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; kooperatif genel kurul kararlarının iptali talebine ilişkindir. ———– uyarınca kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere 1 ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabilir. Aynı maddede bu davayı açabilecek kişilerde sayılmıştır.
Davacı üyesi olduğu — tarihli 2018 yılına ait genel kurul toplantısında —-maddelerinin iptali yönünde dava açmış, 29/06/2019 tarihli genel kurula 6 ay öncesinden denetçi —– görevinden hukuksuz ve yetkisiz olarak yönetim kurulu tarafından azledilmesi sonucu denetçi raporlarının hazırlanmasında bulunmaması, inceleyememesi, imza yahut şerh koyamaması nedeniyle düzenlenen denetçi kurulu raporlarının onayına sunulmuş olması, denetim raporu okunmadan ibraya sunulmuş olması talep ettiği maddelerin görüşülmemiş olması, nedenleriyle genel kurur kararlarının iptali talebiyle dava açmıştır.
Davalı taraf davacının iddialarını kabul etmediklerini denetim kurulunun seçilme şartlarını düzenleyen ana sözleşme 53.3 maddesi ile 56. maddelerine uygun hareket edildiğini denetim kurulu üyesi—- tarihinden bu yana davalı kooperatifte muhasebe görevlisi olarak çalıştığını, bu durumun tespiti ile — seçilme şartlarını kaybetmiş oluşundan ötürü üyeliğinin kendiliğinden sona erdiğini, yerine —— geçtiğini, bu uygulamanın da Kooperatifler Kanunu’nun 65.maddesine uygun olduğunu, genel kurulda ibraya sunulan mali tablolar ve denetçi raporlarının toplantı öncesinde askıya çıkarıldığını, buna ilişkin askı tutanağını dosyaya sunduklarını, davacının genel kurul toplantısında gündeme ilişkin soru sorma hakkının engellenmediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 20/11/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilip deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalı —– yetki sınırları içinde olup mahkememiz davaya bakmaya yetkili olduğu gibi, davacı, davalı —-sıfatıyla dava açmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53.maddesi 1.fıkrası uyarınca toplantıya katılmış, iptal talebinde bulunduğu kararlar için olumsuz oy kullanarak muhalefetini tutanağa geçirtmiş olduğundan davacının dava açma hakkının mevcut olduğu anlaşılmıştır. İptali talep edilen kararlar —— tarihli genel kurulda alınmış olup mahkememizde —————- tarihinde açılan davanın yasada öngörülen hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Dava konusu 29/06/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının incelenmesinden toplantıda toplantı ve karar yeter sayısının mevcut olduğu, davacı ve başka ortaklarca birlikte ——- şerhinin toplantı tutanağına ekli olduğu anlaşılmıştır.
Kooperatifin ticari defter ve dayanak kayıtları ile toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan kök ve ek raporlarda bilirkişi heyeti kooperatif denetçisi ———————- kızının davalı kooperatif de sigortalı çalışan olması nedeniyle kooperatif üyeliğinin kendiliğinden düşmüş olması karşısında yerine 1.yedek üyenin görevi üstlenmesinde bir usulsüzlük olmadığını, ana sözleşmenin 36.maddesinde denetim raporunun okunmasından önce bilanço ile hesapların kabulü yönünde verilen kararların geçerli olmayacağı kabul edildiğinden denetim raporu okunmadan bilanço ve mali hesapların kabulüne yönelik 4 ve 5 no.lu kararların alınmış olması karşısında bu kararların iptali gerektiğini, diğer maddeler yönünden herhangi bir usulsüzlük olmadığını belirtmiştir.
Kooperatif denetçisi durumundaki ——- kızının ————-çalışanı olduğu iki tarafında kabulünde olan bir husustur, —– gönderilen—– tarihli ihtarname ile Ana Sözleşmenin 53 ve 56 maddelerine dayanılarak şahsa denetim kurulu üyeliğinin son bulduğu bildirilmiş, —————— tarafından gönderilen cevabi ihtarda 56.maddenin sadece yönetim kurulu üyeleri için geçerli olduğu belirtilerek itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Kooperatif —————.maddesinde denetim kurulu üyelerinde aranacak şartlar düzenlenmiş, 56 maddede ise denetim kurulu üyeliğinin boşalması durumunda yerine kimin geçebileceği belirlenmiştir. Ana Sözleşmenin 53/3 maddesinde denetim kurulu üyesi olmak için aynı zamanda kooperatifde yönetim kurulu üyesi veya kooperatif personeli veya yönetim kurulu üyeleriyle 3.derece dahil kan ve sıhri hısım olmamak, yönetim kurulu üyeleriyle arasında iş ortaklığı bulunmamak koşulu getirilmiştir. Denetim kurulu üyesi ———————— çalışanı olması bu madde de aranan şartlara girmemekle birlikte Kooperatifler Kanunu——- maddesi “———- başlığı altında düzenlenmiş ve 3.fıkrada aynen —— yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin fiilen bu görevleri yürüttükleri dönemde bunların eş ve ikinci derece dahil kan ve kayın hısımları, bu kooperatifler ve üst kuruluşlarıyla %50’den fazla hissedarı oldukları şirketlerde katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde yönetim kurulu üyesi ve denetçi olamazlar, personel olarak veya başka bir şekilde ücretli olarak işe alınamazlar.”hükmü getirilmiştir. Bu madde karşısında —— tasarrufunun yerinde olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Bilirkişi heyeti davaya konu genel kurul toplantısında 4 ve 5 no.lu kararlar yönünden denetim raporunun okunmasından —- hakkında verilen kararların geçerli olmayacağını belirterek bu maddeler ile alınan kararların iptali gerektiğini belirtmiş ise de incelenen genel kurul toplantı tutanağında 4 no.lu gündem maddesinin görüşülmesi sırasında sırasıyla yönetim kurulu faaliyet raporunun okunup müzakereye açıldığı, konuşmalardan sonra —faaliyet raporunun okunmuş olarak sayılmasının yönetim kurulu başkanı tarafından teklif edildiği, önce bu teklifin oylandığı ve oy birliği ile kabul edilmesinden sonra, okunan yönetim kurulu faaliyet raporu ve okunmuş —– faaliyet raporunun oylamaya sunulduğu 20 red oyuna karşılık 63 kabul oyu ile oy çokluğuyla kabul edildiği, 5 no.lu gündem maddesinde de 2018 yılına ait bilanço gelir gider hesaplarının okunmuş sayılmasının önerildiği ve bu önerinin oy birliği ile kabulü sonrasında da davacının da dahil olduğu 11 üye tarafından teklif edilen bilanço incelemesinin geri bırakılması isteminin oylandığı geri bırakılmaması yönünde oy çokluğu ile karar çıktığı, akabinde bilanço ve gelir gider hesaplarının oylamaya sunulduğu oy çokluğuyla kabul edildiği görülmüştür.
Denetim ——raporunun okunmuş sayılması teklifine davacı tarafta olumlu oy kullanmış olup bir şeyin okunmuş sayılması okunduğu, herkesin bilgisi dahilinde olduğu anlamına gelir. Bu durumda Ana Sözleşmenin 36.maddesinin uygulama yeri de olmayacaktır. Davacı olumlu oy kullandığı bir hususu genel kurul kararının iptali için artık sebep olarak ileri süremeyecektir. Bu nedenlerle bilirkişi heyetinin 4 ve 5 maddelerine ilişkin aksi yöndeki görüşüne itibar edilmemiş, diğer maddeler yönünden de iptal koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçer———-esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.